Erdoğan'dan canlı yayında önemli açıklamalar

Erdoğan'dan canlı yayında önemli açıklamalar
Erdoğan, TRT ortak yayınında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı. Türk Silahlı Kuvvetleri ve diğer kurumların içerisindeki yeniden yapılanmanın başladığını söyleyen Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

15 Temmuz bendeki uyandırdığı his, ülkemde doğrusu böyle bir şeyi hissedeceksem, düşüneceksem, bu benim ülkemde akla hayale gelmez ve böyle bir havanın estirilmesi gerçekten düşündürücüydü. Haberi aldığım zaman, ilk etapta eniştemden, olmaz böyle bir şey dedim. Baktık ki, belli kanallardan teyitler gelmeye başladı. Ne yapacağımızı hemen Berat Bey ile görüşmeye başladık. Ulaşmak istediğimiz telefonlara da anında ulaşamadık, daha sonra ulaşma imkanı yakaladık.

“4 AYRI KANALLA SESİMİZİ DUYURMA FIRSATI BULDUK”

Televizyonlar da artık yayına girmiş vaziyetteler, dedik ki cep telefonlarıyla bağlanalım ve 4 ayrı kanala bağlandık ve bu 4 ayrı kanalla sesimizi duyurma fırsatı bulduk. Uluslararası medya ne yazık ki yalan yanlış haberler verdiler. Bizim ne kitabımızda, ne inancımızda böyle bir şey söz konusu olamaz. Biz bu adımları atarken bir şeye inanarak bunu yaptık, dedik ki kula kul olmayacağız. Sadece Allah’a kul olacağız. Bu yola da böyle çıktık.

Ben aziz milletimi şu anda meydanlara, havalimanlarına davet ediyorum, sizlerin arasında olacağım, dedim. Tabii aynı mesajı, bu mesajı müteakiben gerek Sayın Başbakanımız, gerek emniyet teşkilatımızın ileri gelenleri, gerek yargı mensuplarımız, yapılanın bir suç olduğu ifade edilmek suretiyle, neler yapılabileceği duyuruldukça, askeri makamlardan yapılan açıklamalar, havayı çok kısa zamanda olumlu istikamete dönüştürdü.

Biz o durumla karşı karşıya kaldık, tabii bulunduğumuz yerden nasıl ayrılacağız? Helikopterle dolaşanlar var. Yanımdaki bütün güvenlik ekibim tedbirlerini aldılar. O ekipten iki şehidimiz var. Rabb’im onlara rahmet etsin. Süratle çok yakın bir noktada olan bizim helikopter pistine hareket ettik. Ailemiz hazırlanmıştı.

“O GECE BENİM İÇİN ÖNEMLİ İSİMLERDEN BİRİ DE PİLOTUMDUR”

O gece benim için önemli isimlerden biri de pilotumdur. Helikopter pilotlarımız o noktada can siperane, çok şeyi göze alarak o adımı attılar. “Yakıtım bitene kadar bunlar beni yakalayamaz” dediler ve bizi 15 dakikada Dalaman’a ulaştırdılar. 4 ayrı noktada uçaklarımız hazır bekliyordu. Dalaman’a inerek makam uçağımıza bindik ve hareket ederken de pilotumuza hedef olarak Ankara ya da İstanbul dedik. Belli bir noktaya gelene kadar da pilot nereye ineceğimizi bilmiyordu.

Gecenin kararan saatleri, helikopterle kalkışımız, Dalaman’a gelişimiz, uçağımız hareketi yaptı ve pilotumuza İstanbul’a inelim dedi ki “pist karanlık riski var.”

Bizim uçağımız kısa mesafede havalanma kabiliyeti olan bir uçak, “endişem buralarda tank koyarlarsa piste tehlike olur” dedi.

“HAVALİMANINA BOMBA ATABİLİRLERDİ, DEMEK Kİ BOMBA YÜKLÜ DEĞİLDİLER”

15 dakika içerisinde emniyet kuleyi temizledi. Pist aydınlatıldıktan sonra da rahatlıkla piste indik ama apron doluydu, terminal önünde on binlerce insan bekliyordu. İki kez F-16 uçaklarıyla ses hızını biliyorsunuz, aşmak suretiyle patlama, demek ki buraya bomba atanlar oraya da atardı, bomba yüklü değillerdi büyük ihtimalle. Konukevinin camlarını falan da patlattı, orada birkaç yaralı vardı. Bir kez yaptılar olmadı, bir daha yaptılar. Biz konukevine girmiş olduk. Valimiz, 1. Ordu Komutanımız ve bakanımız ile ufak bir kriz masası oluşturduk. Genelkurmay Başkanı’nın rehin alındığını duyduk. Başbakan’ımızla irtibat kurduk. Ümit Paşa’yı Genelkurmay’a vekaleten getirmiş olduk.

“ESKİŞEHİR BU İŞİN MERKEZİDİR”

Ümit Paşa Eskişehir ile görüşmeyi yaptı, talimatı verdi. O talimat verildikten sonra hemen Akıncılar’a bombalama başladı. 3-3.5 saat içinde 12 bomba atıldı. Pist kullanılamaz, helikopterler uçamaz hale geldi. Akıncılar atıl hale gelince daha da rahatlamış olduk. Eskişehir bu işin harekat merkezidir. Bu atılan adımla bir rahatlama oldu. Ondan sonra iş hızlandı.

Bizim 1-2 hitabımız havalimanındaki vatandaşlarımıza, onların heyecanı coşkusu çok farklı. Boğaz köprülerinde yapılan bütün o tanklarla, hatta kulelerden sniperlarla yapılan ateşler, orada da malum birçok şehidimiz oldu. Anlatılacak aslında çok şeyler var. Tankların altına yatan, paletlerin arasından çıkan var.

“GEREK EŞİM, GEREK KIZIM, GEREK DAMADIM; METANET İÇERİSİNDEYDİ"

Gerek eşim, gerek kızım gerek damadım hepsi de bir metanet içerisindeydi. Sadece büyük torun ne oluyor baba diye soruyor. Bir de ortanca torunum var, o ürktü. Bizim 8-9 aylık bir torunumuz var. Şu an bunların hepsinden bihaber. Gerek eşim, gerek kızım temkinliydi. Telaşları yoktu.

İnanmak ve ondan sonra da yürümek, bütün mesele budur. Bizim için kaza ve kader imanımızın gereği değil mi?

Erol Olçok, telefonlarda çekilmiş olan o anı izliyorum. Bakıyorum ki kaybetti, oğlu 17 yaşında Abdullah Tayyip babasıyla şehit oldu. Bunlarla beraber birçok köprünün üzerinde olsun, Vatan Caddesi'nde Külliye'de olsun birçok yerde sadece düşünün Özel Harekat'ta 53 şehidimiz var. Bombayı indirdiler ve orada 53 kardeşimiz şehit oldu. Bunları ne ile izah edeceğiz? Ne ile anlatacağız? Bu ne vicdandır? Bunların insanlıktan nasipleri yok. Din Şurasının bildirgesi açıklandı. 17 maddelik açıklanan sonuç bildirgesi hakikaten çok çok önemli. Detaylandırarak kitapçık haline getirilmesi, bunun da tabii ki milletimiz tarafından iyice okunarak anlaşılmasında fayda var.

“MESAİ ARKADAŞLARIMA ANLATMAKTA ZORLANDIM”

2010'dan beri FETÖ'nün bu ülkede örgütlenme ağının ne kadar geniş olduğunu anlatıyorum. Mesai arkadaşlarıma anlatmakta zorlandım. TSK'da, emniyette, yargıda, bakanlıklarda işlediğini anlattım. Çoğu zaman şu ifade kullanılıyordu: Delil var mı? Her şey ortada işte. Adamlar kendilerinden başka kimseyi hiçbir yere yaklaştırmıyorlar. Uluslararası seyahate gidiyorsunuz, tabi ben TOBB Başkanı'na diyorum ki bütün STK'lardan temsilci al, filanca vermiyor, filanca onların ticaretleriyle iştirak eden kuruluşları. Niye vermiyor, tek başına hareket edelim. Kendilerinden başkalarına hayat yok. Bundan sonra kesinlikle ne Ekonomi Bakanlığı olarak ne de siz bu tür yolculuklarda kota vermeyeceksiniz.

“DERSHANELER KAPANINCA BUNLAR ÇILGINA DÖNDÜ”

Bizim iktidara geldiğimizden kısa bir süre sonra, o zamanki Milli Eğitim Bakanımıza dershaneleri kapatalım dedim. Dershaneler varsa okullar niye var, okullar varsa dershaneler niye var dedim. Maalesef, bunu anlatamadım. Taa Nabi Bey'in dönemine kadar dershaneler konusunda adım atamadık. Bunlar bizim kayıp yıllarımızdır. Başbakansınız ama bir yere kadar anlatıyorsunuz. Israr ısrar ısrar daha ileri gidemiyorsunuz. En büyük parayı bunlardan kazandı. Bunların can damarı oydu. İnsan kaynağı da oralardı. Havasını atıyorlardı, sağdan soldan seç seç, oradan gel çıkar çıkar. Ben şu kadar başarılı öğrenci çıkardım. Orada iş başladı aslında, her şey orada koptu. Ondan sonra arkadaşlarım da farkına vardılar, arkadaşlar kusura bakmayın bundan sonra geri adım yok, üzerine üzerine gideceğiz. Dost diye bildiklerimiz de zaten o arada bizden kopmaya, aleyhte yazılar yazmaya başladılar. Köşelerinde vurmaya başladılar. Her şey menfaat endeksli. Mama ellerinden alınınca düşman oldular. Başladılar bağırıp çağırmaya.

Şu anda TSK ve diğer kurumlarımız içerisindeki yapılanmayı şu anda iktidarımız birlikte inşallah kurumlarımızla birlikte çalışarak temizlemeye başladı. TSK'nın yeniden yapılanması, devletin yeniden yapılanması bizim bu iki başlığı çok iyi değerlendirmemiz lazım. Değerlendirirken hukuka aykırı bir adım atalım demiyorum ama kusura bakmasınlar zalime şefkat mazluma ihanettir.

İstihbarat Örgütü yıpratılacak bir örgüt değildir. Eğer istihbarat ile ilgili yapılacak bir adım varsa, hükümet değerlendirmesini yapar. Burada baştan beri söylüyorum. İstihabarat zaafı var. Ama istihbarat zaafının olmadığı hiçbir ülke yok. Şu süreci bizim başarılı bir şekilde atlatmamız lazım. Benim irtibat kuramayışım, o an bulundukları durumla alakalı olabilir.

“TİB, BTK’YA DEVREDİLEDEK”

Geçen de söyledim, TİB'in kapatılması. Bu örgüt, tamamen paralelin en önemli yapılandığı yer, burayı tamamen kapayarak içeride işe yarar tipler varsa, BTK alır değerlendirir diğerleriniyse tamamen… TİB, BTK'ya devredilecek.

“EMİR SUBAYIMLA İLGİLİ ŞÜPHELERİM VARDI, SORUŞTURDUK AMA OLUMLU REFERANSLAR GELDİ”

Bu süreçten yıpranmama veya zarar görmeme diye bir şey olmaz. Yapmaları gereken bir görev varken, içine yapmadı. Böyle bir kalkışmayı polisimiz yapmadı. Kendi komuta kademesine yaptıkları muameleleri izlediniz. Genelkurmay Başkanı'ndan kuvvet komutanlarına kadar gördünüz. Kendi yanlarında taşıdıkları emir subayları kendilerine ihanet etti. Benim yanımdaki kurmay gibi. Aynı ihaneti yaptı. Şimdi bunlarla ilgili şüphelerimiz vardı. Şüphelerimiz nedeniyle bütün eş, dost, ahbap hepsine sorduk, ‘Soruşturun, edin bakalım kimdir?’ Köyüne, mahallesine varıncaya kadar incelettik. Herkes bize ‘şöyle iyidir, böyle iyidir…’ Hep bunu anlatıyorlar. Bunlar takiyeyi çok çok iyi yapıyorlar. Kendilerini gayet iyi gizliyorlar. İyi de gizledikleri için zaten gelen referanslar olumlu.

Dedim ki tekrar Cumhurbaşkanlığımda da şu an itibariyle başbakanlığımdaki korumamı alacağım, onunla beraber çalışacağım. Emniyetten polis müdürü arkadaşım bu görevi yapıyor, onunla devam edeceğiz. 10 bine yakın gözaltında olan insan var. Basit bir rakam değil, bununla kalır mı? Kalmaz. Bu daha devam eder.

“BUNLAR TAM BİR BUKALEMUN”

Bundan sonraki süreçte terörle mücadelede aksak yönler ortaya çıkacak. Bunların içinde bu ahlaksızlar ne kadar var. Şimdi onlar çıkacak ortaya. O tür bilgiler gelmeye başladı. Bölücü terör örgütüyle işbirliği içinde olanlar, PYD, DAİŞ ile iş birliğinde olanlar var. Bunlar ortaya ifadeler alınırken yavaş yavaş çıkıyor. Bunları biz seçim kampanyalarında tanıdık, zaten bakıyorsunuz her siyasi parti ile bunlar pazarlık halindeler. İlke diye bir şey yok. İlkesiz bunlar. Nerede ne yapacakları belli olmaz. Tam bir bukalemun.

Bütün arkadaşlarımız yoğun çalışma içerisinde. Herkes neyin ne olduğunun farkında. Ben de mesala DDK'yı bu görevle görevlendirdim.

“EN CİDDİ ŞEYİ YENİ BAŞLATTIK”

İnsanoğlu, bakıyorsun bir şeyden sonra rehavete kapılıyor. Bu işler bitti noktasına getiriyor, daha bitmez. Durum bakalım, en ciddi şeyi yeni başlattık.Terörün tehditlerin sona ermesi gibi bir şey olmaz. O ancak, kazanılanın bitmesiyle, kanser hücresi diyoruz ya, o virüs kazınıp atılırsa ‘Hah, tamam, temizlendi artık’ diyebiliriz. 20 gün oldu, kararlılıkla gideceğiz. Ama ben bütün medyanın takındığı tavır sebebiyle çok memnunum. İş dünyamız korumalı. Bakıyorsunuz 2 gün önce uluslararası CEO'larla görüşme fırsatımız oldu. Bugün yerli sanayici ve iş adamlarımızla görüşmeler yaptık TOBB'un. Hepsinden destek, yardım istedik. Hepsinde bir kararlılık gördüm. Sürece yönelik de tabii gerek buraya gerek hükümetimize şükranlarını ifade ettiler. Devam etme ricasında bulunduk. Tüm iş adamlarımızı kararlı görüyorum. Birlikten beraberlikten yana olduklarını gördüm.

PUTİN İLE GÖRÜŞME

Rusya’yla istenmeyen bir uçak hadisesi yaşandı. Bu olumsuzluk 7-8 ay sürdü. Kendilerine bir mektup yazıldı ve bu süreç kapatılsın dedik. Çünkü ilişkilerimiz çok önem arz ediyor. Bu iki ülkenin birbirine uzak düşmesi doğru değil. Bu olayla ilgili üzüntümüzü de kendilerine ifade etti. Buna karşılık olumlu yanıtlar aldık. İbrahim Bey’i Özbekistan’daki bir toplantılarıan gönderdim. Orada Sayın Putin’in özel temsilcisiyle görüştü ve bu süreç hızlandı. 9 Ağustos’ta inşallah Moskova’da bir araya geleceğiz. Bir araya gelişimiz, her alannı kapsayacak. Bu görüşmeyle birlikte umuyorum ki birçok şey rayına oturacaktır. Çok önemsediğimiz konu, bölgede Suriye meselesidir. Geçmişte Sayın Putin’le bu konuyu çok görüştük. Verimli bir görüşme yaparsak, ardından Çin’de G-20 zirvesi var. Umuyorum burada ilişkileri daha da geliştiririz.

CUMHURBAŞKANI'NI AĞLATAN GÖRÜNTÜLER

TRT'deki program sırasında ekrana yansıtılan 15 Temmuz demokrasi şehitleri'nin görüntüleri Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hayli duygulandırdı. Özellikle Cumhurbaşkanlığı Külliyesi önünde darbe girişimi gecesi şehit olan Erkan ve gazi olan Volkan Yiğit isimli ikiz kardeşlerin hikayeleri sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gözlerinin dolduğu ve bir mendille gözyaşlarını sildiği görüldü.