İzmir'in Balçova İlçesi'nde, henüz bir yaşında yakalandığı kanseri yenmesine rağmen tekerlekli sandalyeye mahkum kalan 19 yaşındaki Dilara Erten, zorluklara karşı yılmayıp üniversiteyi kazandı.
Dilara, eğitiminde kendisine yardımcı olacağını söyleyen dolandırıcının oyunuyla büyük hayal kırıklığı yaşadı. Kula'daki yüksekokuldan İzmir'deki bölüme yatay geçiş yaptıracağını söyleyen, YÖK yetkilisi ve rektörle ailenin yanında telefonla konuşuyormuş gibi yapan dolandırıcı, anne Ayşe Erten'den kayıt parası bahanesiyle 2 bin 500 TL aldıktan sonra ortadan kayboldu. Büyük şok yaşayan Ayşe Erten kızının hayallerinin yıkıldığını, bu tür insanların en kısa zamanda yakalanıp cezalandırılması gerektiğini söyledi.
Balçova'da oturan Dilara Erten, henüz bir yaşındayken sırtında oluşan kanserli tümöre karşı 5 yıl savaş verdi. Dilara Erten kanseri yendi ancak, 6 yaşında yüzde 98 özürlü kaldı, tekerlerli sandalyeye mahkum oldu. Yaşadığı zorluklara rağmen yılmayan, eğitimini, ailesinin de yardımıyla aksatmadan sürdüren Dilara Erten, bu yıl Celal Bayar Üniversitesi Kula Meslek Yüksekokulu İşletme Bölümü'nü kazandı.
Ailenin çaresizliğinden yararlandı
Büyük bir sevinç yaşayan Dilara, engeli nedeniyle tek başına Kula'da kalamadı, haftanın iki günü, İzmir'den annesiyle Kula'ya gidip derslerine devam edebildi. Dilara'nın eğitimi için yaşadığı bu güçlüğü ailenin işlettiği unlu mamüller dükkanına geldiği sırada öğrenen ve kendisini Mehmet Emre olarak tanıtan bir kişi, yardım edebileceğini söyledi. Teklif karşısında hem Dilara hem de ailesi büyük sevinç yaşadı. Dolandırıcı, ardından da ailenin yanında telefonunda isimleri kayıtlı olan YÖK görevlisi ile rektörü aramış gibi yapıp dakikalarca telefonda konuştu. Bir gün sonra tekrar gelen dolandırıcı, anne Ayşe Erten'le kayıt işlemleri için Ege Üniversitesi Rektörlüğü'ne gitti. Rektörlük yakınlarında duran dolandırıcı, kayıt parasını vermesi gerektiğini söyleyip 2 bin 500 TL'yi aldıktan sonra Ayşe Erten'in yanından ayrıldı.
Ayşe Erten, Mehmet Emre olarak bildiği kişinin bir daha dönmemesi, telefonlarına da cevap vermemesi üzerine savcılığa gidip şikayetçi oldu. Suç duyurusundan sonra polis, dolandırıcının kimliğini tespit etmek için işyerindeki güvenlik kamerası görüntülerini incelemeye aldı. Ayrıca araçta bıraktığı sigara paketi de yine parmak izi çalışması için polislere teslim edildi.
Kendisini gemi kaptanı olarak tanıtmış
Bu durum karşısında kızının büyük üzüntü yaşadığını belirten anne Ayşe Erten şunları anlattı:
"Kendisini gemi kaptanı olarak tanıtmıştı ve bir süredir de işyerimize gelip alışveriş yapıyordu. Kendisi bizim konuşmalarımızı duyup böyle bir teklifte bulundu. Sonra yanımda telefondaki kayıtlı numaraları gösterip, konuşmalar yaptı. Ardından da bizi dolandırdı. Ancak ben olayın organize olduğunu düşünüyorum. Hem bizim hem de kızımızın hayallerini yıktı. Kızım çok üzüntü yaşadı. Ben bu tür insanların en kısa zamanda yakalanıp cezalandırılmasını istiyorum. Bu insanlar deşifre olmalı ki, bir daha yapamasınlar."
