Berkin Elvan’ın cenazesinden sonra Okmeydanı’nda meydana gelen ve Burak Can Karamanoğlu adlı gencin öldürüldüğü olayın, ilk planda AKP İl Başkanı Aziz Babuşçu’nun Ahmet Hakan’ın canlı yayındaki programına telefonla katılıp anlattığı gibi bir “çatışma” olmadığı ortaya çıktı. Babuşçu ısrarla “çatışma” diyordu! 
Karamanoğlu ailesinin yakınlarından Dursun Eker ise “Berkin’in cenazesine katılan grupların, dağılıp Okmeydanı’nda taşkınlık yapması ve o sırada tesadüfen bu gençlerle karşılaşmasından mütevellit bir hadise. Karşıt grup, çatışma yok. Ne taş, ne sopa var. Tamamen kalabalığın içinde kim olduğunu bilmediğimiz şahısların ateş açması sonucu bizim bir gencimiz vefat etti. Başka vefatlar olmasın, başka canlar yanmasın. Biz taşkınlık çıkmaması için cenazeyi burada değil, Alucra’da toprağa vereceğiz. Biz sağduyu çağrısında bulunuyoruz; lütfen herkes sakin olsun” dedi. 

***

AKP Grup Başkanvekili Nurettin Canikli de AKP Alucra Belediye Başkan Adayı Asım Kaymakçı’nın yeğeni Burak Can Karamanoğlu için, “Kılıçdaroğlu’nun illegal askerleri tarafından katledildi bu kardeşimiz, bu vatan evladımız. Ciğerimiz yanıyor” diyerek yangına körükle gitmenin bir örneğini verdi. 
Bu olay, olayın meydana geldiği günün sabahı, Kılıçdaroğlu’nun “Provokasyon yapacaklar, kuvvetli duyum aldım” sözlerini teyit ettiği gibi provokasyonun nereden kaynaklandığını da apaçık ortaya koyuyor! 
Kılıçdaroğlu dün de “Bütün yurttaşlarımdan şunu istiyorum; sakın ola ki provokasyonlara gelmeyin” dedi.
Uzun zamandır benzer uyarılar yapan Devlet Bahçeli ise “Son günlerde değişik şeyler olmaya başladı. Bir yerden başlayan gerilim stratejisi yavaş yavaş uygulanıyor. Türkiye’de her gün bir olay, her küçük olaydan büyük olaylara doğru kıvrılmalar oluyor. Şiddet artıyor, ölüm olayları gelişiyor. 17 gün içerisinde neler olabileceğini bugünden kestirmek çok zor. Başta siyasi partiler olmak üzere toplumun her kesiminin sağduyulu davranması gerekiyor” diye yeni bir uyarıda bulundu.  
Bahçeli, Hürriyet’e yaptığı açıklamada da HDP tabelasının asılmasıyla başlayan olaylarla ilgili olarak da “Fethiye’deki olaylarla hiçbir arkadaşımızın ilişkisi yoktur. Bir minibüs, bir tabelayla kritik noktaları seçip, seçim bürosu açılışı havası veriliyor. İnternette buluşma adresi ile ilgili yazıları takip etsinler, kimin yaptığını hemen bulurlar. Bunlar bir provokasyon” dedi. 

***

Eski İçişleri Bakanı Sadettin Tantan ise bu olayların büyük bir projenin parçası olduğu analizini yapıyor.  
Tantan, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ tahliye edildiğinde, “Başbuğ’un tutuklanması da tahliyesi de bir operasyondur! Süreç iyi analiz edilmeli. Bunu yapan güç Türkiye’yi yeniden dizayn etme peşinde. Projeli bir şekilde içeri alınanlar tekrar projeli biçimde salıverildi”  demişti. 
Tantan, dün de HDP’ye karşı yapılan gösterilerin bu partinin işine geldiğini ve tahriki hızla tırmandırdığına dikkat çekti. Tantan,  “Bu bir proje. Oslo sürecinde PKK ve BDP ile masaya oturmuş bir ülkeyiz. Terör örgütü , doğuda BDP ile inşa projesini tamamlamış vaziyettedir. Batı’da da bu projeyi HDP ile sürdürüyor, insanları tahrik ediyor” dedi. 

***

Bu arada, Ümraniye, Balyoz ve Askeri Casusluk davalarının savcısı olduğunu söylemiş olan Tayyip Erdoğan, tahliye olan Ümraniye Davası sanıklarına “AKP’ye teşekkür etmediler” diye sitem etti! 
Bu davaların hepsi büyük bir projenin ilk adımları ise ve bu proje, “Türklerin direncini ortadan kaldırmak için” uygulamaya konulmuşsa, Tayyip Erdoğan’a bunun için herhalde ömürlerinin beş altı yılını Silivri zindanında geçirenler değil, Türkiye’yi uçurumun kenarına getirdiği için ABD, İngiltere ve İsrail teşekkür edebilir...