Eren Bülbül ve Astsubay Kıdemli Başçavuş Ferhat Gedik'siz 7 yıl

11 Ağustos 2017'de bölücü terör örgütü PKK'nın şehit ettiği 15 yaşındaki Eren Bülbül ve Jandarma Astsubay Kıdemli Başçavuş Ferhat Gedik, şehadetinin yedinci yılında anılıyor.

Trabzon'da PKK'lı teröristlerin erzak çaldığını ihbar edip, güvenlik güçlerine yer gösterirken açılan ateşle şehit olan 15 yaşındaki Eren Bülbül'ün, ölümünün üzerinden 7 yıl geçti. Oğlunun kabri başından ayrılmayan Ayşe Bülbül, "Ziyaretçilerle bu acıyı kapatmaya çalışıyorum. Bir nebze de olsa yüreğimin acısı diniyor. Eren şehit edileli 7 yıl oldu; 7 yıl, 7 bin yıl gibi oldu. Bu günler geçmez" dedi.

Maçka ilçesinde 11 Ağustos 2017'de, PKK'lıların erzak çaldığını ihbar edip, güvenlik güçlerine evi gösteren Eren Bülbül ile Jandarma Astsubay Başçavuş Ferhat Gedik, teröristlerin açtığı ateşle şehit oldu. Şehit olmadan önce sosyal medyadaki hesabında 'Biri de çıkıp demiyor ki Eren iyi ki varsın' paylaşımının ortaya çıkmasıyla Türkiye'yi hüzne boğan Eren Bülbül'ün ölümünün üzerinden 7 yıl geçti.

Evinin önünde, şehit edildiği yerdeki, oğlunun kabri başından bir an olsun ayrılmayan anne Ayşe Bülbül, her ölüm yıl dönümünde aynı acıyı yaşadığını söyledi. Bülbül, ağlayarak, "Allah'ım herkesten razı olsun. Mevla'm, herkese evladını bağışlasın. Allah'ım herkese evladının böyle bir acı gününü göstermesin. Benim evladıma, ziyaretçileri akın akın geliyor. Yaz gelince, okullar kapanınca, ziyaretçiler yoğun bir şekilde geliyor. Ben buralarda olayım olmayayım, buradan ayrılmak zorunda olsam bile benim kalbim, yüreğim, gözüm, gönlümle her zaman Eren'in başındayım. Eşimle 37 yıllık bir beraberliğim vardı. Eren'in acısı, babasının acısını kapattı. Eşimle iyi veya kötü 37 yıl bir yastığa baş koyduk ama Eren'in acısı, evlat acısı bambaşka" diye konuştu.

'EREN, YAKAMA TAKILMIŞ GÜLÜMDÜ'

Ayşe Bülbül, "Gelenler gitmek zorunda ama onlarla burada sohbet ediyor, konuşuyorum. Bir nebze de olsa yüreğimin acısı diniyor. Benimle burada gözyaşı döken oluyor. Allah'ım onların da işini gücünü rast getirsin. Sizlere gelir ki Eren şehit edileli 7 yıl oldu; 7 yıl, 7 bin yıl gibi oldu. Bu günler geçmez. Eren, yakama takılmış gülümdü. Eren bir başkaydı. Çilelerin çoğu Eren'deydi. Eren, o sarı saçlarını bize bir parça ekmek getirebilmek için süpürge yaptı. Annen kurban olsun o sarı saçlarına oğlum. Benim evladım gelmeyecek biliyorum ama akşamdan kapıları kapatmıyorum" dedi.

"41 KURŞUN YEDİ BENİM YAVRUM VE 41. YAŞ GÜNÜ TOPRAĞA GİRDİ"

Şehit Gedik'in ailesiyse Hatay'ın İskenderun ilçesi Bekbele Mahallesi'nde yaşamını sürdürüyor. 71 yaşındaki anne Hatice Gedik, evladının şehadete erişinin üzerinden yıllarda geçse de acılarını dindiremiyor. Anne Gedik; oğlunun hatırasını evladının kıyafetleri ve fotoğraflarıyla süslediği evinde yaşatmaya çalışıyor.

Şehit annesi 71 yaşındaki Hatice Gedik, evladının askerlik mesleğine olan ilgisini dile getirerek “Acım, her sene bu zamanlar yenileniyor. Evladım askerliği çok severdi ve şehit oldu. Çocukluğundan beri sopaya ip bağlardı onu omuzuna sardı bu benim silahım derdi ben asker olacağım derdi. Koyunumuz vardı koyun otlatırken ders yapardı koyunların yanında. Asker olacağım derdi. Dağlardan inmedi Karadeniz'i de çok sevdi orayı sanki kendisi kurtaracaktı Karadeniz'den tayini Ankara'ya çıktı eşini götürdü çocuklarını Ankara'ya yerleştirdi kendisi geri Trabzon'a döndü. Ben dedim oğlum gitme, anne dedi ben gitmeyim o gitmesin kim gidecek dedi ama oğlum senin tayinin Ankara'ya çıktı dedim orada olanlar yapsın dedi. Anne dedi, beni gönderiyorlar dedi. Kim gidecek, ben gitmeyim o gitmeyim derse dedi. Temizleyip geri döneceğim dedi anne, dedi gidiş o gidiş oldu gitti" dedi.



Evladının şehadete eriştiği gün gerçekleştirdiği cep telefonu görüşmesini anlatan anne Gedik, "Bir haftası kalmıştı oradan dönmesine Bir evde hırsızlık olayı olmuş bir çocuk var arada bana dua et anne dedi. Oğlum her zaman dua ediyorum ben sana dedim. Anne bu sefer biraz tehlikeli gibi duruyor dedi. Hissetmiş kendisi gidince işte aradılar, orda şehit olduğu haberini aldık. Yaralı diye haber aldık sonra şehit olduğunu öğrenince yıkıldık, mahvolduk. Halen o günden beri acısı içimizden çıkmıyor her sene yenileniyor. 12 Ağustos evladımın doğum günü, 41 kurşun yedi benim yavrum ve 41. yaş günü toprağa girdi" dedi.

aw264959-01.jpg

aw264959-04.jpg

91489.jpg

3wr6c769.png

kapak-103047.jpg

4966987.jpg

thumbs-b-c-1712a94962debe633bb2a53a87ed2493.jpg

732jpg-ht2wad03wusjj5rpnzm6sa.jpg

resized-a7a96-c1412609erenbulbul.jpg