Futbol dünyasında öyle gelişmeler yaşanıyor ki, artık hiç birine şaşırmıyoruz.
Her türlü sürprize açığız.
Ancak kulağıma öyle bir konu geldi ki, vallahi ben bile şaşırdım.
Buna rağmen; asla, hayır olamaz gibi laf da etmedim.
Edemem.
Süleyman Hurma.
Trabzonspor ve Kayseri’de uzun yıllar görev yaptı.
Hatta Kayseri’de çalıştığı dönem, kulüp binasında yangın çıktı.
Allah’ın hikmeti bu ya; sadece muhasebe odasındaki evraklar yandı.
İtfaiye gelip söndürdü.
Devamında Hurma farklı koltuğa oturdu...
Karagümrük Başkanlığı.
Hayat bu, insanı oradan, oraya sürükler.
Şimdi sıkı durun...
Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, ile Hurma sohbet ediyor. Elbette konu şampiyonluk.
Koç, şaka yollu takıldı. “Gel bizde futbolun başına geç...” dedi.
Hurma, “Sıkıntı olmaz başkan...” diye geri pas attı.
Kaleci de, yerinde olmayınca; top ağlara gitmesin mi!
Vayyy anasını sayın seyirciler. Vayyy
Şaka ile başlayan konuşma gerçeğe dönüştü. İkili arasında temaslar, görüşmeler uzadıkça uzadı.
İş iyice ciddide bindi.
Böylece yeniden Süper Lig'e dönen Karagümrük Başkanı, görevi bırakıp, Fenerbahçe’ye gitmek üzere.
Hep diyorum ya başka ülkede yaşayamam diye...
Futbolda her şey duyduk. Gördük ve yaşadık.
Bir başkanın, diğer kulübe transfer olduğu bir ilk.
Vallahi Koç’a bravo(!) Bir başkan transfer yapmamıştı. Aha onu da, yapmak üzere...
Sadece bizde değil. Araştırdım, soruşturdum. Dünya futbol tarihi literatüründe hiç rastlamadım.
Son anda pürüz çıkmazsa ne olur ona bakalım.
Hurma, bu işi kotarır mı?
Neden olmasın. Tecrübesi çok. Çevresi de öyle. TFF ilişkileri üst düzeyde. Medya ile sıkıntıları oldu. Onu da atlatır.
Burada asıl konu ise Mourinho..
işte orada çıngar kopabilir. Portekizli’nin dediği dedik, astığı astık. Hatta kestiği kestik.
Öyle yangından mal kaçırır gibi futbol teslim edilen başkana ne der, kestirmek güç.
Yaaa! Gel de çık işin içinden. Yine de karamsar olmamak gerek. Hep bir çıkış vardır.
