Faşizm ve Türkiye

Askeri darbelerle uygulanır faşizm.

Anayasa ve yasaların değiştirilmesi ile uygulanır faşizm.

Yargı kararları ile uygulanır faşizm.

Siyasi iktidarların uygulamaları ile uygulanır faşizm.

İktidar da vardır, muhalefet de vardır faşizm ile yönetilen ülkelerde.

Faşizmin bir amacı da yaşatılan ekonomik ve sosyal krizleri, zor kullanarak bastırmaktır.

Yargı ve güvenlik güçlerinin uygulamaları ile milletin korkutulması, sindirilmesi faşizmin temel ilkesidir.

Anayasa değişikliği ile parlamenter rejimi ortadan kaldırılarak yasama, yürütme ve yargı erklerinin tek kişiye verilmesi, halk oylaması ile gelen faşizmi yarattı.

Anayasa ve yasalar sözde yürürlükte kaldı.

Faşizm özgürlükleri ortadan kaldırdı.

Kişilik hak ve özgürlükler askıya alındı otoriter devlet uygulamaları faşizme neden oldu.

İfade özgürlüğü, hukuki değil siyasi yargı kararları ile faşizan zihniyetle baskılandırıldı.

Faşizmde iktidarı ele geçirenler milletin meclisini demokrasinin bir aracı olarak değil, iktidarın çıkaracağı yasaların onay merci olarak kullandı.

Faşizmde iktidar meclis denetimini ortadan kaldırdı.

Faşizm rejiminde tek kişilik iktidar, kabineyi de devletin bütün kurum ve kuruluşlarını partileştirdi.

Faşizmde sözde demokrasi, sözde seçim vardır.

Halk seçimlerde oy kullanır ama seçme ve seçilme hakkı olması demokrasi göstergesi değildir.

Değerli okurlarım,

Seçilmiş belediye başkanlarının yerine yerel yönetimlere kayyumlar atandı.

Gazeteciler ve siyasetçiler saldırılara uğradı, hapse atıldı hatta siyasi cinayetler işlendi.

Özgür medyaya ekonomik baskının yanı sıra siyasi yargı kararları ile faşist uygulamalar yapıldı, yapılıyor.

Cumhurbaşkanına hakaret diye on binlerce vatandaşa dava açıldı, açılmaya da devam ediyor.

Seçilmiş milletvekili anayasa mahkemesi kararına rağmen yargısal darbe sonucu hapiste tutuluyor.

3 kez İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Ekrem İmamoğlu’na siyasi yasak konulması için faşist iktidar tarafından siyasi yargı kararları yaratılıyor.

AKP’li belediyelerin yıllarca ödemedikleri SGK ve vergi borçları 9 aylık CHP’li belediyeleri, “silkelemek” için anti demokratik olarak siyasi baskı aracı faşist yöntemlerle yapılıyor.

Faşist uygulamalar sonucunda belediyeler değil halka hizmet engelleniyor.

Ve ne acı ki;

Sözde demokrasi olan ülkemizde seçilmiş İstanbul Baro Başkanı İbrahim Kaboğlu ile yönetim kurulu üyelerinin görevlerine son verilerek yerlerine kayyum atanması için hukuki değil faşizan adımlar atılıyor.

Baronun yaptığı bir açıklama bahane ediliyor ama bilen bilir işin aslı o değildir.

O Kaboğlu, anayasa hukuku uzmanıdır.

2018- 2023 döneminde, “Anayasaya göre Erdoğan 3. Kez cumhurbaşkanlığına aday olamaz” diye ısrarla direnç gösteren CHP içindeki tek milletvekilidir.

“Seni başkan seçtirmeyeceğiz” dediği için hala tutuklu olan Selahattin Demirtaş gibi cezalandırmak istenmektedir Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu.

Faşist iktidarın son hedefi, “Yeni Anayasa” karşısındaki en büyük engellerden birisi olan İstanbul Barosu yönetim kurulu ve başkanı Kaboğlu’dur.

Bugün teğmenlerimiz değil ne yazık ki Gazi Mustafa Kemal’in Askerleri yargılanacak.

Faşist iktidar bilsin ki Mustafa Kemal’in askerleri yalnız değildir.

Hepimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün askerleriyiz.

Ne mutlu Türküm diyene

Ne mutlu Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyenlere…

Yazarın Diğer Yazıları