Gazeteci Murat Muratoğlu, geçen hafta yayınladığı bir videoda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yıllar önce Meclis’te yaptığı bir konuşmayı kısaca paylaştı. O videoda Erdoğan, “İnşallah İş Bankası’nı da devletleştireceğiz, CHP’nin elinden alacağız,” diyordu. Muratoğlu, o videosunda Erdoğan’ın ana hedeflerinden birinin de İş Bankası olduğuna dikkat çekiyordu.

Biz de özellikle Turgay Ciner operasyonu ile birlikte doğal olarak dikkatimizi İş Bankası’na çevirdik. Turgay Ciner’in geçmiş dönemde İş Bankası ile çalışıyor olması, piyasanın bu konuda spekülasyon yapmasına neden oldu. Hatta birkaç gün boyunca İş Bankası hisseleri bu söylentilerden ve beklentilerden olumsuz etkilendi.

Aradan geçen bir ayın ardından Muratoğlu’nun bu iddiayı yeniden gündeme getirmesi tartışmaları tekrar alevlendirdi.

Peki, Ak Parti, Turgay Ciner ilişkisi nedeniyle İş Bankası’na kayyum atayabilir mi? Ya da doğrudan İş Bankası demeyelim, Şişecam’a kayyum atabilir mi? Çünkü Şişecam ile Turgay Ciner’in ilişkisi daha yakındı. Bu, birçok kesimin açıkça konuşmadığı bir konu.

Öncelikle şunu söyleyeyim: Ak Parti şu an çok güçlü. Çıkardığı yasalarla istediği şirkete kayyum atayabiliyor, istediği holdinge el koyabiliyor. Ancak burada söz konusu olan İş Bankası.

Bu bankanın adının dahi anılması borsayı ne hale getirdi, gördünüz. Yani, “Ak Parti’nin İş Bankası ile ilgili harekete geçme şansı var mı?” derseniz, ben “Sıfır” derim. Çünkü burada mesele İş Bankası değil, İş Bankası’ndaki CHP hisseleridir. Bu hisselere el koyma şansı yok. Hukuki tarafına girmiyorum; hukuki tartışmalardan bağımsız olarak söylüyorum.

Gerçek şu ki: İş Bankası’ndaki Atatürk hisseleri Ak Parti için çok büyük lokma. Kolay yutulabilecek, kolay harekete geçilebilecek bir konu değil. Eğer öyle olsaydı, bu adım birkaç yıl önce çoktan atılmış olurdu.

Bakın, Divan Oteli’nin genel müdürü gözaltına bile alınmadı, sadece ifadeye çağrıldı. Koç Holding hisselerinin ne hale geldiğini gördünüz. Yarın İş Bankası meselesi dedikodu olmaktan çıkıp biraz daha netleşse, Türk ekonomisi kaldıramayacağı kadar büyük bir deprem yaşar.

Tekrar ediyorum: Bu olaya hukuki değil, siyasi ve ekonomik açıdan bakın. İş Bankası demek Türkiye demektir. Bugün Türkiye’ye nasıl zorla savaşla bile bir bayrak değişimi yaptıramazsanız, İş Bankası’ndaki Atatürk hisselerine de el koyamazsınız. Bu, Ak Parti için de, bundan sonra iktidara gelecek siyasi partiler için de yutulamayacak kadar büyük bir lokmadır. Öyle bir lokma ki, yutmaya kalkanın boğazında kalır.

Buradaki hisseler Türkiye’nin kurucusuna aittir. Şu anda emaneti CHP taşıyor olabilir, ancak bu hisseler Atatürk’ün mirasıdır. Tıpkı Türkiye Cumhuriyeti topraklarının miras olarak bize kalması gibi.

Dolayısıyla Muratoğlu’nun dile getirdiği spekülasyon, bana göre Ak Parti’nin tatlı bir rüyasından öteye gitmeyecek kadar gerçek dışı. Dedim ya, bu sadece bir rüya. Ak Parti için “Hayırdır inşallah” demekten öteye geçmez.

İş Bankası Türkiye’dir. Zaten fark etmişsinizdir; adı “İş Bankası” değil, “Türkiye İş Bankası”dır.