Erdoğan'a TÜSİAD tepkisi

Erdoğan'a TÜSİAD tepkisi
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın TÜSİAD'a yönelik açıklamalarını eleştiren Rahmi Turan "Bu hazımsızlıkla Türkiye nasıl toparlanacak?" değerlendirmesinde bulundu.

31 Mart yerel seçimlerinde İstanbul'u kaybeden AKP'nin itirazları sonucu YSK'nın seçim yenilemeye gitmesini Türktime'daki köşesine taşıyan Rahmi Turan, "Böyle haksızlık ve hukuksuzluk hiç görülmüş müdür? Yüksek Seçim Kurulu (YSK) bu konuda rekor kırmış bulunuyor!" ifadelerini kullandı.

Ekrem İmamoğlu'nu desteklediğini söyleyen herkese gözdağı veren Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın TÜSİAD'ı da tehdit ettiğini söyleyen Turan, "Bu hazımsızlıkla Türkiye nasıl toparlanacak? Konuşan Türkiye olmazsak, düzlüğe çıkmamız da mümkün olamaz!" diye yazdı.

Ekrem İmamoğlu'nun mazbatasını aldıktan hemen sonra ulaşım ve suya getirdiği indirimleri seçimin yenilenme kararı alınmasının ardından üstlenen ve CHP'nin sloganını kendi sloganı gibi kullanan Binali Yıldırım ve iktidarı da eleştiren Turan,  "Mübarek Ramazan günlerinde böyle yalanlara başvurmayın bari" dedi.

İşte Turan'ın "İktidarı eleştiren ünlü işadamına tehdit yağdı!" başlıklı o yazısı:

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu “Artık bizim rakibimiz Binali Yıldırım değil, Yüksek Seçim Kurulu’dur” demekte haksız mı?
Bahaneler yaratılarak İstanbul seçimini iptal eden Yüksek Seçim Kurulu’nun kararının hukukla uzaktan-yakından hiçbir ilgisi olmadığını akıl ve mantık sahibi herkes biliyor!
Kabile devletlerinde bile böyle adaletsizlik görülmemiştir!
Kılıçdaroğlu “Ben bu kurula güvenmiyorum” diye feveran ederek diyor ki:
“Aldıkları karar hukuka, vicdana ve ahlâka aykırıdır... Ve milletin iradesine darbedir. Hiçbir hukuki gerekçe yoktur.”
Doğru söylüyor. Ne çare ki, Yüksek Seçim Kurulu’nun kararları kesindir ve yasaya göre buna itiraz etme şansı yoktur.
YSK’nın Karakuşî bir kararla, seçimin mağlûbu Binali Yıldırım’ı galip ilan edip “Başkanlık mazbatası”nı ona vermediğine şükredelim!
“Böyle bir davranış yasa dışı olurdu” dediğinizi duyar gibi oluyorum. Haklısınız yasa dışı olurdu ama bugüne kadar yapılanlar kanuni mi sanki?
Böyle haksızlık ve hukuksuzluk hiç görülmüş müdür?
Yüksek Seçim Kurulu (YSK) bu konuda rekor kırmış bulunuyor!
***
CHP, 23 Haziran seçim gecesi ne yapacak?
Son derece büyük bir hızla seçim sonuçlarını veren bir seçim sistemi kuracaklarını söylüyorlar.
Her sandıkta bir avukattan destek alınacak, Güvenli bir haber ajansıyla sonuçlar anında bütün Türkiye medyasına duyurulacak.
Kılıçdaroğlu “3,5 saatte seçim sonuçlarını vatandaşlarımızla paylaşıyor olacağız” diye iddia ediyor ve anlatıyor:
“O kadar sistemli çalışacağız ki, YSK’nın önüne gittiğinde sonuç tescilliymiş gibi olacak bir şekilde süreci yürüteceğiz.
Hem halkın gücü, hem de demokrasinin gücüyle YSK doğru karar vermek zorunda kalacak!”

TUNCAY ÖZİLHAN'A GÖZDAĞI!

“Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nin kurumsal yapısı oturtulamadı.
İstanbul seçimlerinin iptali ile siyasal gerilimin devam edeceği belli oldu.
Döviz rezervleri eriyor.
Halkın alım gücü azalıyor.
Türk vatandaşları Türk lirasından kaçıyor!
Türkiye küresel rekabette kan kaybediyor.
Enflasyonda 121’inci sıradayız.
Yargının bağımsızlığında 111’inci, yargıda hak aramada 109’uncu, basın özgürlüğünde 129’uncu sıradayız.
Bu nedenle, ekonominin düzelmesi için hukuk ve adalet sisteminin düzelmesi gerekiyor!”
Yukarıdaki sözler patronlar kulübü TÜSİAD’ın Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan’a ait.
İktidar, “Büyük bir ihtimalle Tuncay Özilhan’a da bozulacak, belki de hedef tahtasına oturtacaktır!” demeye kalmadı, öfke patladı.
Tuncay Özilhan’ı şöyle tehdit ettiler:
“Sen dolarına, Euro’na güvenme… Bize karşı çıkmanın hesabını çok fena sorarız!””
Nedendir bu kızgınlık?
Çünkü doğruları duymaya, gerçekleri dinlemeye hiç tahammülleri yok!
Bu hazımsızlıkla Türkiye nasıl toparlanacak?
Konuşan Türkiye olmazsak, düzlüğe çıkmamız da mümkün olamaz!

KOPYACILAR!

İstanbul’da öğrenci kartı ve su fiyatları indirildi ya… AKP’liler “Bu indirimler Binali Yıldırım’ın seçim vaadi idi” diyorlar.
Halk bu yalana inanacak kadar aptaldı sanki!
İmamoğlu’nun projelerini hem kopya ediyor, hem de halkı aldatmak istiyorlar!
Bunlar kimin vaadidir, vatandaş görüyor, biliyor!
AKP’liler, İmamoğlu’nun “Her şey güzel olacak” şeklindeki sloganını bile kopyalayıp ‘Her şey daha iyi olacak’ diye bir seçim sloganı kullanmaya başladılar.
Mübarek Ramazan günlerinde böyle yalanlara başvurmayın bari!

İNSAN UTANIR BİRAZ!

Rahmetli Bülent Ecevit’in kurduğu Demokratik Sol Parti (DSP) artık garip bir parti haline geldi!
DSP’li eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, “DSP adayı Muammer Aydın’ın, Ekrem İmamoğlu’nu desteklemek amacıyla İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adaylığından çekildiği” şeklinde bir açıklama yapılmasını istedi, DSP Parti Meclisi ise bu öneriyi reddetti.
Bunun üzerine Hikmet Sami Türk de “Bu partiden artık ülkeye bir hayır gelmez” diye haklı olarak DSP’den istifa etti.
DSP’nin oyları zaten sıfıra yakın. Onu da Ekrem İmamoğlu’ndan esirgiyorlar! Bunların utanmaları var mı acaba?