Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Hulki CEVİZOĞLU

Hulki CEVİZOĞLU

Episteme:Anayasa Profesörü ile Diyalog Denemesi...

Yeniden ekranlara dönen 25 yılı (çeyrek asrı) geride bırakarak "televizyon klasiği" unvanını da "kazanan" Ceviz Kabuğu'nda birkaç haftadır "algı" konusunu işliyoruz.

Hem temel konu olarak hem de diğer konuları işlerken atıfta bulunarak.

Bu süreç içinde, geçen Çarşamba gecesi, anayasa profesörü AKP'li Burhan Kuzu TELE1de İsmail Dükel'e konuk oldu.

Anayasa profesörü Kuzu'nun açıklamaları bilgi, unutkanlık, manipülasyon, siyasal tarz, küfür, samimiyet, tepkisellik vd. açılardan tam bir örnek olay niteliği taşıyor.

Bir ara bilgi verip devam edelim.

Episteme (Bilgi)

Bilgi Sosyolojisi ve Felsefenin temel kavramlarından biri epistemedir.

Episteme, "bilgi" ya da "kesin bilgi" anlamına gelmektedir.

Epistemoloji de, "bilgiye ulaşma yollarıdır."

Bilgi nedir, nasıl elde edilir, nasıl "biliriz" ve bilgi türleri nedir gibi temel konular epistemolojinin alanı içindedir.

Bu ara bilgiyi verdikten sonra ana konumuza dönebiliriz.

Doktor: Yasal ve akademik otorite

Bilim dünyasındaki en yüksek akademik derece doktoradır.

Doktora sahibi, o alanda "yasal ve akademik bir otorite" olarak "imza" yetkisine sahip kişidir. (Tabii hakkıyla alınan doktora derecesinden söz ediyorum.)

Örneğin, anayasa konusunda doktora sahibi bir akademisyenin anayasalar tarihini, anayasa yapımını ve o alandaki tüm bilgileri bilmesi beklenir!

TELE1 ekranındaki programda anayasa doktoru Burhan Kuzu bizleri şaşırtan açıklamalar yaptı ve kendisiyle Twitter üzerinden "episteme arayışına" girdik.

Bu, bir anlamda anayasa doktoru ile "bir diyalog denemesi" de sayılabilirdi.

Olmadı

Ama olmadı.

Çünkü Dr. Kuzu, bilim dilinden uzak bir yaklaşım sergiledi.

Onun sözlerini verirsem daha net anlaşılacaktır. (İtiraz ve yanıtlarımı da parantez içinde veriyorum).

- "1924 Anayasasında devletin dini İslam'dır yazıyordu. Buna ne diyorsunuz?" (Bu ifade yine Atatürk zamanında 1928'de Anayasadan çıkarıldı. Anayasa profesörü Atatürk'ün bu yaklaşımını bilmez mi, bilir de söylemez mi?)

- (Tek adamlık sisteminin iyi olduğunu anlatmaya çalışırken) "Eskiden Başbakanlar çok daha güçlüydü." (Peki öyleyse, birkaç dakika sonra niçin "Parlamenter sistemin güçlü olduğu palavradır" dediniz?)

- (Sözde ABD'ye muhalifmiş gibi yaparken) "Bu, Amerika'nın kalleşliği, p*ştluğu(dur)!" (Önemli görevlerde bulunmuş bir AKP milletvekili ve profesöre böyle sokak küfürleri yakışıyor mu? Ayrıca, küfretmek muhalif olmak ya da ABD'ye karşı olmak mıdır, kitlenin gazını (!) almak mıdır? ABD'ye hangi ciddi yaptırımı gerçekleştirdiniz?)

Dr. Kuzu, bu "p*şt" kelimesini sık sık kullanıyor. Daha önce de Rusya Başkanı Putin'e söylemiş (Twitter'da var.)

Söylediğini hatırlamamak?

İsmail Dükel'in canlı yayını sürerken ben bu sözleri Twitter'da eleştirdim.

O da şöyle cevap verdi:

"Yazdığınızdan hiçbir şey anlamadım. Siz gazeteciler maşallah her şeyi biliyorsunuz. Tarihçisiniz, ekonomistsiniz, anayasacısınız hasılı her şeysiniz. Sizden hiçbir zaman yanlış sadır olmaz Hulki Bey. Bu konu üstelik yayında hiç geçmedi. Anlamadım ne anlatmak istiyordunuz."

Konuştuğunu hatırlamayan Dr. Kuzu'ya buradan da yanıt veriyorum:

Estağfurullah, -biz bu saydığınız bilim dallarının tümünde ve fazlasında eğitim almamıza rağmen- her şeyi siz biliyorsunuz!

Bunu da ekranda kanıtladınız!

***

Bakalım bu yazıdan sonra gelecek yanıt -gelirse tabii- küfür mü olacak fikir mi?

 

Yazarın Diğer Yazıları