Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, yeni yıl dolayısıyla yayımladığı görüntülü mesajda, "Kendilerini gelişmiş ülkeler olarak nitelendiren ama aslında o kadar da güçlü olmadıkları anlaşılan ülkelerin artık dünyanın karşı karşıya bulunduğu krizleri yönetemeyeceği, inkarı mümkün olmayan bir gerçektir." diye bir giriş yaptı ve Türkiye''nin, küresel fotoğraf içinde hem güvenlik krizlerini hem sağlık krizini hem siyasi ve sosyal sınamaları başarıyla atlatan bir ülke olarak kendini olumlu yönde ayrıştırmayı başardığını söyledi.

Erdoğan, "Döviz kurunda yaşanan, ülkemiz ekonomisinin gerçekleriyle ve ilerleyişiyle uyumlu olmayan dalgalanmayı, serbest piyasa kuralları çerçevesinde aldığımız tedbirler paketiyle ortadan kaldırdık." diyerek mevcut ekonomik krizi de aştıklarını iddia etti.

Erdoğan son olarak, "Biz milletimize, 2023 hedeflerini, ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına sokmayı, büyük ve güçlü Türkiye''yi, yeni nesillere 2053 vizyonunu miras bırakmayı taahhüt ediyoruz. Bizimle bu vizyonu paylaşacak herkesle birlikte yol yürümeye, rekabet edecek herkesle de yarışmaya hazırız." dedi.

***

Siyasi liderlik elbette, halka hedef göstermektir. Yalnız halkı hedefe yönlendirebilmeniz için doğru yolda ilerlediğinizi icraatınızla göstermek zorundasınız.

Erdoğan, 20 yıl önce, 1 dolar 1.4 Türk Lirası iken devraldığı ekonomiyi, 20 yıl sonra 1 doları 18 TL''ye kadar çıkardıktan sonra 13 lira seviyesine indirmeyi başarı sayıyor! Oysa rakamlar acı gerçeği gösteriyor. Dolayısıyla, gerçeklere dayanmayan bir değerlendirmenin üzerine oturtulan 2023 hedeflerine veya 2053 vizyonuna kimseyi inandıramazsınız.

***

Dikkat ettiyseniz, son konuşmada "ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına sokmak", 2023 hedefiyle 2053 vizyonu arasında bir yere sıkıştırılmıştır.

Peki 2053 vizyonu nedir? Erdoğan, kısa bir süre önce gençlere hitap ederken, "Yarın bu 1500 yıllık medeniyet, 1000 yıllık vatan mücadelesi bayrağını sizler devralacaksınız. Gençlerimizden, millî teknoloji hamlesi ve yeşil kalkınma devrimiyle ilk hedeflerini gösterdiğimiz 2053 vizyonu için şimdiden kafa yormalarını istiyorum. Unutmayın, her şey hayal etmekle başlar. Sonra bir bakarsınız ki adım adım o hayale yaklaşmaya başlamışsınız. Rabbim yar ve yardımcınız olsun" demişti.

Yani "2053 vizyonu"nun bundan sonraki adımlarını gençler hayal edecek...

Peki 2053 vizyonunun hedefi nedir?

Bu konuda Erdoğan''ın bir açıklaması yok. Yalnız Sabah gazetesinin 10 Temmuz 2020 tarihli analizine göre "Türkiye, 2053 yılında dünya devleriyle yarışan bir ülke haline gelecek. Hatta ''İstanbul merkezli bir dünya" düşüncesine göre ilk hedef Kuzey Afrika, Orta Doğu, Kafkasya, Karadeniz ve Balkanlar''ı içine alan daireye egemen olmaktı. Fatih Sultan Mehmet, bu düşünceyle Osmanlı''nın büyümesini hedeflemişti.

Stratejik okumalar ve doğru pratiklerin geliştirilmesi sonucunda, bu eski Osmanlı coğrafyasında ''Türkiye Birleşik Devletleri'' çatısı altında bir Türk-Kürt federasyonu kurulacak!"

Yani, Sabah''a göre Irak ve Suriye''deki mevcut Amerikan destekli Kürt devletçikleri desteklenecek ve onlarla federasyon kurulacak!

Tabii "Bu görüşler Erdoğan''ı bağlamaz" denilebilir ama bu yayına itiraz da etmemiştir. Aslında Turgut Özal''ın projesi de buydu!

***

"Türkiye" değil "Türk Birleşik Devletleri" kavramını, 90''lı yılların başında ilk defa kullanan kişi olarak benim formülüm bağımsız Türk devletleri ile kurulacak tek pazarın geliştirilmesine dayalıydı. İstanbul merkezli değil, Ankara merkezliydi!

Türkiye''nin ve Türk Dünyası''nın böyle bir yola girebilmesi için her şeyden önce kendi liderlerine güvenmesi gerekir.

Bu güven, 1 doları 13 lira yapmakla, Türkiye''yi Türk devleti olmaktan çıkarmakla, Türkiye''yi bin yıllık vatan saymakla ve İslam öncesi Türk tarihini yok saymakla sağlanabilir mi?