Erdoğan'dan Avrupa Parlamentosu'na: "Sınır kapılarını açarız"

Erdoğan'dan Avrupa Parlamentosu'na: "Sınır kapılarını açarız"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Parlamentosu'nda alınan kararın ardından "Topunuz evet dese ne yazar, eğer daha ileri giderseniz sınır kapılarını açarız" diyerek sert bir dille eleştirdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Adalet ve Kadın Kongresi’nde konuştu.  

İşte Erdoğan’ın konuşmasından satır başları:

“Erkek kadından üstün diye bir şey yok, yaradılışta eşitlik var. Üstünlük ise sadece takvada söz konusu olabiliyor. Kadınları sadece ve sadece cinsiyetlerinden dolay tahkir eden her türlü anlayışı reddediyoruz. 

“GENİŞ MUTABAKATLA MECLİS’E YENİDEN GELECEK”

“Özellikle geçtiğimiz 14 yılda bu doğrultuda çok ciddi düzenlemeleri uygulamaları hayata geçirdik. Yasaların izin verdiği evliliklerle ilgili düzenleme vesilesiyle gündemimizde yeniden öne çıktı. Tartışmalar üzerine dikkatime çeken bu kanun teklifinin yeterince özenli hazırlanmadığını, istismara açık olduğunu gördüm. Bunun için de toplumsal taleple karşılık vermek için hazırlanan bu teklifin, daha hassas bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğini ifade ettim. Söz konusu kanun değişikliğinin mevcut haliyle çıkartılması yerine daha değişik mutabakatla eline alınmasını söyledim. Hükümetimiz de geri çekti. Geniş mutabakatla inanıyorum ki yeniden parlamentomuza gelecektir. Siyaset mekanizmaları ve siyasetçiler elbette sorun çözme makamıdır. Yasaların izin verdiği yaşın altındaki evliliklerden kaynaklanan sıkıntılar söz konusuysa çözümü için adımlar mutlaka atılmalıdır. Öncelikle sosyal ve kültürel bilincin artırmalıyız. Kanuni yaş sınırının altında evlilik kültürü yaygınsa siz istediğiniz kadar kanun çıkartın bunun önüne geçemezsiniz. Demek ki öncelikle toplumda bu bilinci yerleştirmek gerekiyor.

“Yasa örflerde, adetlerde, geleneklerde kadın istismarıyla ilgili ne varsa kadim inancımıza, kadim kültürümüze aykırı olduğunu düşünüyorum.

“BANA BAK! DAHA İLERİ GİDERSENİZ SINIR KAPILARINI AÇARIZ…”

“Toplanmışlar 30-40 kişi verilen bildiriye hayır diyor, geri kalan 300-400 kişi evet diyor. Ya topunuz dese ne yazar. Hiçbir zaman siz insanlığa iyi davranmadınız, insanlara doğru bakmadınız. Aylan bebekleri sahile vurduğu zaman siz almadınız, 3 milyon mülteciyi bu ülkede besleyen biziz, verdiğiniz sözleri yerine getirmediniz.

“Kapıkule’ye 50 bin kişi dayandığında “Ne yapacağız” diye ağlaşmaya başladınız. Bana bak daha ileri giderseniz bu kapı açılır bilesiniz. öyle kuru sıkı tehditlerden ne ben anlarım ne bu millet anlar.

“Kardeşlerim, bugünün gündemi nedir? Kadın ve adalettir. Peki adaletin gereği dünyada yerine geliyor mu? BM’de yerine geliyor mu? Niye ben dünya beşten büyüktür diyorum. Dünyanın kaderini BM’deki beş ülke belirleyemez onu söylüyorum. Artık ikinci dünya savaşının şartları yok, dünya temsil ediliyor mu? Her etnik unsur temsil ediliyor mu? Her kıta orada temsil ediliyor mu? Nasıl oluyor bu BM Güvenlik Konseyi? Diyoruz ki; 196 ülkenin BM Güvenlik Konseyi’nde temsil edilmediği bir BM, adaleti tesis edemez. Onun için de bir aldatmaca var, beş daimi üye on beş geçici üye. Yetti atık ya, yetti bu aldatmaca. Biz diyoruz ki Ey beş tane daimi üye, gelin artık deyin ki “BM’nin reforme edilmesi lazım, yeniden güncellenmesi lazım” 20 daimi üye mi yaparız 25 daimi üye mi, bilemiyorum geçici üye falan olmayacak.

“Şu anda, bakın çok ilginç beş tane daimi üye. Fransa, İngiltere, Rusya, Almanya, Budapeşte… Asya, Amerika, Amerika’nın bir kısmı buraları temsil ediyorlar. İnanç gruplarına gelince acaba bir milyar 700 milyonluk Müslüman kitlesi orada temsil ediliyor mu? Hayır edilmiyor. Müslümanların derdini orada kim anlatacak peki? Buradan adalet çıkmaz, onun için de ben BM Genel Kurulu’nda sürekli bu konuyu işliyorum. Dolaylı dolaysız tüm insanları ilgilendiriyor bu konu. Adalet bir kenara bir köşeye sıkışıp kalma durumunda olan bir kavram değildir.

“Birilerinden korkmamak lazım. Dünyadaki ülkeler ‘Acaba biz söylersek filanca ne der, şöyle dersek filanca ülke ne der’ diye düşündüğü zaman netice alamazlar. Ömür boyu korkuyla yaşamaktansa bir gün adam gibi yaşa, aman kadınları tenzih ederim, kötü bir kastım yok. Hep birlikte bu adımı atmamız lazım.

“53 YILDIR KAPILARINI AÇMAYANLAR MI YAPTIRIM UYGULUYOR”

“AB’yi uyarırken milletimiz ve tüm insanlık adına yürüttüğümüz bu mücadelenin bir bedeli olduğunun farkındayız. Ülkemdeki ana muhalefet partisi olan kişi de kalkmış ‘Bunu başka yaptırımlar takip edecek’ diye tehdit ediyor. Zavallıya bak, 53 yıldır AB’nin kapısını açmayanlar yaptırım mı uyguluyor, ne yaptık bittik mi, çöktük mü, dik durduk, Türkiye’yi aldığımız yerden nereye götürdüğümüz ortada. Bu yaptırımlar Allah’ın izniyle bizi yıkamaz. Unutmayın, Batı’nın Türkiye’ye ihtiyacı var Şu anda 3 milyon mülteciyi burada barındıran, besleyen Türkiye, AB’den destek gelecek diye kapılarımızı açmadık. Niye açtık? O mazlumları zalimlerin insafına bırakamazdık. Onun için kapılarımızı açtık.

İlgili Haberler