Ezik görüntü istemiyoruz.

S-400 meselesi sona erdi mi? Hayır, tam tersine Trump-Erdoğan Görüşmesi kamuoyunda tatmin edici bulunmadı.

Bunun bir kaç nedeni var.

Birincisi; Trump, uluslararası ilişkilerde tutarlı biri değil. Bu nedenle sözüne güvenilmiyor.

İkincisi, gene Trump, kurumsal ABD Devleti ile zaman zaman ters düşebiliyor. Aldığı kararlar, bir süre sonra tersine dönebiliyor.

Nitekim bunun örneklerini Fırat'ın doğusu ve Münbiç ile ilgili olarak verilen sözlerin tutulmadığından şikâyet ederek tecrübe ile gördük.

Pek çok kere, ABD başkanı ile ABD devletinin çatışması ve sonunda Trump'ın kurumsal devletin çizgisine geldiğini de biliyoruz. Bütün bunlar bir arada değerlendirildiğinde "yaptırım yok" demenin erken olacağı açıktır.

İkinci husus, Türkiye'nin tutarsız yönetim ve tavrıdır.

Dikkat ettiyseniz Türkiye'yi yöneteler, ABD ile ilişkilerini Trump'la yapacağı ticarete ve borçlanmaya bağlı olarak yürütme çabasındalar. Bunu bir sorun çözme meselesi olarak görmekteler.. Böylece ambargodan kurtulacağımızı düşünüyorlar. Hâlbuki borçlanma ve dış ticaret açığı, ambargodan daha fazla yük getiriyor. Sonuçta kazanan ABD oluyor.

***

 NEREYE KADAR?

G-20 zirvesinde ekonomisi en kırılgan ve kritik ülke Türkiye.

Bilmem bizi yöneteler, el sıkıştıkları G-20 ülkelerinin yöneticilerini görünce kendi kendilerine "biz neden böyle yapamıyoruz. Niçin hep ezik pozisyondayız" diye kendilerine soruyorlar mı?

Acaba kendi ülkeleri ile onlar arasında bir kıyaslama yapıyor mu?

Türkiye, G-20 zirvesinde bütçesi fazla veren ülkelerle el sıkışıkken, siyasi istikrar bakımından hiç sorun yaşamayan devlet yöneticileri ile yüz yüze gelirken kendi kendini sorgulayan varmı acaba? Orta Doğu'nun merkezinde parlayan bir yıldız gibi durmak yerine; bir tarafında ABD'ye ne desem, öte yandan Rusya ile nasıl temas kursam, daha öteden Çin'liye nasıl göz kırpsam diye düşünmek yerine, dizlerinin üstünde ayağa kalmış "ben de varım" edasıyla yürüyen, diklenen, sert duran bir ülke hayali kimsede yok mu?

***

EKONOMİ

Zam üstüne zam geliyor. Ve ekonomisi en kırılgan G-20 ülkesiyiz. Hâlbuki çözüm odaklı çabalarla yapılacak çok şey vardı ve halen daha gene var.

Hatırlarsanız Cumhurbaşkanı Erdoğan Ekim 2018'de Berlin'de Alman iş insanlarıyla görüşmüştü. Alman iş insanları kendisine "beş madde" sıralamıştı.

* Hukuk güvenliği güçlendirilmeli,

* Demokratik kurumlar işler hale getirilmeli,

* Merkez Bankası'nın bağımsızlığı sağlanmalı,

* Gümrük Birliği kurallarına bağlı kalınmalı,

* Yatırımlar için koşullar iyileştirilmeli.

O günden bu tarafa konuyla ilgili ne yaptı Türkiye'yi yönetenler?

Kocaman bir hiç!

Bütün enerjisini seçimlere harcadı. Yetmedi "adelet reformu yaptık" dedi. Ardından adaletsizliklere sil baştan yeniden imza atmaya başladı. İşte Akşener'in başına getirilenler.

Neymiş?

FETÖ'cüymüş..

 Halbuki ekonominin ve özellikle de yabancı sermayenin ülkeye gelmesinin ön koşulunu daha dün Almanya görüşmelerinde iş insanları vermiş ve eylemin başına "hukuk güvenliği" şartını koymuştu.

Alın size hukuk..

Kimse boşuna nefes tüketmesin. Bu iktidar mantığından ekonomik çözüm zor çıkar.

 

Yazarın Diğer Yazıları