Eski AKP'li vekilden hükümete Doğu Türkistan çıkışı

Eski AKP'li vekilden hükümete Doğu Türkistan çıkışı
Karar yazarı eski AKP'li vekil Mehmet Ocaktan, Çin'in Doğu Türkistan'daki zulmüne karşı imzalanan kınama mektubunda Türkiye'nin olmaması hakkında "Utanç tablosu" ifadesini kullandı.

Karar yazarı Mehmet Ocaktan, Çin'in Doğu Türkistan'daki zulmüne karşı kınama mektubunda Türkiye'nin yer almamasına tepki gösterdi.

Aynı zamanda eski AKP'li milletvekili de olan Ocaktan, kınama mektubunda Müslüman ülkelerin olmamasını utanç tablosu olarak değerlendirirken, "Tam da bu utanç tablosu karşısında ‘Müslüman dünyanın birazcık olsun yüzü kızarır mı acaba?’ diye düşünürken, Suudi Arabistan’dan Birleşik Arap Emirliklerine kadar pek çok Müslüman ülkenin Pekin’in ‘kendini aklama’ çabasına omuz vermeyi tercih etmesi utancı daha da katmerli hale getirmiş bulunuyor" ifadelerini kullandı.

İşte Ocaktan'ın o yazısı: 

Doğu Türkistan’ı açık hava cezaevine çeviren Pekin’in vahşetini BM üyesi ülkeler bir mektupla kınadı. Metne, İsveç’ten Japonya’ya kadar 22 devlet destek verirken hiçbir Müslüman ülkenin imzası yer almadı, buna Türkiye de dahil...

İnsan ister istemez, bu nasıl bir ümmet bilinci ki Avustralya, Belçika, Kanada, Danimarka, Almanya, Fransa, Finlandiya, İzlanda, Lüksemburg, Hollanda, Yeni Zelanda, Norveç İsveç, İsviçre, İngiltere, Avusturya, İrlanda, İspanya, Japonya, Estonya, Letonya, Litvanya gibi ülkeler insan hakları ve özgürlükler konusunda sesini yükseltirken Müslüman ülkelerin sesi soluğu çıkmıyor...

Tam da bu utanç tablosu karşısında ‘Müslüman dünyanın birazcık olsun yüzü kızarır mı acaba?’ diye düşünürken, Suudi Arabistan’dan Birleşik Arap Emirliklerine kadar pek çok Müslüman ülkenin Pekin’in ‘kendini aklama’ çabasına omuz vermeyi tercih etmesi utancı daha da katmerli hale getirmiş bulunuyor.

Öyle anlaşılıyor ki, hiçbir şey olmamış gibi, yine kaldığımız yerden yola koyulup kendi günahlarımızı kapatmak için demokratik değerlere küfretmeye devam edeceğiz. Oysa durum o kadar açık ki Müslüman dünya hukuk ve demokrasiyi önemseyen bir sistem inşa etmeden, bırakın dünyada zulme uğrayan insanların haklarını savunmayı, kendi halklarının haklarını ve özgürlüklerini bile koruyamayacaktır.