Fetih Marşı da yasaklansın o zaman!

Fetih Marşı da yasaklansın o zaman!

Şuursuzluk diz boyu.

Kimi AK Partili isimlerin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan''ı Allah''a eş koşması karşısında dahi sağıra yatanlar, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu''nun Fatih''e benzetilmesini hazmedemiyorlar.

Sanırsın suç!

Sanırsın günah!

***

Önce bir kendilerine bakar da utanır, susarlar diye bekliyor insan. Yok, uzattıkça uzatıyorlar.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, İstanbul''daki büyük zafer kutlamasında, Fatih Sultan Mehmet''in "Ya ben İstanbul''u alacağım, ya İstanbul beni" sözünü hatırlatırken, bir an İmamoğlu''na dönüp, aslında son derece de nüktedan şekilde, "Aynı senin gibi dedi ki..." demiş. Söze atıf…

Eee?

Densizlikmiş.

Rezillikmiş.

Hadsizlikmiş.

"Tövbe haşa" da deyin tam olsun; serde şirke teşnelik var nasıl olsa!

Yahu Fatih Allah mı?

Peygamber mi?

Neden herhangi bir başarının, kararlılığın tanımı yapılırken atıfta bulunulmayacakmış sözlerine?

***

Kaldı ki, yerel seçimleri "fetih", belediyeleri "fethedilmesi gereken kaleler" olarak konumlandıran da İYİ Parti''nin değil AK Parti''nin Genel Başkanı.

''31 Mart''ta sıradan bir yerel seçim yapılmayacağını'' vurgulayarak aynen şöyle dememiş miydi:

-              24 Haziran seçimlerinin tam anlamıyla idareye yansıması, Mart 2019''a bağlıdır. Kale içeriden fethedilir.

***

Ee seçim "fetih" ise…

Fethedene ne denir?

"Mahmut" değil herhalde!

Geri viteslik, tevile çalışmalık, savunmaya geçmelik bir durum yok ortada; AK Parti''nin kendi konumlandırması uyarınca İmamoğlu "fatih"tir. Mansur Yavaş, "fatih"tir. Kadir Albayrak, "fatih"tir. Muhittin Böcek, "fatih"tir.

Madem belediyeler "fethi elzem kaleler" tıpkı CHP''li belediye başkanları gibi AK Partili belediye başkanları "Uğur İbrahim Altay" da "fatih"tir, Memduh Büyükkılıç da "fatih"tir. Mehmet Sekmen de "fatih"tir.

Akşener''in İmamoğlu''nun mücadele şekliyle alakalı benzetmesini, Erdoğan bu belediye başkanlarından herhangi biri için yapsaydı, iktidar cenahı yine hop oturup hop kalkar mıydı?

Hayır.

İBB seçimlerini Binali Yıldırım kazanmış olsaydı, bütün İstanbul onu Fatih ve Erdoğan ile yan yana gösteren posterlerle donatılacak mıydı? Yandaş medya "yeniden fetih" naraları atacak mıydı?

Şüphesiz.

***

Kendileri yapınca ecdada bağlılık bilmem ne, başkası yapınca densizlik…

Muhalefeti adlı adınca "Haçlı" ilan etmekte sakınca yok, İmamoğlu, Fatih''le aynı cümlede anılınca otomatikman kendileri de Bizans durumuna, Haçlı durumuna düşüyormuş diye kavga kıyamet…

Yok öyle yağma.

Ya bir demokrasi aracından başka bir şey olmayan seçimlere "fetih" gibi, "cihat" gibi sonradan altında kalacağınız koca koca anlamlar yüklemeyeceksiniz; ya da payınıza bu anlamların doğal sonucu olan sıfatlar düştüğünde mızıklanmayacaksınız!

***

Ayrıca, siyasileri Fatih''e benzetmek bu kadar infiale değer bir ayıptı madem, şimdi Akşener''e demediğini bırakmayan yandaş medya, Le Figaro, "Fatih Erdoğan" manşeti attığı gün neden gururlanarak taşıdı bunu sayfalarına/ekranlarına?

İktidar yanlısı sözde mizah dergisi Erdoğan''ı "II. Fatih" olarak çizdiğinde neden kınamadı, ayar yağdırmadı?

***

Her şey bi yana şöyle bir sicil var ortada:

-              "Biz Başbakanımızın aşığıyız. Başbakanımız bizim için adeta ikinci peygamber gibidir." (AK Parti eski Aydın İl Başkanı İsmail Hakkı Sezer)

-              "Sayın Başbakanımıza dokunmak bile inanın bence ibadettir." (Eski AK Parti Bursa Milletvekili Hüseyin Şahin)

-              "Türkiye''nin başında öyle bir lider var ki dünya liderliği kabiliyetinde ve Allah''ın bütün vasıflarını üzerinde toplayan bir lider var." (AK Parti Düzce Milletvekili Fevai Arslan)

15 Temmuz gecesi darbe girişimcilerinin Cumhurbaşkanı''na ulaşamamasının, müşriklerin Nur Mağarası''ndaki peygambere ulaşamamasına benzetilmişliği var mesela…

"Halife-i ruyi zemin" ilan edilmişliği var dönemin Başbakanının…

Bunların hepsi yenilip yutulup hazmedildiğine göre, tam olarak hangi değer yargısına dayanarak itham ediyor iktidar çevresi Akşener''i?

Var mı böyle bir değerleri?

***

Allah''a şirkin bile sükunetle karşılanıp da, Fatih''in bir sözüne yapılan atfın "en büyük günah" muamelesi gördüğü ortamda Fetih Marşı''nın ivedilikle yasaklanması gerekli bence.

2023 seçimlerinde, kendine bu ideali "Fatih''in İstanbul''u fethettiği yaşta" edinmiş bir erkek yahut "Fatihler doğuracak yaşta" edinmiş bir kadın -Millet İttifakı''nın adayı olarak- Cumhurbaşkanı seçilir de mazallah!

 

SORU-YORUM

"Hudut Namustur" pankartlarını asan gençlerden biri ortadan kaybolduktan kısa süre sonra, bu pankartların İYİ Parti İl Başkanı Buğra Kavuncu tarafından "para ve başka şeyler vaadiyle" astırıldığını itiraf(!) eden bir video yayınlıyor. Arkadaşları, bunun doğru olmadığını, gencin alıkonuluyor, hatta işkenceye uğramış olabileceğini ileri sürüyor. Keza hakkındaki iddiaları yalanlayan Buğra Kavuncu da…

Ben bu satırları yazdığım sırada söz konusu genç henüz bulunmuş ve emniyete getirilmişti. "Ailesiyle tehdit edildiği" iddiası da teyide muhtaçtı.

Bu olay başından sonuna kadar bu şekilde geliştiyse, soruyorum neydi "darbe"?

Gençlerin inandıkları ne varsa redde, yaptıkları ne varsa inkara ve yapmadıkları ne fenalık, işlemedikleri ne suç varsa üstlenmeye zorlandığı "itirafnameler" neyi hatırlatıyor size?

Yazarın Diğer Yazıları