Er Şirin'i Kurtarmak...

Şirin Payzın'ın işten çıkarıldığı haberleri gelmişti. Bu konuda kısa bir araştırma yaptım ve doğrusunu buldum; "İzne ayırmışlardı". Süresi 24 Haziran sonrasına kadardı. Sandıklar açıldı, kapandı ve ses çıkmayınca şüphelendim. Ne zaman ki Salı akşamı Ne Oluyor'un anonsları başlayınca zorunlu tatilin sonlandığını anladım.

Şirin'in iyi bir ekran yüzü olduğunu söyleyebilirim. Buna düzgün Türkçesini ilave edebilirim. Problemi çözen kişi de, Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın. Onca şutlamalar arasında Er Ryan'ı kurtaran oydu. Bu konudaki gayretlerinden dolayı Kalın'ı kutlamalıyız.

Laf aramızda bu aralar sözcünün "parlamento dışı kabinede yer alacağı söylentileri yaygın". Bana göre böylesi bir atama zor. Kalın'ın şu andaki görevi zaten "Örtülü Başkan Yardımcılığı". Erdoğan güvendiği ve kendisine yakın bulduğu kimseleri asla yanından ayırmaz. Verdiği görevleri ise belli çizgide tutar.

Ne ararsan

CNNTÜRK'teki Ne Oluyor'un gündemi Hoş Memo'daki büyücünün kazanı gibiydi. Her şey mevcuttu. Öncelikle eski katılımcılardan Doç. Dr. Yunus Emre'yi tebrik edelim. Bu defa kartvizitine CHP İstanbul Milletvekili unvanını eklemişti. Kişisel olarak bu genç akademisyeni beğendiğimi belirteyim. Donanımı bir yana ağzı da iyi laf ediyor. İşsiz gençler -eğitimli ya da eğitimsiz- konusunu güzel işledi. Öncelikli problemin bu olduğunda ısrar etti.

Yunus Emre, belki de "kahve köşelerinde oturuyorlar" derken Erdoğan'ın kekli-çorbalı kıraathanelerine destek verdi!

Geleceği müzikte

Tartışmada İdris Kardaş dışında herkesin ortak fikri "HDP'nin artık sadece Kürtlerin partisi olmadığı" idi. Bu konuda öncelik aldığım için mutluyum. Hani beni kesseler, öyle bir siyasi oluşuma oy vermem. Ancak çevremde o kadar çok destekçisi var ki, şaşırıyorum. Bunun nedeni Selahattin Demirtaş'ın ekranda çalıp söylediği "Cemalım Cemalım" ve "Yozgat Sürmelisi" mi acaba?

Gördüğüm kadarıyla Demirtaş'ın durumu biraz karıştı. Bu sürede CD çalışmasına ağırlık vermeli. Cezaevine kurulacak minik bir stüdyoyla satış rekorları kırar. Her yorumu listede ilk üçten aşağıya düşmez. Menajeri de hazır Ahmet Hakan Coşkun. Adamı şöhret yaptı.

***

Siyasi İşler

NTV'nin standart yapımında baş rolde hep aynı isimler var. Üç gazetenin Ankara temsilcisi -bazen biri olmayabiliyor- epey önemli tespitlerde bulunuyorlar. İktidara yakın olmak, işin ana kaynağı.

Mustafa Kartoğlu'nun Muharrem İnce olayını analizini beğendim. Verdiği örnekler Murat Sertoğlu'nun pehlivan tefrikalarını hatırlattı. Mesela "Siyasetin el ensesi çok serttir" deyip konuyu Kırkpınar'a bağlaması değişikti.

Sabah Gazetesi Ankara Temsilcisinin "Binali Yıldırım Başkan Yardımcısı değil, TBMM Başkanı olacak" şeklindeki iddiasına bayıldım. Beni doğrular gibiydi.

Yerel seçimlerin öne alınması iddiası fazla önemsenmedi. Daha evvel sıkça belirttiğim gibi bu konuda Kemal Kılıçdaroğlu'ndan destek bulmaları yani Anayasayı değiştirebilmeleri mümkün görülmüyor.

CHP Genel Başkanı'nın Muharrem İnce'ye karşı en önemli silahı bu. Belediye başkan adayları tercihini "Demokles'in Kılıcı" olarak kullanmayı sürdürecektir. Bu konu, isyanın yayılmasını önlemekte önemli. En iddialı lafı yine Okan Müderrisoğlu etti; "Bir hışımla, geldi geçti". Tabii bu mısralar doğrudan Muharrem İnce'ye idi. Ana muhalefetin mevcut delegeleri etnik yapılarıyla şu anda tamamen Kılıçdaroğlu'nun kontrolünde.

***

Enflasyon kanatlandı

Resmen açıklanan enflasyon ekonomik felaketin ikaz ışıkları. Önümüzdeki kış, ne hale geleceğimizi çok iyi anlatmakta. Bir yıldaki tırmanma TÜFE'de yüzde 15.39. ÜFE'de ise 23.71. Bunun detaylarını dünkü Yeniçağ'da okudunuz.

Acıklı olan, buna karşılık maaşlardaki artış oranları. SSK ve BAĞ-KUR emeklisine biçilen oran yüzde 9.17. Çalışan memur yüzde 8.65 alacak. Birtakım sosyal farklarla ötekileri yakalayacaklar.

Marketlerdeki etiketler, toplu taşımaya zamlar ve ev sahibi faktörü hesap edilince ortaya berbat bir tablo çıkmakta. "Mahalli seçimler" böylece seçmeni kanatlandıracaktır. Yani intikam zeminine dönüşebilir. Sizce spor içeceğindeki reklamı hatırlatır mı?

İçki ve sigaradaki artışlar umurumda değil. Öyle zararlı alışkanlıklarım kalmadı. Etekteki düşüş rekortmenliği -6.66-de beni bağlamıyor. Ancak seyyarlarda "7 kilo patates 20 lira" bağırtılarını duyunca biraz tebessüm edebiliyorum.

Devam edenler

Süt ürünlerinde yükselmenin oku delmedik tavan bırakmadı. Bunlar bir yana Becel marka margarinin kilosu 11.45'e çıktı. Bu da Allah'ın otundan bir ürün.

...

GÜNÜN SÖZÜ

Hayat düz bir yol değildir. Arada çıkarsınız. Çoğunlukla da inersiniz. Chateaubriand

Yazarın Diğer Yazıları