Erdoğan ve Putin görüşmesinde neler oldu?

Erdoğan ve Putin görüşmesinde neler oldu?
Moskova’da, İdlib gündemiyle bir araya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında gerçekleşen görüşme sona erdi. Görüşmenin ardından Erdoğan "Türkiye bu süreçte Suriye’ye cevap verme hakkını saklı tutacaktır" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova'da bir araya geldi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve MİT Başkanı Hakan Fidan eşlik etti.

Erdoğan, havalimanında açıklama yapmazken, uçağa binişte 2 evrak çantası ile bir büyük çanta dikkat çekti. 

İki lider görüşme öncesinde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, İdlib’de şehit düşen Türk askerleri için başsağlığı dileğinde bulunurken, “Bu tür olayların tekrarlanmaması için görüşeceğiz. Suriye ordusu dahil hiç kimse, Türk askerlerinin orada olduğunu bilmiyordu. Suriye ordusunun gerçekten ciddi kayıpları var. Türk askerlerinin hayatlarını kaybetmesi gibi benzer bir olayın yaşanmaması ve Rusya-Türkiye ilişkilerinin tahrip olmaması adına sizinle Suriye’deki durumun tamamını derinlemesine konuşmamız gerekiyor" dedi.

Putin sözlerini, "İdlib vilayetindeki malum alanda şu anda durum öyle kötüleşti ki, bu da bizim doğrudan ve şahsi olarak görüşmemizi gerektirmekte" diyerek tamamladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bölgede sıkıntı büyük. Bugün burada atacağımız adım, alacağımız isabetli kararlar, bölgeyi de ülkelerimizi de rahatlatacaktır" ifadelerini kullandı.

Basın açıklamasının ardından iki lider ve beraberindeki heyetler basına kapalı toplantıya geçti.

TOPLAM GÖRÜŞME YAKLAŞIK 6 SAAT!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında Moskova'da gerçekleşen görüşme sona erdi.

2 saat 40 dakika süren zirve sonrası heyetler arası görüşmeye geçildi.

Heyetler arası görüşme ise yaklaşık 3 saat sürdü. 

ORTAK BASIN TOPLANTISI

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin yaklaşık 6 saat süren görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı yaptı.

İlk konuşmayı yapan Putin, "Astana formatı kapsamında çalışmalara devam etme kararı aldık. Heyetler İdlib’deki kriz konusunda detaylı görüme yaptı. Suriye’nin toprak bütünlüğünde aynı fikirdeyiz. Ortak bir belge hazırladık. Sayın Erdoğan’la 6 saat boyunca yaptığımız görüşmenin sonu olarak bu belgeyi hazırladık. Sivillerin azaplarına son vermek için ilerleyebileceğimize yardımcı olacak. Ben Cumhurbaşkanı’na Türkiye’ye geldiği için teşekkür etmek istiyorum" dedi.

"REJİMİN AMACI TÜRKİYE'Yİ ZORA SOKMAK"

Putin'in ardından konuşan Erdoğan'ın açıklamaları şu şekilde:

"Öncelikle Sayın Putin’e nazik daveti için teşekkür ediyorum. Bugünkü görüşmelerimizde İdlib’deki son gelişmeleri ele aldık. Bu arada tesis ettiğimiz samimi diyalog kapsamında tüm konuları ayrıntılarıyla görüştük. Türk-Rus münasebetlerinin tarihi kökleri vardır. Sayın Putin’i ülkemize bekliyoruz. 2018 Eylül ayında Sayın Putin’le Soçi’de vardığımız mutabakatla İdlib’deki durumu ele almıştık.

Soçi mutabakatına göre İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi muhafaza edilecek ve statükonun korunması için tüm tedbirleri alacaktık. Rejimin saldırıları İdlib'deki sükuneti bozmuştur. İdlib'deki mutabakatın bozulmasının bir numaralı sorumlusu rejimdir. Bu bölgede yaşayan 4 milyon kişinin terörist ilan edilip bombalanmasını kabul etmemiz mümkün değildir. Rejimden kaçan ve sayıları 1.5 milyonu bulan bölge halkı sınırımıza dayanmıştır. Rejimin buradaki amacının Türkiye'yi zora sokmak olduğu açıktır."

"TÜRKİYE SURİYE’YE CEVAP VERME HAKKINI SAKLI TUTACAKTIR"

"Gözlem noktaları sahadaki noktaları kontrol etme değil, ateşkesi takip etmekle yükümlüdür. Bir süre önce İdlib'e ilave askeri birlikler gönderdik. Artık hem rejimin saldırganlığını engellemek hem de aşırı gruplarla mücadele için sahada daha aktif rol aldık. Rejimin askerlerimize yönelik saldırılarının ardından İdlib'de yeni bir statü kaçınılmaz hale gelmiştir.

Sahada çok daha aktif bir şekilde yer aldık. Bölgede bulunan Rus güçleri ile koordinasyonu sıkı tutmaya çalıştık. Bugün Moskova'da bu konuyu enine boyuna konuştuk.

Bu gece yarısı itibariyle ateşkes yürürlüğe girecek. Ateşkesin kalıcılığı için gerekli adımlar atılacak. İhtiyaç sahiplerine ön şartsız yardım sağlanması için birlikte çalışacağız. Üzerinde mutabık kaldığımız ortak metni Dışişleri Bakanlarımız açıklayacak. Türkiye bu süreçte Suriye’ye cevap verme hakkını saklı tutacaktır."

İŞTE MUTABAKAT METNİ

Türk ve Rus heyetleri arasında varılan mutabakat metni şu şekilde:

Türkiye Cumhuriyeti ve Rusya Federasyonu, Suriye Arap Cumhuriyeti'ndeki ateşkes rejiminin uygulanmasının garantörleri olarak (bundan sonra taraflar olarak anılacaktır),

Suriye Arap Cumhuriyeti'nde Gerginliği Azaltma Bölgeleri Oluşturulmasına İlişkin 4 Mayıs 2017 tarihli Muhtıra ve İdlip Gerginliği Azaltma Bölgesindeki Durumun İstikrarlaştırılmasına İlişkin 17 Eylül 2018 tarihli Muhtıra'yı hatırda tutarak,

Suriye Arap Cumhuriyeti'nin egemenliğine, bağımsızlığına, birliğine ve toprak bütünlüğüne olan kuvvetli taahhütlerini yineleyerek,

Terörizmin tüm tezahürleriyle mücadele ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından terörist olarak tanımlanan tüm grupların ortadan kaldırılması yönündeki kararlılıklarını yinelerken, sivillerin ve sivil altyapının hedef alınmasının hiçbir şekilde mazur görülemeyeceğini kabul ederek,

Suriye ihtilafının askeri çözümünün olamayacağının ve ihtilafın yalnızca Suriyelilerin öncülüğünde ve sahipliğinde, Birleşmiş Milletler'in kolaylaştırıcılığında, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı kararıyla uyumlu siyasi süreç yoluyla sona erdirilebileceğinin altını çizerek,

İnsani krizin daha da kötüleşmesinin önlenmesinin, sivillerin korunmasının, ihtiyaç sahibi tüm Suriyelilere önkoşulsuz ve ayrım gözetmeksizin koruma ve insani yardım sağlanmasının, keza ülke içinden yerinden edilmelerin önlenmesi ile mültecilerin ve ülke içinde yerinden edilen kişilerin güvenli ve gönüllü olarak Suriye'deki asıl ikamet yerlerine geri dönüşlerinin kolaylaştırılmasının önemini vurgulayarak,

Aşağıdaki hususlarda mutabık kalmışlardır:

1-İdlip gerginliği azaltma bölgesindeki temas hattı boyunca tüm askeri faaliyetler 6 Mart 2020 tarihinde saat 00:01'den itibaren durdurulacaktır.

2-M4 karayolunun kuzeyinde 6 km ve güneyinde 6 km derinliğinde bir güvenli koridor tesis edilecektir. Güvenli koridorun işleyişine dair ayrıntılı esas ve usuller, Türkiye Cumhuriyeti ve Rusya Federasyonu Savunma Bakanlıkları arasında 7 gün içinde kararlaştırılacaktır.

3-Türk-Rus ortak devriyeleri, 15 Mart 2020 tarihinde M4 karayolunun Trumba'dan (Serakib'in 2 km batısı) Ain-Al-Havr'a kadar olan kesimi boyunca başlatılacaktır.

İşbu Protokol, imzalandığı anda yürürlüğe girer.

Türkçe, Rusça ve İngilizce üç örnek olarak ve eşit yasal geçerliliği olacak şekilde 5 Mart 2020 tarihinde Moskova'da imzalanmıştır.

İlgili Haberler