Eyy Büyükelçiler... Aydın'ın işgalini alkışladınız!..

"Büyükelçilerimiz Türk düşmanını nasıl alkışladı!.."  başlıklı dünkü yazımızda 8 Ağustos Perşembe günü, Ankara'da,  Büyükelçiler Konferansı'nda yaşanan büyük rezaletin birinci perdesini aralamıştık. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türk Büyükelçileri'ne, aynı gün, Türk düşmanı, işgalci Dimitris Avramopoulos'u hararetle alkışlatırken bakın Türk topraklarında neler oluyordu?..

Yunan Kara Kuvvetleri Komutanı, işgal altındaki 3 Türk adasına gelerek Türkiye'ye meydan okudu. Yunan Kara Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Georgios Kambas, 8 Ağustos'da Aydın il sınırları içinde bulunan Hurşit, Eşek ve Nergizçik adalarına gitti... Korgeneral Kambas'a, Adalar Yüksek Komutanı (ASDEN Komutanı) Korgeneral Georgios Dimitropoulos da refakat etti. Ziyaret ve denetleme ile ilgili haber ve resimler  Yunan Kara Kuvvetleri Komutanlığı resmi internet sitesinden tüm dünyaya duyuruldu.

İşte, fotoğraflı belgeleriyle 8 Ağustos günü yaşanan büyük rezaletin ikinci perdesi;

ahmet-1-001.jpg

Korgeneral Kambas, hiçbir engel ile karşılaşmadan askeri helikopter ile Aydın Hurşit Adası'na gelerek işgalci Yunan askerlerini denetledi.

ahmet-2-001.jpg

Hurşit Adası'na yerleştirilen sivil Yunan vatandaşları da milis askerleri olarak eğitiliyor. Korgeneral Kambas, Aydın Hurşit Adası'nda görevli Yunan milis askerlerini de denetledi.

ahmet-3.jpg

Hurşit Adası'ndan askeri helikopterle Aydın Eşek Adası'na geçen Kambas, işgalci Yunan askerlerini denetledikten sonra adanın sözde Belediye Başkanı Evangelos Kottoros'a plaket verdi.

ahmet-4.jpg

Ziyaretinin son durağı olan Aydın Nergizçik Adası'ndaki işgalci Yunan askerlerini de denetleyen Korgeneral Kambas, egemenlik ve bayrak gösterisi yaptı.

Yunanistan işgal ettiği adalarımızda açtığı askeri üsler ve adalarımıza yerleştirdiği askerler vasıtasıyla Ege Denizi'ndeki askeri faaliyetlerimizi sürekli olarak izlediğine dikkat çeken Millî Savunma Bakanlığı eski Genel Sekreteri emekli Kurmay Albay Ümit Yalım, şu değerlendirmeyi yaptı;

"Yunan Kara Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Kambas, askeri helikopter ile Türk Hava Sahasını ihlal ederken ve bir günde 3 adamızı ziyaret edip Türkiye'ye meydan okurken, AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Savunma Bakanı Hulusi Akar olanı biteni turist gibi seyretti. Yunanistan'a müzik notası bile verilmedi."

Şimdi soruyorum, işgalci, Türk Düşmanı Dimitris'i alkışlayan Türk Büyükelçilerine; diplomaside bunun karşılığı nedir?.. Vicdanınız rahat mı?.. Yurt dışında, Türk milletinin parasıyla gayet konforlu bir şekilde yaşadığınız rezidanslarda huzur içinde başınızı yastığa koyup uyuyabiliyor musunuz?.. Neden, o gün içinizden biri çıkıp da "Ben bu Türk düşmanına alkış tutmam, Bu adamın buraya getirilip bize nutuk attırılmasına tepki gösteriyorum. Bu bir skandaldır. Konferansı terk ediyorum" diyemedi?..  Siz, kimin elçisiniz?.. Sarayın mı, Türk milletinin mi?.. Türk milleti, Türk vatanı uğruna  seve seve can veren, şehit diplomatlarımızın ruhlarını incittiniz!..

***

T.C DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI'NDAN CEVAP VE DÜZELTME

Ege'de statüsü tartışmalı coğrafi formasyonların aidiyeti boyutu da dahil olmak üzere, Türkiye ve Yunanistan arasında Ege'de birbiriyle bağlantılı bir dizi sorun bulunmaktadır.

Ege'de statüsü tartışmalı coğrafi formasyonların aidiyetine ilişkin sorun, bu konudaki temel uluslararası antlaşmaların ilgili hükümlerinin yorumuyla alakalı bir meseledir. Ayrıca Ege'deki deniz sınırlarının Yunanistan ile bugüne kadar geçerli bir anlaşma ile belirlenmemiş olması da sorunun bir veçhesini teşkil etmektedir.

Ege sorunlarının çözümü çerçevesinde izlenen yerleşik politikamız, sorunların tümüyle hakkaniyete uygun olacak şekilde temel hak ve menfaatlerimiz gözetilerek diyalog yoluyla kalıcı ve kapsamlı çözüm getirilmesi yönündedir. Ege sorunlarının çözümü konusunda izlenen ve bu sorunların ortaya çıktığı andan itibaren benimsenen ve takip edilen bu milli politikada AK Parti Hükümeti döneminde herhangi bir değişiklik yapılmamıştır.

Yunanistan'ın bazı ada, adacık ve kayalıklar üzerinde yaratması muhtemel fiili durumları kabul etmeyeceğimiz ve teşebbüs edilmesi halinde bunların hukuki açıdan herhangi bir sonuç doğurmayacağı hususu başta olmak üzere, protestolarımız ile tüm Ege sorunlarının adil, kalıcı ve kapsamlı şekilde çözümüne ilişkin görüşlerimiz Yunan makamlarıyla ve Bakanlığımızın bu doğrultuda 1996 yılında itibaren yapılan muhtelif Hükümet ve Bakanlık açıklamalarıyla iç ve dış kamuoyuyla paylaşılmaktadır.

Ayrıca, Türk kıta sahanlığının çeşitli büyüklüklerdeki kısımlarının ve bu itibarla bazı Türk adalarının Yunanistan'ın tasarrufuna bırakıldığına delalet eden ifadeler gerçek dışıdır.

Diğer yandan ülkemiz, 1960'lardan bu yana Doğu Ege adalarını, bunların silahsızlandırılmış statülerine ilişkin uluslararası antlaşmaların hilafına silahlandıran Yunanistan'ın, hukuk dışı tutumuna başından beri karşı çıkmaktadır. Bu husus, ülkemizce Yunanistan nezdinde yapılan girişimlerle yazılı ve sözlü protesto edilerek kayda geçirilmekte, uluslararası platformlarda da gündeme getirilerek, Yunanistan ahdi vecibelerine riayete davet edilmektedir.

Doğu Akdeniz'deki Türk kıta sahanlığının dış sınırlarına ilişkin yaklaşımımız ise 2004 yılından bu yana Birleşmiş Milletler nezdinde yazılı olarak mektup ve notalarla kayda geçirilmektedir. Milli bir mesele ve Devlet politikası olan tutumumuzda hiçbir değişiklik ve sapma bulunmamaktadır. Bakanlığımızın talimatıyla BM nezdindeki Daimi Temsilciliğimiz tarafından BM Genel Sekreterine gönderilen 18 Mart 2019 tarihli Mektupta da Doğu Akdeniz'deki kıta sahanlığımızla ilgili bilinen görüş ve tutumumuz tekrar hatırlatılmıştır.

Türkiye, bu bağlamda deniz yetki alanlarında uluslararası hukuktan kaynaklanan egemen haklarını da hiç taviz vermeden kararlı şekilde savunmakta, bölgede, söylemlerini uluslararası hukuka ve uygulamalara uygun olarak fiiliyata dönüştüren başat aktör olmaya devam etmektedir. Bugüne kadar, Doğu Akdeniz'deki kıta sahanlığımız içinde, ülkemizin izni ve rızası olmadan yabancı bayraklı gemilerce hiçbir bilimsel ve hidrokarbon araştırma faaliyeti icra edilmemiştir.

Hükümetimizin, Türkiye'nin uluslararası hukuk çerçevesinde deniz yetki alanlarındaki hak ve çıkarlarını korumak için her türlü adımı en güçlü şekilde atmakta olduğundan emin olunmalıdır.

Bu itibarla Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu'nun ve Dışişleri Bakanlığı'nın her düzeydeki görevlilerinin Yeniçağ Gazetesi'nin 17-18 Ağustos 2019 tarihli sayılarında Ahmet Takan imzası ile yayımlanan köşe yazılarında belirtilen tür, kapsam ve içerikte girişim temas, işlem veyahut sair tasarrufu bulunmamaktadır.

Kamuoyunun bilgisine saygıyla sunulur.

T.C Dışişleri Bakanlığı Vekili / Av. Duygu Ayrıbaş   

Yazarın Diğer Yazıları