Erdoğan Amerika'ya neden gidiyor?

Erdoğan Amerika'ya neden gidiyor?

AKP son yıllarda icraattan çok işi algı ile götürmeye çalışıyor.

Olumsuzu olumlu gösterip ve sürekli olarak bir beklenti yaratarak sadece günü kurtarma operasyonu yapılıyor.

Günü kurtarma operasyonu o kadar çok yapılıyor ki, artık bu yöntemle aylar yıllar geçti.

Biz battıkça battık, fakirlik diz boyu ama AKP sonuçta günü kurtarıyor.

Kimse kalkıp da daha birkaç ay önce ya da hafta önce şöyle bir beklenti vardı o ne oldu diye sormuyor.

İnsanlarda alıştı ya da hesabına geliyor.

Mesela bankalarda devasa bir batık var. Eylül ayında sorunlu kredilerin yürütülmesi işlemine son verilmesi halinde 15 milyar gibi devasa bir alacak bankalar tarafından varlık şirketlerine satılacak. Onlar ama öyle ama böyle, ama yarı fiyatına tahsil etmeye başlayacaklar.

Ben şahsen bu sürenin yine uzatılacağını düşünüyorum. Çünkü bu yöntemle yük bankaların sırtına yükleniyor ve vatandaşın, firmaların ve borçluların hesabına geliyor.

Yani herkes sorunu halının altına süpürüyor.

Bankalar da aslında alıştı bu duruma. Batık ve hiçbir zaman tahsil edemeyeceği bir krediden kâğıt üzerinde de olsa faiz yazıyor bu bilançosunu olumlu etkiliyor. Bankası karlı görünüyor mu? Evet! O halde durmak yok devam!

Yani zincirleme bir algı yönetimi var.

***

Gelelim Erdoğan neden Amerika''ya gidiyor.

İlk bakışta ne var bunda diyebilirsiniz. Çünkü Birleşmiş Milletler Liderler Zirvesi''ne katılmaya gidiyor.

Orası öyle ama pandemi ve delta varyantından dolayı ülkelere mümkün olduğunca katılmaması ve video konferans şeklinde konuşma yapılması istendi.

Avrupa Birliği bu konuda açıklama yaptı ve gidilmemesini istedi. Gidilecek ise de çok az sayıda kişinin gitmesi söylendi.

Zaten ABD''de Başkan Biden''in zirvede sadece konuşma yapacağını herhangi lider veya liderlerle görüşme yapmayacağını bildirdi. Sadece gerekirse görüşecek diye bir not düştü. Bu tabii ki acil Amerikan çıkarları doğrultusunda.

Oysa Cumhurbaşkanı Erdoğan hem kendisi hem de kalabalık bir ekip ile Amerika''ya gidecek.

Zirve 19-22 Eylül tarihleri arasında.

Yani Merkez Bankası''nın faiz kararı vereceği toplantıdan bir gün önce.

Şimdi şöyle bir algı yaratıldı.

Erdoğan Biden ile yine görüşecek ve mutlaka olumlu bir şeyler çıkacak.

Zaten bazı tecrübeli diplomasi yorumcuları Türk dışişlerinin görüşme için bastırdığını söylüyorlar.

Erdoğan''ın bu görüşmeyi gerçekleştirmesi halinde Türkiye''de özellikle belirli medya tarafından olumlu bir algı yaratılacaktır.

Merkez Bankası''nın eli rahatlatılacak ve faizler çok rahat bir şekilde indirilecek.

Çünkü o gün piyasaya Amerika ile anlaşıldı önümüzdeki haftalarda önemli gelişmeler olacak diye bir algı yaratılacak.

Böylece yine birkaç hafta kurtarılacak ve rahat bir nefes alınacak!

Ancak bu kez böyle olmayacak. AKP''nin değil ayı, günü bile kurtarması imkânsız.

***

Rusya cuma günü 5. faiz artışını yaptı. Topraklarından altın, petrol ve doğal gaz fışkıran bir ülke bile faiz artırırken üretmeyen ithalat ile çarkları döndürmeye çalışan Türkiye faiz indirecek!

Rusya neden arttırıyor?

Çünkü Amerika''dan gelecek olan tehlikeyi görüyor. Tahvil alımının kısa süre sonra noktalanacağı ve hemen arkasından faiz artışının geleceğini biliyor. İşte bu hesapla çatısını güneşli havada tamir etmeye çalışıyor.

Türkiye ise halen ağustos böceği misali saz çalıp duruyor.

 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları