Erdoğan linç girişimiyle Kılıçdaroğlu'nu suçladı

Erdoğan linç girişimiyle Kılıçdaroğlu'nu suçladı
Kızılcahamam'daki AKP kampında konuşan Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na yönelik, “Benim Çubuk'taki köylümü hiç düşünmüyor musun? Onlar acaba benim oraya gidişini nasıl karşılayacak diye” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan, Kızılcahaman AKP kampında konuştu. Erdoğan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na yönelik linç girişimini değerlendirdi. Erdoğan, “Sen bunlarla dayanışma içinde olacaksın ve Çubuk'a gideceksin şehidimin cenazesi. Benim Çubuk'taki köylümü hiç düşünmüyor musun? Onlar acaba benim oraya gidişimi nasıl karşılayacak diye. Ben Cumhurbaşkanı olarak soruyorum. Rahatsız olurum derse gitmiyorum. İkinci bir sıkıntıyı niye yaşatayım? Sen siyasi istismar için oraya gidiyorsun. Şehit için değil” ifadelerini kullandı.

Erdoğan’ın açıklamalarının tamamı şu şekilde:

“MİLLETİMİZ BİN 389 BELEDİYENİN 758'İNİ AK PARTİLİ KADROLARA EMANET ETTİ”

Milletimiz ülkemizdeki bin 389 belediyenin 758'ini AK Partili kadrolara emanet etmiştir. 2014 ile kıyaslandığında 3 büyükşehri kaybetmiş bulunuyoruz. Her seçimde olduğu gibi kazandığımız ve kaybettiğimiz yerler olmuştur. İstanbul ve Ankara önemle üzerinde durulması gereken yerler olarak duruluyor. İstanbul ve Ankara'da aslında kaybetmedik, tam tersine kazandık. Kazanmak kaybetmek nedir ona bakmak lazım. İstanbul'da 24 ilçede AK Parti, birinde MHP olarak almış bulunuyoruz. Kalan 14 ilçede Diğer ittifak ipi göğüslemiş.

“30 BİN FARK DİYORLARDI, 13 BİN KÜSÜRE KADAR DÜŞTÜ”

İlçeleri kazanmamıza rağmen büyükşehir belediyelerini neden kaybettiğimizi sorgulayacağız. Seçim kanunundan doğan itiraz ve düzeltme hakları bundan önce de kullanılmıştır. Ancak CHP bu konuda sınıfta kaldı. CHP halk oylamasının sonuçlarını tanımadığını ve tanımayacağını söyleyecek kadar ileri gidebilmiştir. 30 bin fark diyorlardı bu düşe düşe 13 bin küsüre kadar düştü. Şu anda son verilerle düşmeye devam ediyor. Burada ciddi bir örgütlü organizasyon söz konusu. Elimizdeki belgeler bunu gösteriyor.

“PARTİMİZE VERİLEN OYLARIN TAKİBİNİ YAPACAĞIZ”

Memur sıfatıyla orada olması gereken kişilerin birçok bankadaki işçi statüsündeki kişilerin sandıklara memur gibi sokuşturulması yenilir yutulur gibi bir şey değildir. İş Bankası, Şeker Bank, Garanti Bankası, FİBA Bank'ın yüzlerce memuru buralarda yer almıştır. İş Bankası bizim bilgimizde değildir diye bir açıklama yaptı. Sizin bilginizde demiyoruz ama çalışanlarınızın burada görev aldığını söylüyoruz. Partimize verilen oyların takibini yapacağız.

“İÇİMİZE SİNSE DE SİNMESE DE YSK'NIN KARARINA SAYGI DUYACAĞIZ”

Sonuçta şeriatın kestiği parmak acımaz diyerek içimize sinse de sinmese de YSK'nın kararına saygı duyacağız. Son ana kadar biz hukuk mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu bir normal yargı mücadelesi olmaktan seçim hukukuna yönelik bir mücadeledir. Bunu sonuna kadar sürdürmekte kararlıyız.

Daha ilk andan itibaren belediye başkan vekillerinin odalarındaki kilitlerin göbeğini sökecek kadar bir hırs. Zaten kazandıysan buralar size teslim edilecek.Bu teşkilat Ankara'da kabuğuna çekilmiş bir teşkilat değildir. Nerede neler döndüğünü hepsini biliyoruz, gün ola harman ola. Zamanı geldiğinde bu teşkilatın geleceği için hesabını sormasını biliriz. Bu parti bir davadır, bu davaya gönül verenler bu davanın sır küpü içerisinde kendilerini tutmaları gerekir. Biz bu yola böyle çıktı, böyle yürüyoruz. Bizi diğerlerinden ayıran budur."