Ermeni destekçilerine belgesel yanıt /  Prof. Dr. Mehmet SARAY

Ermeni destekçilerine belgesel yanıt /  Prof. Dr. Mehmet SARAY

Muhtelif ülkelerin meclisleri aldıkları ahlak ve hukuk dışı kararlarla “Türkler Ermenilere soykırım uygulamıştır” dediler. Türkiye’yi idare eden yetkililer ve tarihçiler, Türk milletine yönelik bu haksız ithamları şiddetle reddetmiş ve Ermeni olayları ile ilgili Türk arşiv belgelerini neşretmiş ilmi kitaplar yazarak ve ilmi toplantılar yaparak cevap vermişlerdi. ABD’de bazı eyaletlerin de bu yanlış yola girmesi üzerine 19 Mayıs 1985’de 69 onurlu Amerikalı bilim adamı bir bildiri neşrederek Türklerin Ermenilere soykırım yapmadığını açıklamışlardır. Gerçek durum ise bambaşka idi. Türk idaresinde yaşayan Ermeniler çok rahat idiler. Ülkenin balını ve kaymağını onlar yiyor, rahat bir hayat yaşıyorlardı.

Osmanlı Devleti’nin cehalet ve kötü idare ile çöküşe gittiğini gören Batılı sömürgeci devletler Osmanlı yönetiminden ülke çapında “Misyoner Okulları” açma hakkını almışlardır. Bundan istifade eden Amekikan Kilise teşkilatı da Osmanlı devleti içinde Misyoner Okulu açma hakkını almıştı. Misyoner Okulu açmada Amerikalılar çok hızlı hareket etmiş, açtıklar 469 okulda Ermeni ve Rum gençlerini okutmuş ve onları Osmanlı yönetimine karşı isyan etmelerini, ileride kendi devletlerini kurmalarına yardımcı olacaklarını söylemişlerdir. İstiklal Harbi yıllarında Türkiye’ye gelen Amerikalı General Harbord’un geliş maksadı, acaba Mustafa Kemal Paşa önderliğinde başlayan Milli Mücadele başarılı olacak mı, yoksa başarısız olur mu? Bu soruların cevabını bulmak için gelmiştir. Fakat, Mustafa Kemal Paşa’nın azim ve kararlı tutumunu görünce geri dönmek mecburiyetinde kalmıştır.

Ermenileri en çok destekleyen ve maşa olarak kullanan devletlerden biri de Rusya idi. Kafkaslardaki Rus ordusunda 60 bin Ermeni kökenli asker vardı. Bolşevik İhtilali patlak verince Rusya I.Dünya Harbi’nden çekilmiş ve elindeki silahları Ermeni kuvvetlerine bırakmıştır. Ermeni çeteleri tarafından takviye edilen silahlı Ermeni birlikleri, Azerbaycan ve Doğu Anadolu’da büyük katliam yapmıştır. Bunun belgeleri de neşredilmiştir. Kafkas ordumuz, Enver Paşa’nın mevsim değişikliğini dikkate almadan yaptığı taarruz harekatının çok kayıplarla sona ermesinden de istifade eden Ermenileri taarruzlarını Kazım Karabekir Paşa emrindeki kolordu ile durdurabilmiştir. Mağlup olan Ermeniler, o bölgeden toplanarak Suriye ve Lübnan taraflarına zorunlu göçe tabi tutulmuştur. Bu olaylar esnasında 150,000 Ermeni, 500,000 Türk hayatını kaybetmiştir. Bunlarında belgeleri neşredilmiştir. Olay bundan ibarettir. O yıllarda Türkiye’deki Ermeni nüfusu 1 milyon 400 bin civarında idi. Nüfus müdürü de Ermeni idi. Batı’da Ermeni propagandası başlayınca, Ermeni diyasporası Türkler 500,000 Ermeniyi öldürdü, bir müddet sonra da 1,000,000 ve sonra da 1,500,000 gerçek dışı rakamlarını dile getirmeye başladılar. Anlaşılan Ermeni nüfusu gökten zembille inmeye başlamış. Böyle bir yalanı nasıl söyleyebiliyorlar anlamak mümkün değil. Aynı dönemde, tehdit ettikleri Türkiye’nin NATO müdafaa teşkilatına girmesine kızan Sovyetler, kurdukları PKK terror örgütü ile Ermeni ASALA teşkilatını kurmuşlar ve Türkiye’ye zarar vermeye başlamışlardır.

Bu olayların başladığı yıllarda, Ermeni olayları ile ilgili pek çok meslektaşım araştırma yapıp eserler verdiler. Bendeniz de ikisi İngilizce, üçü de Türkçe olmak üzere beş kitap yazdım. Bu yazının başlığında olduğu gibi, son Türkçe kitabımın başlığı “Ermeni Destekçilerine Belgesel Yanıt: Türk Hukuk ve İdare Sistemine Batılı Tarihçilerin ve Atatürk’ün Bakışı”; İngilizcesi ise “Documentary answer to the Ermenian Protectories: Western Historian and Ataturk on the Turkish Law and Administration”. Bu çalışmalarımızda Türk hukuk ve idare sistemini ortaya koyduk ve bu sistemi yabancı bilim adamları ve sevgili Atatürk’ümüz nasıl değerlendirmiş onları objektif bir şekilde ortaya koyduk. Türklerin hukuk anlayışını, yanyana yaşadığı insanların hak hukukuna nasıl riayet ettiğini anlatmak istedik.

Bugün hukuku çiğneyen bir millet varsa o da Ermenilerdir. Ruslar, Azerbaycan’dan petrolün yarısını kendilerine bırakmasını istemişti. Azerbaycan bu isteği haklı olarak reddetmişti. Buna kızan Ruslar askeri destek vererek Ermenilerin, Azerbaycan’ın dörtte birini (ı/4) devletlerarası hukuku çiğneyerek işgal etmesini sağlamıştır. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi bu işgali kınamış ve işgalci Ermenilerin, Azerbaycan topraklarını derhal boşaltmasını istemiştir. Aradan 19 yıl geçti, Türkiye aleyhinde Temsilciler Meclisinde Ermeniler lehinde karar alan ABD yetkililerinin hiç vicdanları sızlamaz mı? Hukuk dışı hareket etmek onların vicdanlarını hiç sızlatmıyor. Vicdanları sızlamadığı için Azerbaycan’da insanlık ve hukuk dışı işgale hala ses çıkarmıyorlar. Yarım asra yakın devam eden akademik hayatımda hep objektif davrandım ve doğruları yazdım. Türk tarihi hakkında da yeterli bilgiy sahip bir akademisyen olarak, Atatürk ve Türk dünyası üzerinde 60’a yakın eser verdim. Ve diyorum ki, Türkler Ermenilere soykırım uyguladı sözünü kim söylüyorsa bu kişi veya devlet, dünyanın en şerefsiz ve en yalancı kişisi veya devletidir. Türk milletine çamur atmak kimsenin haddine değildir.