Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Halil Kağan ÖYKEN
Halil Kağan ÖYKEN
Çalışma Gündemi

EYT devam ediyor mu?

Yaklaşık 5 milyon sigortalı ile yola çıkan Emeklilikte Yaşa Takılanlar, her geçen gün emekli vererek hedeflerine ulaşıyorlar. 3/3/2023 tarihli ve 7438 sayılı Kanun ile emekli aylığı bağlanacak olan sigortalıların, yaş şartı aranmaksızın sadece prim ödeme gün sayısı ve sigortalılık süresi şartlarını sağlamaları ile emekli aylığı almaları yasalaşmıştı. Emeklilikte yaşa takılanlar düzenlemesi ile 2023 yılında koşulları sağlayan sigortalılar büyük oranda emekli olurlarken halen yaklaşık 2 milyon sigortalı, emeklilik için gün sayıyorlar. Emekli olanların ise yarıya yakını sosyal güvenlik destek primine tabi olarak, aylıkları kesilmeksizin çalışmaya devam ediyorlar.

İlk defa sigorta girişi 8 Eylül 1999 önce olan kadın sigortalıların tamamı 20 yıllık sigortalılık süresini doldurdu. Erkek sigortalılardan ise 8 Eylül 2024 tarihine kadar 25 yıllık sigortalılık süresini doldurmayı bekleyenler bulunmakta. Diğer taraftan hem erkek sigortalılar hem de kadın sigortalılar arasında 5.000 ile 5.975 gün arasındaki gün koşulunu tamamlamaya çalışanlar mevcut. Bir kısım sigortalılar ilk işe giriş tarihini 08/09/1999 öncesine askerlik borçlanması, yurt dışı borçlanma, hizmet tespiti vb. yöntemlerle çekerek EYT kapsamına girmeye çalışıyorlar. Hâli hazırda EYT kapsamında bulunan bir kısım sigortalı ise çalışma gün sayılarını artırarak, borçlanma ya da silinen Bağ-Kur günlerini ihya ederek prim ödeme gün sayısı koşulunu sağlama gayretindeler.

Sigortalılar cephesinde emeklilik hakkını elde edebilme çabası süredursun; işveren tarafında da EYT uygulamasının getirebileceği yüklerin ve risklerin hesabı gündemde kalmaya devam ediyor. Zira kıdem tazminatı ödemeleri, birçok işletme için önemli bir maliyet unsuru olarak karşımıza çıkıyor. İşletmelerin bünyesinde EYT kapsamında bulunan sigortalılar ile ilgili olarak; emekliliğine bir yıldan az süre kalanların ya da emeklilik koşullarını sağlayanların belirlenmesinde yarar bulunmakta.

Böylece kıdem tazminatı maliyeti hesaplanabilecek, dolayısıyla firmanın 2024 ve 2025 yıllarına ait ilgili bütçe giderleri belirlenecektir. İşgücü devir oranı hesaplaması yapılacaktır. Gün ve sigortalılık süresi dolunca önümüzdeki dönem emekliliği dolacak ya da emekliliği dolan personel sayısı toplamı ile toplam personel sayısı oranlanarak; potansiyel işgücü devir oranı ortaya konacaktır. Sektörel bazda yüksek devir ve büyük boşluk riski değerlendirilecek, mevcut işi yapabilecek yetişmiş/tecrübeli personel temininde güçlük olup olmayacağı öngörülecektir.

Karşımıza çıkan oranları değerlendirirken en önemli unsuru çalışanların işten ayrılma niyeti belirleyecektir. Emekli olabilme, kıdem tazminatını alabilme ve sosyal güvenlik destek primine tabi çalışabilme olanakları, “çalışanın kararını” belirleyecektir. Öte taraftan işten ayrılma niyetini belirleyen diğer unsurlar olarak; şirket organizasyonu, yapılan iş ve bireysel değerlendirmeler ile ailevi koşullar sayılabilmektedir.

EYT kapsamındaki personelin meslek koduna göre yapılacak değerlendirme ile işletme bünyesinde hangi pozisyonlarda (müdür, yönetici, pazarlama uzmanı, şoför vb.) boşluk riski bulunduğu görülebilecektir. Böylece:

  1. İş organizasyonunun yeniden değerlendirilecek risk analizine göre kurulması,
  2. Şirket içi eğitimlerle, potansiyel personel kaybı olasılığına karşı önlem alınması,
  3. İşe alım seçeneği üzerine çalışmaların başlatılması,
  4. Büyük boşluk riski değerlendirmesi yapılarak kilit rollerin belirlenmesi yerinde olacaktır.

Çalışanların emeklilik seçeneğini tercih etmeleri durumunda; kıdem tazminatlarını ve emekli aylıklarını alarak; sosyal güvenlik destek primi ile çalışma hayatında kalmayı sürdürmek isteyeceklerinin göz önüne alınması yerinde olacaktır. Sektörde oluşacak iş gücü dalgalanması diğer işletmelerde de boş pozisyonlar oluşturacağı ve emekliliği tercih eden çalışanların bu pozisyonlara da aday olabileceğinin göz önüne alınması gerekmektedir.

Emeklilikte yaşa takılanlar yasası ile insan kaynaklarında oluşacak/beklenen insan kaybına göre yapılacak değerlendirmenin “personel reformu” perspektifinden ele alınabilecektir. Durum değerlendirmesi yapılarak şirket organizasyonunda avantaj oluşturulabilecektir. Yeni iş organizasyonu ile teşvik ve destek programları çerçevesinde gelecek dönemlere dönük maliyetlerin düşürülmesi hedeflenebilecektir. Sektörel gelişmeler çerçevesinde kısa ve uzun vade insan kaynağı planlaması yapılarak organizasyon içinde gereksinim duyulan rollerde yeniden değerlendirmeye gidilebilecektir.

Bunların yanı sıra iş gücü kalitesinin arttırılması, daha uygun kişilerin işe alımı, istekli personelin elde tutulması, esnek çalışma modellerinin denenmesi gibi unsurlar kısa ve uzun vade insan kaynağı planlaması içinde önemli yer tutacaktır. Şayet EYT kapsamında kalan personel sayısının ve niteliğinin işletmelerce belirlenememesi durumunda, işletme faaliyetlerini sürdürmesi tehlikeye girebilecektir. Özellikle aynı meslek dalında çalışan sigortalıların büyük oranda emekli olması ya da yönetici olarak görev yapan birden çok personelin emekliye ayrılması, kurumsal hafızayı etkileyeceği kadar üretim süreçlerine de zarar verebilecektir.

Sorularınız için e-posta adresi: hkaganoyken@gmail.com

Yazarın Diğer Yazıları