Erdoğan yine 'Kanal İstanbul' dedi

Erdoğan yine 'Kanal İstanbul' dedi

R. T. Erdoğan, konuşması sırasında arada metnin dışına çıkıyor, o anda yeri mi, değil mi, aklına getirmeden, şuuraltındakileri şöyle bir yokluyor.

Uzun zamandır İstanbul Kanalı meselesi konuşulmazken, Kağıthane-İstanbul Havalimanı Metrosu Açılış Töreni''nde, "Kanal İstanbul"u İstanbul''a kazandıracaklarını söyledi:

"Kanal İstanbul projesiyle şehrimize yeni bir soluk boğazı açarak hem Boğaz''ın yükünü hafifletecek hem de İstanbul''un marka değerini yükselteceğiz. Kanal İstanbul''u er geç ülkemize kazandırmakta kararlıyız."

Bu defa söylemesinin bir sebebi merak gidermekti. Çünkü, istasyon girişine konulan İstanbul haritasında, "Kanal İstanbul" da gösteriliyordu.

İstanbul değişecek, tabiat değişecek, tarih değişecek; çok şey değişecek, her şey değişecek, İstanbul kanalla boğulacak.

Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu geçen mayısta, "Kanal İstanbul bir ilk değil. Dünyanın birçok yerinde kanal var. Süveyş Kanalı, Panama Kanalı ve diğer kanallar hep ihtiyaçtan ve gelir hesabıyla yapılmıştır. Süveyş Kanalı kapandığında tam 10 milyar dolarlık kaybı oldu. Mısır, her yıl Süveyş Kanalı''ndan 5.6 milyar dolar para kazanıyor. Yılda geçen gemi sayısı da 22 bindir. Biz 40 bin gemi geçiriyoruz İstanbul Boğazı''ndan." demişti.

Benzetme yanlış. Şöyle düşünün: Süveyş Kanalı''nın, Panama Kanalı''nın hemen yanına bir kanal daha açılıyor. Bunu bir de dünyanın gözü önündeki tarihî şehirde Allah vergisi İstanbul Boğazı''nın hemen yanına kanal açıldığını düşünün. Boğaz olmasaydı, Karadeniz ile Marmara Denizi''nin birleştirilmesi için kanal düşünülebilirdi ancak.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu''nun üzerine gelinmesinin sebebi İstanbul Kanalı''nın önünde en büyük engel görülmesi olabilir mi? Kendi partilerinden seçilmeyen diğer belediye başkanlarıyla hiç uğraşıldı mı? Ankara başşehir. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı üzerine niye böyle gidilmiyor? Bahane bulamadıkları için, diyebilir miyiz? Mesele başka. (Şu da var: Saray''ın gönlündeki başşehir İstanbul. Ankara protokol için kullanılan bir şehir. Ağırlık İstanbul''da. İstanbul asıl bizim başşehrimiz demek için, bütün argümanları kullanıyorlar. Vahdettin Köşkü''nün onarılması, sık sık orada misafir ağırlanması, toplanılması, Osmanlı''yı hatırlatmak, bizim başşehrimiz asıl İstanbul''dur, demek değil mi?)

Reis Beyimiz, İstanbul Kanalı için "Benim çılgın projem!" demişti. Tarihe iz bırakmak istiyor Zat-ı Muhterem! Tarihi değiştirmek, yıkıma imza atmak, iz bırakmak mıdır?!

İz bırakmak deyince... Neron, Roma''yı yakarak tarihe iz bıraktı, denir.

Neron (M.S. 37-68) sıra dışı hükümdar. Roma''yı yakması tartışmalı. Ama "Şakşakçılar Okulu"nu açmıştır. Neron nereye gitse, alkışlanır, ne söylese kabulümüz denir, dağ taş "ayakkabı yalayıcıları"nın şakşaklarıyla inlermiş.

Bir de tiyatro şakşakçılarından bahsedilir. XVIII. yüzyılın ikinci yarısında Fransa''da ortaya çıkıyor. Tiyatroda alkışçılar tutulurmuş. 19. yüzyıl sonlarına doğru tamamen kaldırılabildi.

Reis Beyimiz, İstanbul Kanalı''nı yapacaklarını söylerken de çılgınca alkışlandı.

Bir Ak Parti milletvekili, "Yağcılar"da daha yeni indi! Ne demişti? "Biz Tayyip ağabeye ihaneti bırak, sırtımızda taşımamız lâzım. Yani ayakkabısını elimizle yalamamız lâzım. Bunları şey olsun diye söylemiyorum ya!"

Reis Beyimizi, "ilâh" gören de vardı, "Erdoğan için her gün 2 rekat şükür namazı kılınmalı." diyen de.

Etrafında bu kafada insanlar oldukça, onun yapamayacağı hiçbir çılgın proje kalmaz! Sonu hayırlı gelir mi? Onu söylemeyeyim!

Yazarın Diğer Yazıları