ERGENEKON DESTANI
Yazan ve çizen: Seyfi Karademir
RESMİ BÜYÜLTMEK İÇİN TIKLAYIN
Gün Arkın bütün vücudu, kılıç darbeleriyle yaralanmışçasına bitkin ve zayıftı.
-Ülkü dört yüzyıl beklemek midir?
-Uzun zamanlar ölümsüz destanları yaratır.
-Daha ne kadar kalacağız ERGENEKON’da?
-Dileğimiz buradan çıkmaktır.
-Bu demir dağlarda bir yol var mıdır?
-Vardır...
Gün Arkın yeniden bütün gücünü toplayıp dileğini dile getirdi.
-Öyleyse bize bu yolu göster!
Bozkurt, hareketsizliğini bozup, başını yeniden göğe kaldırdı. Bir bütün olan dilekleri, dilleri ve yürekleri kendi özlerine döndü. Sonunda uzun uzun uludu ve bir hayal gibi kayboldu. Gün Arkın’ı dokuz adım geriden izleyen çocuklar Tuğlun ve Sungur şaşkınlıkla birbirlerine baktılar.
-Yok oldu?
-Ama neden?
Gün Arkın, gözlerini Bozkurt’un kaybolduğu kayadan ayırmadan çocuklara seslendi.
-Merak etmeyin bize çıkış kapısını gösterecek.
-Seninle konuştu mu baba?
-Evet.
-Ama biz hiç ses duymadık.
-Beni takip edin.
Gün Arkın koşmaya başladı. Çocuklar onu takip ettiler.
(Devam edecek)