Eslen: Bölgedeki tuzağı görmeliyiz

Eslen: Bölgedeki tuzağı görmeliyiz
ABD'nin önceliği, Suriye'deki Kürt yapısını PYD üzerinden pekiştirmek, zamanı gelince de Türkiye ile ilgili planı gerçekleştirmektir. 

Salim Yavaşoğlu / İSTANBUL

Uluslararası Kriz Grubu, "PKK'nın Kuzey Suriye'deki Kritik Seçimi" başlıklı yeni bir rapor yayınladı.

Emekli Tuğgeneral Nejat Eslen, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın ABD ziyaretinden önce Uluslararası Kriz Grubu'nun PKK ile ilgili yayınladığı raporların dikkat çekmekte olduğunu belirterek şunları kaydetti: "Bu raporlardan birincisinde; Türkiye'nin HDP üzerinden PKK ile diyalog sağlayıp reformlar yapması talep ediliyordu. Bu diyaloglar arasında tam anlamıyla Kürtçe eğitim, seçim barajının düşürülmesi, kimliksiz bir anayasa yapılması ve Kürtlere Güneydoğu'da ademi merkeziyetçi yönetim verilmesi isteniyordu. Bu raporun hemen ardından PKK ile ilgili ikinci bir rapor yayınlandı. İkinci raporda ise, PKK'nın iki stratejik yaklaşımının olacağı belirtildi.

Bunlardan birincisinin, PYD'nin tasviyesi ile PKK'nın Türkiye'deki çatışmaya devam etmesi. İkincisi ise PKK'nın PYD üzerinden Suriye'deki kazanımlarını pekiştirmesi olarak belirlenmiş. Uluslararası Kriz Grubu'nun ikinci raporunda, PKK'nın iki hareket tarzını beraber yürütmesinin zor olduğu ifade ediliyor ve PKK'ya şu önerilerde bulunuluyor: 'Fırat'ın doğusundaki Cizire ve Ayn el-Arap kantonlarının Fırat'ın batısındaki Afrin ile birleştirilmesinden vaz geç. Kuzey Irak'taki Sincar bölgesinden çekil. PYD/YPG için PKK'yı desteklemekten ve Türkiye'de eylemler yapmaktan vazgeç. Türkiye'den çekil.' Bölgedeki değişen ortamın YPG/PYD'nin ket vurduğu tespiti yapıyorlar." 

Nejat Eslen, raporda Fırat'ın doğusundaki YPG/PYD özyönetim bölgesine Türkiye'nin saldırı düzenlemesini engellemek için ABD'nin Ankara üzerindeki nüfuzunu kullanmayı taahhüt etmesinin vurgulandığını kaydederek şöyle devam etti:

"Şimdi bu iki raporu birlikte düşünmemiz gerekiyor. Aslında bu iki rapor birbirini tamamlayıcı mahiyette. Bir taraftan Türkiye'nin güneydoğusundaki Kürtlere özerklik verilmesi ve kimliksiz bir anayasa yazılması istenirken; diğer taraftan PKK'nın da Türkiye'deki eylemlerine son vermesi, Suriye'nin kuzeyindeki kazanımlarını Fırat'ın batısıyla, Irak sınırı arasında pekiştirmesi, Sincar'dan çekilmesi ve Fırat'ın doğusundaki kantonları Afrin ile birleştirmesinden vazgeçmesi isteniyor.

İkinci rapora bakıldığında başlangıçta Türkiye'nin lehine gibi gözüküyor. Ancak, iki rapor bir arada okunduğunda Amerika'nın önceliğinin Suriye'deki Kürt yapısını PYD üzerinden pekiştirmek, bunun paralelinde Türkiye'deki Kürtlere demokratik haklar adı altında özerklik sağlamak olduğu görülüyor. Yani önceliği Suriye'ye vermek, zamanı gelince de Türkiye ile ilgili planı gerçekleştirmek." 

"Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Tayyip Erdoğan'ın Amerika ziyaretinden önce peş peşe gündeme getirilen bu raporlar aslında ABD Başkanı Donald Trump tarafından Tayyip Erdoğan'ın önüne konulacak Amerikan tekliflerini de deşifre etmiş oluyor" diyen Eslen, sözlerini şöyle tamamladı:

"Yani raporda yazılanlar, ABD'nin önerisi olarak muhtemelen Tayyip Erdoğan'ın önüne konulacaktır. Tüm bu gelişmeler, önceliği Suriye Kürtlerine vermekte ve daha uzun vadede ise Türkiye'nin bölünmesi planlarını, kimliksiz bir anayasa ile özerklik üzerinden hazırlamaktadır. Uluslararası Kriz Grubu her zaman yaptığı gibi Atlantik çıkarlarını gerçekleştirmek için çalışmalarını sürdürmektedir.

Bütün bunlar Türkiye için bir tuzaktır. Suriye'de kurulacak PKK devleti, Türkiye Kürtlerini de içine almadan yaşayamaz. Dolayısıyla Irak'tan ve Suriye'den sonra sıra Türkiye'ye gelecektir. Plan böyle dizayn edilmiştir. PKK'nın vereceği tavizler gibi görünen hususlar önemli değildir. Türkiye'nin bu konuda çok dikkatli olması ve bu tuzağı görmesi gerekmektedir."