Erdemi, erdemliliği suç gören zihniyet

Sağlık Bakanlığı, Ankara Tabip Odası’na dava açmış. Ankara Tabip Odası’nın suçu neymiş biliyor musunuz? Aklınıza rüşvet, yolsuzluk, ihtikar veya buna benzer şeyler gelmesin yani adına suç denebilecek şeyler gelmesin. Adamlar sadece Gezi olayları sırasındaki yaralılara doktor yollamışlar. Bu yüzden Ankara Tabip Odası’nın bütün yönetim kurulu üyelerine dava açılmış. 
Bunu İstanbul’da da yaptılar hem de hadisenin olduğu sıralarda beyaz gömlekli doktorların, polislerin arasında gidişini hatırlıyorum. Üstelik  Ankara Tabip Odası ve bir başka kurum daha revir hizmetini değişik yerlerde verdikleri için cezalandırılmışlar. Divan Oteli’nin de gazdan kaçan insanları lobisine aldığı için ve zemin katta revir hizmeti verdiği için biliyorsunuz başına gelmedik kalmadı. 

***

Dikkat ederseniz, nerede hayırlı güzel bir şey varsa onu cezalandırmaya çalışıyorlar. Ağaçları kestirmek istemeyen gençleri, bahçesinden yol geçeceği için eylem yapan ODTÜ’lüleri, kuzey ormanlarını biz onların daha ismini bile duymamışken, yok olmaktan kurtarmaya çalışan bölge halkını, çevrecileri dışlıyorlar. 

***

Eğitim sistemimizle oynarken okullarımızı verimsiz ve seviyesiz hale getirdiler. Duyduğuma göre beden eğitimi dersi de kaldırılacakmış, felsefe ve müzik de tırpanlandı. 
Din, hayatın bir bölümünü kaplayan bir disiplindir, hepsini değil. Bütün okulları İmam Hatip Okulu haline getirmekle eğitime iyilik etmiş olmazsınız. Bütün okulları bir tek disipline bağlamakla hiç bir sonuç elde edemezsiniz. Onsuz olmaz ama sadece onunla da olmaz. Eğer olur derseniz, düşünmede  düşüncelerini ve duygularını dile getirmede sağlam analizler ve sentezler yapmada, sağlam kararlar almada beceriksiz insanlar yetiştirirsiniz ve onlar da ne yazık ki dinin temel ilkeleri olan erdem, sevgi, merhamet, dostluk, yardımlaşmada kendilerini geliştirememiş olurlar. Nezaket eksiklikleri olur.
Liselerimizdeki edebiyat dersini ne yaptınız, yerinde duruyor mu? Edebiyat, duyguları geliştirdiği gibi, hayata da üslup katar. Hayata insanlara, insani ilişkilere bakışınız değişir. Edebiyat okumayan sadece internet ile meşgul olan bir de üstelik din dersinin ağırlıklı olduğu bir okuldan mezun olan çocuk, ileride seçeceği meslekte diğerleri ile yarışamaz.  
Bizim bugünkü halimiz, erdemi cezalandırma gibi bir garipliği sürdürmemiz, işte bu eksikliklerdendir.  
İddia ediyorum, terbiye ve ahlak bile böyle zengin bir eğitim anlayışı ile meydana gelir, yoksa milletvekili de olsanız, tekme, yumruk atar, ana avrat söversiniz.

***

Yazımı yolladıktan sonra Ankara’daki “Özgürlük Yürüyüşü” nü izlemeye başladım. Vahşet ve kahramanlık bir aradaydı. Şunu düşündüm, Türk halkı git gide gençleşiyor. Yaşlı amcalar ve teyzeler ellerinde bayrak en önde gidiyorlar. Gençler, kendi gençliklerini onlara aşılamışlar.
Yaralılar, gözaltılar, sular, gazlar bir yanda, sloganlar ve sağ yumruklar bir yanda. Türk halkı Atatürk’ün dediği gibi  “İstiklal yürüyüşleri” ni çok sevdi. Arkadakiler öndekilerin yerini dolduruyor.
Genç ve onların arasında olmak istedim...

Yazarın Diğer Yazıları