ERGENEKON DESTANI
Yazan ve çizen: Seyfi Karademir
RESMİ BÜYÜLTMEK İÇİN TIKLAYIN
ARTIK bu karanlık geçitte hiçbir şey göremeden ilerliyorlardı. Karanlığın yanı sıra hava gittikçe ağırlaşıp nefes almaları bile gittikçe zorlaşıyordu. Ya gerçekten Kıyan’ın korktuğu sonuç olacak bu tünel dev bir mağarada son bulacak, ya da sonunda bir çıkışa ulaşacaklardı.
Bu şekilde ne kadar yol aldıklarını bilmeden atlarının götürdükleri şekilde ilerlediler. Fakat sonun ince bir ışık huzmesine fark ettiler.
-Işık... Bu geçidin bir çıkışı var.
Işıkla beraber temiz hava da ciğerlerine dolmaya başlamıştı.
Ancak bir atın geçebileceği genişlikte bir ayrıktan birer birer çıktılar. Bir müddet daha ilerledikten sonra karşılarına çıkan görüntü hepsinin de aklını başından almaya yetti.
-Büyük Allah’ım burası bir cennet!
Gerçektende karşılarında yemyeşil bir vadi belirmişti. Çıktıkları geçit bu vadiye giren tek kapı idi... Buraya gelmek için başka bir yol yoktu.
-Burası neresi Kıyan?
-İstediğimiz yer. Var olduğuna inandığımız bir yer.
-Doğrusu bunca zahmetli yolculuğumuza değdi.
(Devam edecek)