Emekli Büyükelçi Öymen: O mektup, krizi maskeler mi!

Emekli Büyükelçi Öymen: O mektup, krizi maskeler mi!
Emekli Büyükelçi Onur Öymen, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD'ye gönderilen yardımların yanında yazdığı mektubu değerlendirdi.

FATİH ERBOZ / YENİÇAĞ 

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Türkiye'nin ABD'ye gönderdiği sağlık malzemesi yardımlarına bir de ABD Başkanı Trump'a yazdığı mektup tartışmaları beraberinde getirdi. Mektupta yazılan ifadeleri değerlendiren emekli Büyükelçi Onur Öymen, "Uzlaşalım sizinle mesajı var. Orada stratejik işbirliğine dönelim yeniden ama ne anlama geliyor bu? Bunu bilemeyiz, neyi kastediyoruz biz? Biz mi geri adım atabiliriz demek istiyorsunuz yoksa bizim çizgimiz doğruydu siz mi geri adım atın diyorsunuz? O kadar uzlaşmaz politikalar izledi ki Türkiye ile ABD. Suriye'de, Libya'da, Irak'ta bunları gördük. Bu noktadan tekrar stratejik işbirliğine dönmek için çok önemli manevralar lazım. Bu manevraları biz mi yapabiliriz demek istiyorsunuz, sizden mi bekliyoruz diyorsunuz, bunun dışında ortak bir noktada bulaşalım mı demek istiyorsunuz? Bu iki konuyu birleştirmek bence doğru olmadı" dedi.

Öymen, şunları kaydetti: "Mektupta deniliyor ki biz size yardım ediyoruz, bunu görüyorsunuz, bir iyilik yapıyoruz, siz de önemli olan ihtilaflı konularda Türkiye'ye destek olun. Aslında bunu söylemese, söylemeden anlaşılsa daha değerli olur. Aksi takdirde biz bu yardımı, şu konularda bize yardımcı olmanız, destek vermeniz için gönderiyoruz şeklinde anlayanlar çıkabilir. Bir iyilik yaparken hemen, aynı anda biz de talep ediyoruz gibi bir izlenim vermemek gerekir. Para ile satarsanız durum değişir. Yardım yapıyorsanız, bırakın da bunun değerini karşı taraf idrak etsin. Diplomasi bunlar için lazım. Bu tür mektuplar ya da değer verilen yazılar vaktiyle Dışişleri Bakanlığı'nda Siyaset Planlama Dairesi tarafından yazılırdı. O birimde bütün bu incelikleri düşünerek yazarlardı. Buna rağmen Türkiye'nin yardım yapması önemlidir. ABD'nin bütün bu bahsedilen konularda politikalarını gözden geçirmesi gereklidir ama, değişeceğine ihtimal vermiyorum. ABD'nin belli ki uzun vadeli, uzun soluklu planları ve projeleri var. Bunlardan da vazgeçmeye niyetleri yok. Eğer böyle bir şey yapacak olsalardı bunu yapmak için önlerine çok fırsat gelmişti. Bunu yapmadılar. Kuzey Irak, Suriye, Libya, Türkiye ile ortak çıkarlarını gözeterek, stratejik hatlarını daha düzgün bir şekilde belirleyebilirlerdi. Bu yola gitmediler, tam tersine Türkiye'yi karşılarına almayı tercih ettiler."

Türkiye'nin içinden geçtiğimiz süreçte ABD'ye yardım yapmasından dolayı ABD'nin politikalarını ve stratejisini gözden geçireceğine ihtimal vermediğini anlatan Öymen, " Bazı şeyler sürekli gözden kaçıyor. Örneğin Biden seçimlerde çok güçlü bir aday, sözde soykırım ile ilgili demecini kimse yansıttı mı Türkiye'de? Bunları gözden kaçırmamak gerekiyor" dedi.

İktidarın Suriye, Irak, Libya gibi bölgelerde uzlaşalım mesajının vermek istediğini de ifade eden Öymen, şunları belirtti: " Uzlaşalım sizinle mesajı var. Orada stratejik işbirliğine dönelim yeniden ama ne anlama geliyor bu? Bunu bilemeyiz, neyi kastediyoruz biz? Biz mi geri adım atabiliriz demek istiyorsunuz yoksa bizim çizgimiz doğruydu siz mi geri adım atın diyorsunuz? O kadar uzlaşmaz politikalar izledi ki Türkiye ile ABD. Suriye'de, Libya'da, Irak'ta bunları gördük. Bu noktadan tekrar stratejik işbirliğine dönmek için çok önemli manevralar lazım. Bu manevraları biz mi yapabiliriz demek istiyorsunuz, sizden mi bekliyoruz diyorsunuz, bunun dışında ortak bir noktada bulaşalım mı demek istiyorsunuz? Bu iki konuyu birleştirmek bence doğru olmadı. Bu konu geçtikten sonra ayrı bir mektup yazılsa, isteklerimiz açıkça ortaya konsa daha iyi olurdu. Size dediklerimiz nasıl çıkıyor, şu bölgede böyle oldu, burada işte bunlar oldu şeklinde. Hafter kendini mesela tek taraflı devlet başkanı ilan etmiş bu doğru mu? Bu olurken ABD'den hiç tepki eldi mi? Türkiye'den bir tepki var mı, görmedik."

Dünyanın gündemini Covid-19 salgını işgal ederken başka konuların öne çıkmasının zor olduğunu kaydeden Öymen, "S-400 meselesi de böyle. Bu tür konuların birden ön plana çıkması kolay değil. Salgın sakinleştikten sonra yeni bir durum çıkacak ortaya. Salgın geçtikten sonra, bu tür konulara yeni bir bakış açısıyla bakabilir miyiz, diğer meselelere yeni bir gözle bakabilir miyiz, elbette konuşulacak. Ancak şimdi çok erken. Yangın çıkarken bir de biz de mahallenin su meselesi vardı diye tartışamazsınız. Yangın var, önce yangın söndürülecek" diye konuştu.