Erol Olçok, bu AKP'yi kurtarabilir miydi?

BBC'nin Guardian gazetesinden naklettiği habere göre Hong Kong yönetimi, Haziran ayından bu yana devam eden protesto gösterileri sebebiyle zedelenen itibarını düzeltmek amacıyla sekiz halkla ilişkiler şirketinden yardım istedi.

Çin'e bağlı yarı özerk Hong Kong bölgesinin lideri Carrie Lam, Ağustos ayı sonlarında bir grup iş insanına yaptığı konuşmada şirketlerden dördünün "Hong Kong hükümetine şimdi destek vermenin kendi itibarlarına zarar vereceği düşüncesiyle teklifi derhal geri çevirdiğini" söyledi.

Hükümet, "Hong Kong'a güveni korumak için uluslararası piyasalardaki negatif algıya çözüm bulmak ve 'iki sistem, tek ülke'nin başarısını vurgulamak" amacıyla strateji önerileri talep etmişti.

Hong Kong, 1997'ye kadar İngiltere'ye bağlı sömürge iken bu tarihten itibaren Çin Halk Cumhuriyeti'ne bağlı özel yönetim bölgesi olmuştur.

Tabii bu haber, Hong Kong'u istemeyerek de olsa 100 yıl sonra terk etmek zorunda kalan İngilizlerin yüreğinin yağını eritir belki ama mala davara bir faydası yok!

***

"Biz Hong Kong'u bir tarafa bırakalım da kendimize bakalım" diyeceksiniz… Zaten ben de onun için bu haberle giriş yaptım!

Şimdi Türkiye'nin uluslararası imajı nedir? Hangi halkla ilişkiler şirketi, Türkiye'yi bir hukuk devleti olarak gösterebilir? Veya hangi halkla ilişkiler şirketi, tek adam yönetimine dönüşmüş Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin başarılarını öne çıkarabilir?

Daha özele inersek, hangi halkla ilişkiler şirketi, dağılmakta olan Adalet ve Kalkınma Partisi'nin bozulan imajını, halka düzgün gösterebilir?

2002 seçimlerinden sonra, girdiği bütün seçimleri kazandığı söylenen, ancak 7 Haziran 2015'te iktidardan düştüğü halde, o güne kadar terör örgütleriyle masaya oturduğu ve açılım süreci takip ederek Güneydoğu Anadolu'daki, şehirlerin etrafına hendekler kazılmasına, buralara terörist ve silah yığınağı yapılmasına seyirci kaldığı bilinen AKP'yi hangi icraatı temize çıkarabilir?

***

İktidardan düştüğü halde, büyük terör saldırılarının ardından, muhalefete hükümet kurdurmayıp terörle mücadele başlatarak 1 Kasım 2015 seçimlerini icat eden, böylece yetkiyi yeniden ele geçiren, 2001'den beri işbirliği yaptığı cemaatin darbe girişimini "Allah'ın lütfu" olarak değerlendirerek, tek adam sistemine geçiş yapan AKP'yi kim aklayıp paklayabilir?

Ülkenin bütün stratejik kuruluşlarını satan, ormanları, suları, yaylaları satmaya hazırlanan, bir kısmını satan, Ege'de 18 Türk adasını ve çok sayıda kayalıkla birlikte 85 kilometrekarelik denizi Yunanistan'a terk eden, ABD'nin Truva atı olarak Libya ve Suriye'yi parçalayan, bu politika ile Türkiye'nin güneyinde bir terör örgütünün devlet kurmasına yol veren, Türkiye'nin nüfus yapısı ile oynayan, eş zamanlı olarak devletin kuruluş felsefesine savaş açan, her türlü milliyetçiliği ayaklarının altına aldığını söyleyen, "Ne mutlu Türküm diyene" yazılarını, "TC" ibarelerini ve Andımız'ı kaldırarak, İhvanı Müslimin ideolojisi ile devlet yöneten bir anlayışı kim temize çıkarabilir? 

***

Devletin bütün kurumları, milletin bütün milli ve manevi değerleri çökertilir, bunlara bağlı olarak kadın cinayetleri, çocuklara tecavüzler yoğunlaşırken bütün bunların, Türkiye'yi Darülharp olarak görmekten ve bu yüzden her türlü hırsızlık ve yolsuzluğu meşru kabul etmekten ve sapık dini anlayışlardan kaynaklandığını göstermeden hangi halkla ilişkiler şirketi AKP'nin imajını düzeltebilir?

Erol Olçok yaşasaydı, bu duruma bir çare bulabilir miydi? Resmen batağın içindeki bir partiyi kurtarabilir miydi?

Ve iktidardan daha kötü yönetilen bir kısmı iktidarla bütünleşen muhalefet partilerini, hangi halkla ilişkiler kampanyası, AKP'nin enkazını kaldırmak gibi bir göreve hazırlayabilir?

Yazarın Diğer Yazıları