Enflasyonda çözüm fırsatı

Eylül ayında, aylık TÜFE oranı yüzde 0.99 ve yıllık TÜFE oranı yüzde 9.25  oldu. Aylık Yİ-ÜFE oranı yüzde 0.13 ve Yıllık Yİ- ÜFE oranı yüzde 2.45 oldu.

Enflasyon tek haneye düştü ve fakat yıl sonu enflasyonu yine de yüzde 12 ve üstünde olur. Ancak enflasyonda umut veren gelişmeler var…

Eylülde yıllık çekirdek enflasyon yıllık TÜFE oranından daha düşük, yüzde 7.54 oldu. Çekirdek  enflasyon, piyasa dışında kararlarla oluşan fiyat etkilerini, enerji gibi dış piyasada oluşan fiyatları ve yine fiyatlarda görülen tüm geçici etkilerin çıkarılması sonucunda fiyatların genel düzeyindeki artış anlamına gelir. Çekirdek enflasyon kronik enflasyonu gösterir.

12 aylık TÜFE oranları da enflasyon trendini gösteriyor. Yüzde 13.73 TÜFE oranının daha yüksek olması, enflasyon trendinin yukarı yönlü olması demektir.

Yıllık Yİ-ÜFE'nin de düşük olması, maliyet artışı olmadığını gösteriyor. Eylülde yıllık aramalı fiyatları eksi 1.04 oranında düşme oldu. Yıllık enerji fiyatlarında da yüzde 154 artış oldu.

Yİ-ÜFE'nin düşmesinin nedeni, TL değerinin ve yurt dışı enerji fiyatlarının sabit seyretmesinden kaynaklandı.

 

           EYLÜL ENFLASYON GÖSTERGELERİ

TÜFE

2018

2019

Aylık (Eylül)

6,30

0,99

Yıllık

24,552

9,25

12 Aylık Ortalama

18,27

13,75

Çekirdek (C)

24,79

7,54

Gıda

27,70

9,52

 

 

 

  ÜFE

 

 

Aylık  (Eylül)

10,88

0,13

Yıllık

46,15

2,45

12 Aylık Ortalama

21,36

26,44

İmalat

44,77

1,41

Ara Malı

51,96

-1,04

Enerji

78,29

1,54

Enflasyonda, Eylül ayı aldatıcı olmasın … Yıl sonunda tekrar çift haneye çıkar.. Yüzde 12 ve üstünde gerçekleşir. Önemlisi hükümetin bu fırsatı kullanması ve kronik enflasyonu çözmesidir.

Kronik enflasyon ancak yapısal sorunların çözülmesi ile mümkün olur.

1. Üretim yapısının, ithal girdi bağımlığından kurtarılması, en azından ithal girdi payının düşürülmesi gerekir.

2. Bozulan sektörel dengeleri düzeltmek gerekir. Reel sektör-finans sektörü arasındaki dengeyi, yeniden kurmak ve finans sektörünün reel sektörü temsil edebilmesi için sermaye piyasasının ve bankacılık sektörünün yeniden yapılandırılması, bu piyasalardaki spekülatif kârların ve istismarların önlenmesi gerekir.

3. Kamu malları ve kaynakları etkin kullanılmalıdır. Bu çerçevede, popülist harcamalar kaldırılmalı ve  yolsuzluklar önlenmelidir. Zira popülist harcamalar ve yolsuzluklar kamuda mal ve hizmet maliyetlerinde verimliliğin düşmesine ve maliyetlerin artmasına neden oluyor.

4. Piyasada rekabetin önü açılmalıdır. Bunun için devletin yasal olarak ve doğrudan piyasaya girerek, piyasa yetersizliklerini çözmesi ve aynı zamanda piyasada oligopol ve monopol yapıları önlemesi gerekir.

Kamu bankalarının siyasi amaçlı kullanılması, yandaşlara dağıtılan kamu imtiyazları, piyasada haksız rekabet yarattı. Bunların önlenmesi gerekir.

Yazarın Diğer Yazıları