ERGENEKON DESTANI
Yazan ve çizen: Seyfi Karademir
RESMİ BÜYÜLTMEK İÇİN TIKLAYIN
İLHAN Han, Barkı Beğ’i huzura alıp olanları sordu.
-Geçitte olanları bilmek istiyorum.
-Yüce Kağanımın buyurduğu gibi geçitte onları durdurduk. Dahası geçidi taşla tıkadık. O geçidi bir günden önce açamazlar.
-Ya atlar? Onları nasıl aldınız?
-Fikir benimdi. Ama başarı Onbaşı Buğra Kan’ındır Kağanım.
-Senin. Buğra Kan’ın ve bütün çerilerimin..
İlhan Han, Barkı Beğ’in kendisine kazandırdığı bunca zaman zarfında bütün savaş hazırlığını tamamlamıştı. Obanın etrafını derin çukurlarla çevirmiş, tüm çerilerini bir bir kırışa hazırlamıştı. Şimdi düşmanı bekliyordu. Bu güzel yurdu düşmana teslim etmek için son nefesine kadar savaşma yemini etmişti. Yürek yüreğe, bilek bileğe savaştan korkmazdı. Ancak Sevinç Han’ı iyi tanıdığı için onun bir kalleşlik yapmasından endişe ediyordu. Çünkü biliyordu ki kalleş biri için asla çareler tükenmezdi. Savaşı kazanmak için en umulmadık hile ve kahpeliklere tenezzül edecek kadar alçak biri idi düşmanı Sevinç Han...
(Devam edecek)