Erdoğan için son Cumhurbaşkanlığı

İzin mi desem, tatil mi desem, dinlenme mi desem, yorgunluk mu desem, kızgınlık mı desem bilemedim ama anladım ki 49 yıldır bulaşan tedavisi mümkün olmayan müzmin bir hastalığın kurbanıyım.

Tedavisi olmayan, bu illet hastalığın tek adı var: Gazeteci.

Bu illet mi millet mi desem elbette ki milleti tercih ederim.

Millete hizmet bir gazeteci için eğer etik kurallar içerisinde yapılıyorsa muhteşem bir haz verir insana.

Halka hizmet Hakk'a hizmettir ve halkı gerçekleri haber ve yorumlarla aydınlatmak da gazeteciliğin olmazsa olmaz hizmetidir.

2-3 gün yazmadığım için büyük acı çektim.

Gördüklerim karşısında sussam dilsiz şeytan olurdum.

Neden olayım ki yaz gitsin yerini bulsun dedim.

Lale devri başladı ki Osmanlı Padişahlarının tahta çıkma törenleri halt etmiş.

Bir şaşaa, "Başkan'ım çok yaşa" törenleri karşısında şaşkınlıktan ne yapacağımı bilemedim.

Laik mi, layık mı törenin mana ve önemini anlayamadım.

Binlerce kişilik davette; Osmanlı tarzı ikramlar, Arap ülkesi tarzı dualar, Türk usulü alkışlar ile tahta çıkan kral ya da padişah misali düzenlenen tören.

16 Nisan'da Anayasa değişti, 24 Haziran'da tescil oldu ya gazeteciler sordular, "size nasıl hitap edebiliriz ey haşmetlû...?"

Yanıt kısa ve net oldu: "Başkan"

Boşbakan Binali Yıldırım, "Yeni Cumhuriyetin 1. Kurucu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan" diyor.

Ben de size sorayım Boşbakan siz kaçıncı dönem milletvekilisiniz?

Ben yanıtlayayım: 27. Dönem için milletvekili seçildiniz.

"Cumhurbaşkanı 1. Dönem" ne demek?

"Erdoğan bir dönem daha seçilebilir" demek istiyor Boşbakan Yıldırım.

21 Nisan 2018 tarihinde Erdoğan 24 Haziran'da seçilirse son kez cumhurbaşkanı olacak diye yazdım. Şu linki kopyalayıp yapıştırarak okuyabilirsiniz: http://sonsoz.com.tr/erdogan-secilirse-son-donemi-olacak/

Uyanık Binali Bey şimdiden Erdoğan'ın 2023'de 3. kez seçilebileceğinin yolunu açmaya çalışıyor.

Olmaz, olamaz Sayın Başbakan çabalama Anayasa'ya göre en fazla 2 kez seçilebilir ki Erdoğan 2014 ve 2018'de bu hakkını tamamladı.

Gece yarısı yeni kabine önce sosyal medyaya sızdırıldı, tepkilere bakıldı ve bizzat Başkan tarafından ilan edildi.

Hazine ve Maliye geleceğin Başkan'ı Damat Berat Albayrak'a emanet edildi.

Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bütçesini baba ile damat oturup yapacak Meclis'te 600 milletvekili oturup bakacak, bakanlar uygulayacak.

Hesap sorma mı? Kimin haddine?

Yeni Cumhuriyet, yeni sistem, kurucu başkan filan metal yorgunluğunu kamufle etmeyi anlıyorum.

Anlamadığım bazı şeyler var:

Milletvekili olmayan bakan atamak için eski Anayasa'da hiçbir engel yoktu ki?

Başbakan isterse tüm bakanları milletvekili olmayan kişilerden atayabilirdi.

16 yıldır neden böyle bir hükümet kurmadı ki Tayyip Bey?

Bu mudur yeni cumhuriyetin en farklı uygulaması?

Bakanlıkları birleştirmek Başbakan için çocuk oyuncağı kadar kolaydı.

16 yıldır neden bakanlıkları birleştirmedi ki Tayyip Bey?

16 yıldır istediği her bürokratı tayin edebildi mi Tayyip Bey?

1-2-3 ve daha sonra gelecek Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) birer yasa ile düzenlenebilir miydi?

Elbette düzenlenirdi 16 yıllık tek partili AKP iktidarında. Muhalefet biraz bağırır çağırırdı ama AKP istediğini yapardı yaptı da.

Peki, bütün bu anayasa değişikliğinin amacı neydi?

Meclis'in devre dışı kalacağı, yasama, yürütme ve yargı erklerine tek kişinin hükmedeceği bir sistemdi amaç ki işte gerçekleşiyor.

Haşmetlû hüküm verdi: "Başkan diyebilirsiniz."

Bir tek yandaş gazeteci, "Yeni Anayasa'da neden 'Başkan' diye yazmadınız ki?" diye sormadı, soramadı.

"Başkan" yazılsaydı belki yüzde bilmem kaç oy kaybedebilirdi.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi nedir peki?

Aldatmacası...

Bir fıkra ile izah edeyim.

Uluslararası bulmaca-bilmece yarışmasına Türkiye'yi temsilen Temel katılmış.

Her ülkenin uzmanı sırayla kürsüye çıkmış ve her bulmaca-bilmece kısa sürede çözülmüş.

Temel çıkmış kürsüye sormuş:

"Saridur, asilidur, cik cik öter"

250'den fazla ülkenin temsilcileri 15 dakikalık süre içinde bulamamışlar yanıtı.

Yarışma bitmiş Temel dünya bulmaca-bilmece yarışması şampiyonu olmuş ve ödülünü verirken sormuşlar yanıt nedir diye.

Temel, "Hamsi" demiş.

Jüri Başkanı sormuş: Hamsi sarı olur mu?

Temel: Boyadım oni.

Jüri Başkanı sormuş: ...Tamam Temel Bey anladık da cik cik öter mi hamsi?

Temel: O da aldatmacasu...

Şaşaalı, çok yaşa dualı tören bitti, atı alan Üsküdar'ı geçti alkışlar ise medyada hâlâ sürüyor.

Aldandın ey milletim, geçmiş olsun...

Yazarın Diğer Yazıları