Erdoğan: Dünyanın en hızlı büyüyen ekonomisi durumundayız

Erdoğan: Dünyanın en hızlı büyüyen ekonomisi durumundayız
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2021'in ilk kabine toplantısının ardından açıklamalarda bulundu. Erdoğan Türkiye'nin dünyanın en hızlı büyüyen ekonomisi olduğunu söyledi. Kısıtlamaların kademeli olarak kaldırılacağını belirten Erdoğan, Perşembe veya Cuma günü belirli sıraya göre aşılamanın başlayacağını ifade etti.

Yılın ilk kabine toplantısı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında bugün gerçekleştirildi. Toplantıda korona virüsle mücadelede gelinen son aşama, kısıtlamalar ve aşılama çalışmaları ele alındı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kabine toplantısı sonrası yaptığı açıklamalardan öne çıkanlar şu şekilde;

2021 yılının ilk kabine toplantısının ülkemiz ve dünya için hayırlı olmasını biliyorum. 2020 yılını ne yazık ki iyi kapatmadık. Geçtiğimiz yılı büyük sorunlarla kapattık. Türkiye olarak 2020 yılını güzel başlangıçlarla karşılaşmıştık. Korona virüs salgınının ülkemize de sıçraması ile birlikte kendimizi de bu yeni duruma hazırladık. Salgın tedbirlerinden etkilenen tüm kesimlere yönelik nakdi hibe ve destek programları yarattık.

"DÜNYANIN EN HIZLI BÜYÜYEN EKONOMİSİ DURUMUNDAYIZ"

Aldığımız tedbirlerle salgının ülkemize gelişini geciktirerek yılın ilk çeyreğinde yüzde 4’lük bir artış gerçekleştik. Türkiye ikinci çeyrek salgının etkisi ile birlikte yüzde 9,9 azaldı. Bu zor dönemde her şeye rağmen ekonomimizin direncini korumaya başladık. Üçüncü çeyrekte sanayi sektörümüz yüzde 30, perakende yüzde 25 düzeyinde arttı. Otomobil ve konut piyasalarında haziran ayı ile birlikte ciddi bir hareketlilik gerçekleşti. 2020’de otomotiv piyasası bir önceki yıla göre yüzde 63 büyüdü. Yılın ilk 11 ayındaki konut satışları da 1 milyon 400 bine yaklaştı.

Ekonomideki bu olumlu hava, güven endeksine da yansıdı. Dünyanın en hızlı büyüyen ekonomi durumdayız. Ekim ayında sanayicilerimiz tarihimizin en yüksek aylık üretimini gerçekleştirdi. İmalat sanayi, satın alma yöneticileri endeksi 50’nin üzerinde gerçekleşti. Borsamız 2020’de yatırımcısına yüzde29 getiri sağlayarak en fazla kar getiren piyasalardan biri oldu.

Salgın nedeniyle ihracat pazarlarımızda görülen ciddi daralmalara rağmen 2020 yılını ihracat açısından da iyi tamamladık. Henüz rakamlar açıklanmadı ama büyüme hedefimizi bir kez daha aştığımıza inanıyorum. Küresel küçülmelerin yaşandığı bu dönemde Türkiye ekonomisinin büyümesi sevindirici oldu.

Karadeniz’de bulduğumuz doğalgaz geçtiğimiz yıl çok önemli bir etki yarattı. Tüm bu gelişmeler sayesinde salgına bel bağlayan kriz tellallarının payına yine hüsran düştü. 2021 yılının ihracatın arttığı bir dönem olacağına inanıyoruz.

Yeni yılda önceliklerimiz fiyat istikrarı ve reformlar olacaktır. Aziz milletim Türkiye, uğradığı tüm saldırılara ve küresel sıkıntılara rağmen, kararlılıkla yola devam ettikçe önümüze yeni sıkıntılar çıkarmaya çalıştıklarını görüyoruz. Türkiye’nin huzurunu kaçırmak isteyenlerin aslında neye cevap verdiğini çok iyi biliyoruz. Türkiye, bu ülkede kimin cumhurbaşkanı seçileceği konusunda milletin seçimi yerine vesayetin dayatmacısı olduğu dönemleri geride bırakmıştır.

"TÜRKİYE İSTİKLALİNE VE İSTİKBALİNE SAHİP ÇIKIYOR"

Bu ülkede artık cumhurbaşkanı, milletin yarısından fazlası ile belirlenmektedir. Bu devrimi kabul edemeyenler var. Kendisi kaset komplosu ile göreve gelen bir siyasi parti genel başkanının sancısının sebebi de budur. Bunların derdi millettir. Bunlara oy vermeyen muhtar sözde muhtardır. Her hafta toplumumuzun bir kesimini öne çıkararak kendi, parti için skandallarını örtmeye çalışıyorlar. Teröriste terörist demekten bile aciz bu genel başkanı önce CHP seçmeninin sağ duyusuna, sonra aziz milletimizin vicdanına emanet ediyoruz.

Türkiye istiklaline ve istikbaline sahip çıkıyor. Terör örgütlerinin eylemlerini gizli şekilde desteklemek için ellerinden geleni yapıyorlar. Bir dönem kendi topraklarına sahip çıkmaktan zor bir ülkeden saha ve masa hakimiyeti sağlayan bir ülke konumuna geçmiş olmamızı kabul edemiyorlar. Salgının küresel düzeyde ortaya çıkardığı derin sarsıntı konusunda ortaya çıkaranların ifadesidir.

Uzunca bir süre demokrasi kılıfı altında en ilkel faşizmi mazlumlara dayatanların sırça köşkleri başlarına yıkıldı. İnsanların ortak değerlerini kendi çıkarları uğruna boşaltanların artık kimseye söyleyecek sözü yoktur. İdeolojik saplantılarını, marjinal eğilimlerini, terör örgütlerine payandalıklarını cilalı kavramlarla topluma dayatanlar için yolun sonu görünmüştür.

Karşılarında hukuku bulmaya devam edecekler. Cumhurbaşkanı olarak yasama, yargı ve yürütme gücünü milletimize tehditlere karşı yürütmek için harekete geçirmek temel görevimizdir. Ülkemizi yeniden kendi güdümlerine sokmak için kimi zaman vesayet güçlerini, kimi zaman darbecileri kullandılar.

Buna rağmen Türkiye’yi dize getiremeyenler şimdi yeniden siyaset ve toplum mühendisliğine savundular. Bir kez daha inanç ve kararlılıkla söylüyorum ki başaramayacaksınız. Bu mücadele döneminde milletimizin birlik ve beraberlik içinde hareket ettiğinde önünde hiçbir gücün duramayacağını gördük. Eski Türkiye’de bolca sahnelenen hiçbir senaryonun karşılığı yoktur. Nitekim bu gerçeği fark eden eski Türkiye artıklarının umutlarını felaketlere bağlayacak kadar zavallı hale geldiklerine şahit olduk.

"YERALTI BARAJLARININ İNŞASINA BAŞLADIK"

Türkiye’nin kalkınmada 2023 hedeflerine ulaşmasını engellemeyecekler. İstiklal Marşı’nda en güzel ifade ile dile getirilen hürriyet ateşinin yükselmesinin önüne geçemeyecekler. Ne kadar azgınlaşırsa azgınlaşsınlar ülkemizin ekonomik düzende hak ettiği yeri almasını engellemeyecekler. Bu tür kaos tuzaklarının artacağını biliyoruz. Hepsine de hazırlıklıyız.

Terörü azdırmaktan, sınırlarımızı tacize kadar birçok saldırıyı göğüsleyen milletimiz, bu sıkıntıları da göğüsleyecek güce sahiptir. Ne diyor ki Akif, bu yol hak yoludur, dönme bilmeyiz. Biz de milletimizle beraber hak yolunda yürümeyi sürdüreceğiz. İnsanoğlu dünyadaki imkanları tepe tepe kullanacağı malı değil de kendisine verilmiş olan emanet olduğunu rabbimiz hatırlatıyor.

Bir tarafta kuraklık, bir tarafta küresel salgın var. Türkiye de bu tabiat olaylarından etkileniyor. Mevsim normallerinin altına düşen yağışlar ülkemizi ciddi kuraklık tehdidi ile karşı karşıya bırakmıştır. Barajların neredeyse tamamen boşaldığı, diğerlerinde ise su seviyelerinin düştüğü dönemde, 100 yılda bir görülecek kuraklık tehdidi karşısında hep beraber önlem almalıyız.

Günlük kullanımdan tarıma kadar tasarruf etmemiz gerekiyor. Baraj ve gölet depolamalarının yanı sıra sulama tesislerinin inşasına hız veriyor ve yer altı barajlarının inşasına da başladık.

Sulanan alanların büyüklüğünü 6,9 milyar hektara çıkarmayı hedefliyoruz. Toplam içme suyu kapasitemizi 4,8 milyar metreküpe ulaştıracağız. Devlet su işlerinin genel müdürlüğünün bütçesini 2,5 kat artırdık. Mevcut kaynakları en iyi şekilde kullanmanın yolu tasarruftan geçiyor.

İçme suyunda da önemli tasarruf tedbirlerinin olduğunu görüyoruz. Bu çerçevede bir diğer önemli konumuz enerji verimliliğidir. Enerji, sürdürebilir altyapının temelidir.

Bunun için bir yandan yeni yatırımları devreye alırken diğer yandan da verimliliği artırmanın gayreti içerisindeyiz. En büyük atılımı da 19 bin megawat 56 bine megawat çıkardığımız yerli kaynaklarla yaptık. Doğalgazda önümüzde yeni bir dönem açtık. Geleceğimize daha güvenle bakmak istiyoruz. Ulusal enerji verimliliği planı ile petrole eş değer bir tasarruf sağlamayı planlıyoruz.

"KISITLAMALARI KADEMELİ OLARAK KALDIRACAĞIZ"

Bugün kabinedeki en önemli konumuz korona virüstür. Tedbirler sayesinde salgını geriye atmayı başardık. Salgının sağlık sistemi üzerindeki yükü de hafifledi. Bu kazanımları korumak için 83 milyon gayret göstermeliyiz. Esnaflarımız, öğrencilerimiz ve çalışanlarımız olmak üzere vatandaşlarımız üzerinde açtığı sıkıntıları biliyoruz. Tüm dünya gibi kalıcı çözüm bulana kadar hayatımızı tedbirlerle sürdürmeye mecburuz. Temizlik, maske ve mesafe çok önemli. Vaka sayısının belli bir rakam altına düşmesi ile kısıtlamaları kademeli olarak azaltacağız.

Ancak her bireyin kendi tedbirlerini devam ettirmesi kaydıyla. Türkiye dünyadaki tüm aşı gelişmeleri ve üretim faaliyetlerini yakından takip ediyor. Hali hazırda Çin menşeili bir aşıyı ülkemize getirmeyi başardık. İlk etapta 3 milyon doz aşı ülkemize geldik.

Alman menşeili aşı ile ilgili de çalışmamızı yaptık. Ama nihai kararı vermiş değiliz. Rus ve İngiliz aşıları ile ilgili gelişmeleri de takip ediyoruz. Gereken test süreçleri tamamlanır tamamlanmaz uygulama aşamasına geçilecektir. Perşembe veya Cuma belirli sıraya göre kampanyamız başlamış olacak. Çok sayıda üniversitemiz ve firmamız yerli aşı için yoğun gayret içinde. Salgından sonra hedeflerimize tam gaz ilerlemeye devam edeceğiz.