Osmanlı''dan gelen devlet gelenek ve göreneklerini eksiksiz uygulayan kamu kurum ve kuruluşları vardı. Örneğin Dışişleri Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı siyasi hırsların ve etkilerin en az olduğu kurumlardı.

Ta ki AKP iktidar olana kadar…

19 yıldır devlet yönetiminde ne gelenek ne de görenek, ne kariyer ne de liyakat kaldı.

Önce şu önemli konuya da dikkatinizi çekeyim.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan canlı yayında dedi ki;

- "Bu ara trafik çok yoğun. Örneğin bu hafta sonuna kadar Merkel''le bir görüşmemiz söz konusu, Sayın Putin''le hafta sonunda görüşmemiz söz konusu. Avrupa''dan birçok ülkenin liderleriyle görüşmeler söz konusu…"

Soruyorum:

- Erdoğan Biden ile neden görüşemiyor?

- Erdoğan mı aramıyor? Biden mı aramıyor?

Türkiye''nin başına Suriye bataklığı derdini açtıktan sonra Amerika, şimdi de Afganistan bataklığına Türk askerini göndermek istiyor.

NATO Zirvesi''nde ilk kez yüz yüze yaptığı görüşmede Biden''ın, Erdoğan''a "NATO ve Amerika çekiliyor, Türk askeri Afganistan''da görevlendirilsin" dediği Erdoğan''ın da kabul ettiği açıklanmıştı.

Birincisi;

Bu görüşmede Dışişleri Bakanlığı yetkilisinin olmadığı, resmî tutanak tutulmadığı ve tercümanlığı ise Kuala Lumpur Büyükelçisi ve eski Fazilet Partisi Milletvekili Merve Kavakçı''nın kızı Fatma Abushanab''ın yaptığı tepkisi idi.

Erdoğan, Kemal Kılıçdaroğlu''nun bu tepkisinin sorulması üzerine şunları söyledi;

- "Yahu bu adam yalancı ya. Bu adamın bugüne kadar doğru bir sözü var mı? Yok. Olmayan bir şeyi savunmak, ortaya koymak… Söyledikleri tek şey var; Orada Dışişleri yetkilisi yoktu diyor. Ne demek Dışişleri yetkilisi yoktu? İlla Dışişleri yetkilisinin olması mı lazım? Ben varım orada. Dışişleri kime bağlı? Bana bağlı. Ben konuşuyorum. Kiminle? ABD Başkanıyla…"

Az önce bahsettim ya;

Devlet gelenek ve görenekleri yok edildi diye.

İşte tam da bu noktada söyleyeyim…

650 yıllık Osmanlı Devletinden bize kalan tam 95 milyon belge ve 400 bin defter var.

Padişahların tüm görüşmeleri ile devletin tüm yazışmaları ve görüşmeleri hatta yaşanan savaşlar ve olaylar gün gün kayda alınmıştır.

Erdoğan, Biden ile yaptığı görüşmede Dışişleri görevlisi olarak kendisi mi not tuttu?

Yoksa büyükelçinin kızı mı tuttu?

Devletin resmî görevlisi varsa Erdoğan neden açıklamadı ki?

Kendisi varsa istediğini kayda geçirir istediğini geçirmez.

İkincisi ise skandal bir çarpıtmadır.

Atatürk''e sansür

Türkiye-Etiyopya ilişkilerinin 125. yılı kapsamında ülkemizi ziyaret eden Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed, Cumhurbaşkanı Erdoğan''la ortak basın toplantısında dedi ki;

- "Türkiye Cumhuriyeti''nin kurucusu büyük reformist ve karizmatik lider Mustafa Kemal Atatürk…"

Ahmed''in bu ifadeleri Erdoğan''ın tercümanı tarafından, "Atatürk" adı sansürlenerek hatta Erdoğan kast edilerek tercüme edildi.

Bu skandala CHP İzmir Milletvekili gazeteci kardeşim Tuncay Özkan, şöyle tepki gösterdi:

- "Terör örgütü Taliban''ı övmek serbest, Atatürk''ü övmek yasak. Abiy Ahmed, Atatürk''ü övdü. Saray''ın çevirmeni o sözleri sansürledi utanmadan da Erdoğan''a mal etti."

Değerli okurlarım,

İşte gördünüz iş sadece tercümana kalırsa, iş sadece siyaset olunca, iş sadece "şahsım" devletine dönüşünce bunlar yaşanıyor.

Demek ki neymiş;

Devlet gelenek ve görenekleri ayaklar altına alınınca, gerçekler karartılıyormuş.

Erdoğan, Biden ile görüşmesinin içeriği konusunda Kılıçdaroğlu için dedi ki;

- "Hukukta bir kaide vardır: Müddei, iddiasını ispatla mükelleftir. Bu adam nereden bunu gördü? Kim kendisine bunu sufle etti?"

Kılıçdaroğlu ne der bilemem.

Ama ben müddei olarak diyorum ki; (Müddei: Davacı - OU)

- NATO ve Amerika Afganistan''dan askerlerini çekiyorsa,

- Mehmetçik Afganistan''dan çekilmiyorsa,

- Erdoğan, "Amerika''nın çekilmesi sonrasında amacımız havalimanının emniyetini temin ederek bu ülkenin güvenliğine katkı sağlamaktı. Bu niyetimiz bakidir. Türkiye''nin Afganistan''daki varlığı yeni yönetimin de uluslararasında işini kolaylaştıracaktır" diyorsa,

- Türk askerinin tam tersine Afganistan''a daha çok asker görevlendirilecekse bunların anlamı nedir?

Söyleyeyim;

Erdoğan''ın Biden''a verdiği sözün ve müddeinin ortaya koyduğu iddianın ispatıdır.

Bunu da sözleriyle ispat eden Erdoğan''dır.