Erdoğan’ın diplomasının peşinde: 4. BÖLÜM

Yalan dört nala gider, gerçek adım adım yürür, fakat gene de vaktinde yetişir. (Norveç atasözü)

Ekrem İmamoğlu’nun diploması, yatay geçişi, notları, YÖK ve Üniversite yazışmaları noktasına virgülüne kadar inceleniyor medya tarafından.

Haklılar. Gerçekleri ortaya çıkarmak lazım.

Gerçekleri ortaya çıkarmak için 11 yıldır hukuki mücadele veren HKP konu Recep Tayyip Erdoğan’ın diploması olunca yasaların koruma kalkanlarına takılıyor.

HKP’nin izlediği yolu anlatmayı sürdürüyorum.

18) Erdoğan, 2015-2016 mezuniyet töreninde yaptığı konuşmada Marmara Üniversitesi rektörüne şu talimatı verdi.

“Ben de böylesine köklü bir Eğitim Kurumu olan Marmara Üniversitesinden mezunum. Bugünlerde birileri yine şahsımla alakalı olarak diploması vardı-yoktu diye bir tartışma başlattılar. Emin Bey’e dedim ki; şu künyeyi bir karıştır da oradan arşivden çıkart. Şunları yayınlayacak mısın, kendilerine gönderecek misin, ne yapacaksan yap da… Çünkü bunlar benim söylediklerime hiçbir zaman zaten inanmadılar, inanmayacaklar. Siz Rektör olarak bunlara gönderirseniz belki inanırlar.”

19) 22 Kasım 2021’de bu konuşmanın CD’sini dilekçe ekinde Marmara Üniversitesine vererek, Erdoğan’ın rızası doğrultusunda diplomanın paylaşılması talep edildi.

Yanıt verilmedi.

20) İBB’nin “özel hayat” diyerek diplomayı paylaşmaması üzerine, Bilgi Edinme Değerlendirme Kuruluna başvuruldu.

Aynı gerekçeyle reddedildi.

21) İdare Mahkemesine açılan kurul kararının iptal davası ehliyet yönünden reddedildi.

22) 29 Kasım 2021’de Ankara 9’uncu İdare Mahkemesinin bu ret kararı Bölge İdare Mahkemesine taşındı.

Dava devam ediyor.

23) 13 Aralık 2021’de Erdoğan’ın diplomasının paylaşılmasına izin verdiğine dair haberi de ekleyerek, İstanbul Büyükşehir Belediyesinden Erdoğan’ın verdiği diplomanın paylaşılması tekrar istendi.

Tekrar reddedildi.

24) Erdoğan’ın diploması ile ilgili Marmara Üniversitesi’ne yaptığı başvurunun, Marmara Üniversite tarafından diplomanın “kişisel veri” olması gerekçesi ile reddedilmesi üzerine, bu karara karşı Bilgi Edinme ve Değerlendirme Kuruluna itiraz edildi.

Bu itiraz da reddedildi.

25) 10 Ocak 2202’de ret kararına karşı İdare Mahkemesinde dava açıldı.

Bu dava da diplomanın “kişisel veri” olması sebebiyle reddedildi.

26) Bu redde karşı istinaf yoluna giderek davayı Ankara Bölge İdare Mahkemesine taşındı.

Dava devam ediyor.

27) 1 Mart 2022’de bir kez daha YSK’ye başvurarak, Erdoğan’ın sahte diplomasıyla ilgili bugüne kadar çoktan yapması gerekirken yapmadığı, yapamadığı inceleme ve araştırmanın yapılmasını, önümüzdeki seçimlerde Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı adaylığının kabul edilmemesini talep etti.

Yanıt verilmedi.

28) 04 Mart 2022’de Türkiye Noterler Birliğine bir dilekçe ile başvurarak, “Aslını görmeden suretini onaylayan Noter Kâtibine ceza vermeyen Notere basit bir uyarı cezası vererek olayın üstünü kapatamazsınız” diyerek görevlerini hatırlatarak şu başvuru yapıldı:

  1. Usulsüzlük ortaya çıktıktan sonra, “onaylanan işlem geçersiz” ilanı yapmalıydınız,
  2. YSK’ye yazı yazıp, “İşlem yok hükmündedir, dolayısıyla Erdoğan’ın başvurusu geçersizdir” demeliydiniz,
  3. Hukuka, Kanuna aykırı bu işlemin yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde tekrarlanmaması için gerekli önlemleri ivedilikle alınması gerekir.

Sonuçsuz kaldı.

29) 4 Ekim 2022’de Genel Başkan’ı Nurullah Efe Ankut 3 Ekim tarihinde, Türkiye Barolar Birliğinin yanı sıra İstanbul ve Ankara Barolarına bir başvuru yaparak özetle şu talepte bulunuldu:

Erdoğan’ın diplomasızlığı alenidir. Hukuk Bilim İnsanlarının ve baroların bu konuda kararlar alıp gerekli hukuki adımları atmaları gerekir.

Sonuç alınamadı.

Yarın: 5. Bölüm

Yazarın Diğer Yazıları