FED med, faiz maiz...

Faiz batağına batmış bir dünyada ve hiç bir şeyiniz düzgün gitmezken faize dinî bir mana atfederek ekonomiyi işte böyle batırdınız. Yatırım yok, o çok alıştığınız sıcak para yok, dolar yok, Arap krallıklarından gelen yardım yok. Çünkü; siyasal İslam’ın üstünü çizen Batı’ya karşı Mısır’ı destekleyerek ve Suriye düşmanlığını sürdürerek kontra gitmeye kalkıştınız. Güya bilimsel konuşuyorsunuz... B ve C planlarınız varmış. İsterseniz Z’ye kadar gidin plan yapmada, Türkiye’yi işsizlik ve yüksek enflasyon bekliyor.
FED bunlarla uğraşırken bizimkiler 90 savcıyı İstanbul’dan sürerek rekorlar kitabına girmeye hak kazanıyorlar. Savcıların suçu, Adalet Bakanı başta olmak üzere bir takım iş adamlarının konuşmalarına ve tapelerine bakarak dava açmak, yahut itiraz etmek. 
Adalet Bakanı’nın fezlekesi ne oldu? Geri yollandı. Usul hatası varmış. Silivri kahramanlarına yapılan bütün işlemlerde usul hatası vardı, umurunuzda oldu mu. Ya diğer bakanların fezlekeleri ne oldu? Sümen altı! 
Savcılardan birinin kabahati de Rıza Sarraf’ın mal varlığına konulan yasağın kaldırılmasına itirazı. İtirazını imzalatmak için gereken iki savcıyı bulamıyor. Mal varlığı deyince koltuk takımı, yatak odası, bulaşık makinesi falan değil. Jet uçağı ve milyonlarca dolarlık tablo, yarış atı gibi yükte de ağır pahada da ağır şeyler. Kimbilir daha neler vardı bilmiyoruz. İki yalıyı biliyoruz ama... 
Burası, üç kuruşluk bahşişe çalıştırılan berber çırağının, küçük bir asilik yapıca boynundan bağlanıp motosikletle sürüklendiği bir ülke.

***

Bir de Efkan Âlâ fenomeni çıktı. Erzurum’da öyle bir konuşma yaptı ki. 40 yıllık yaşlı AKP’liler bile dizlerini döverek ağladılar. Neler neler... Ağababasından tut da kimsin kimsin sorularına kadar, biz darbeleri önledik yavelerine kadar hepsi tıpkı basım Başbakan’dan alıntıydı ve hayret ettim el kol hareketleri, sesinin tonu ve bağırması bile öyleydi.
Soyadının Âlâ değil ala olduğu böylece anlaşıldı.

***

İsrail bir şey açıkladı dün. Fark ettiniz mi bilmiyorum bu kadar kargaşa içinde. Biz Amerikan üslerine bozulurken, güneyimizde üç yerde El Kaide üssü açılmış. 
Bir de tabii Urla’daki villalar... Köy bütçesinin yarısıyla yapılan villa yolu. Her halde her şeyimiz var, bir de yazlığımız olsun denildi. Aslında nasıl yapıldığı, kimden alındığı belli değil ama şu belli; birinci derecede Sit alanı olan bu yerler, abra kadabrayla üçüncü dereceye indirilmiş.

***

Batı, gözlerini fal taşı gibi açarak Türkiye’yi seyrediyor. Sınırları delik deşik. Güneydoğusunda Kürdistan denen bir şey kuruluyor, PKK’lılar siper kazıyor, yol kesiyor, seçim büroları taranıyor. Milliyetçi partiden seçim şehidi veriliyor. Böyle bir ülkenin ekonomisi ciddiye alınabilir mi? Faizlerin geç yükseltilmesinden doğan krizi Başbakan sabırla bekleyecekmiş. Buna sabır dayanmaz, sabır taşı çatlar.
11 yıldır faizlerle içli dışlısınız. Faizin dinî anlamı şimdi mi aklınıza geldi. Evet, şimdi aklınıza geldi ama kapitalizm acımaz. Onun ekonomik kuralları vardır. Ona ya uyarsın ya ondan ayrılırsın. Yahut ülkenin ekonomisini paramparça edersin.

Yazarın Diğer Yazıları