Fidan’a suikast Erdoğan’a uyarı mı?

7 Haziran 2015 milletvekili seçimi öncesi dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu MİT müsteşarı Hakan Fidan’ı milletvekili yapmak istedi. Fidan istifa ederek AKP’ye başvurdu.

Ancak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “sır küpüm” diyerek Hakan Fidan'ın adaylığına karşı çıkarak dedi ki;

“Biz devlet yönetiyoruz. O konuya ilişkin kanaatimi daha önce de söyledim. Kanaatlerimizi ifade etmiş olmamıza rağmen istifa edip, adaylık söz konusu olmuş ise elbette bir kırgınlık söz konusudur.

MİT sıradan bir kurum değildir. Devletin en önemli kurumudur. Devletin Milli İstihbarat Teşkilatı zayıfsa, o devletin ayakta kalması mümkün değildir.

Şimdi biz onu böyle bir göreve getirdik. Getiren de benim. Madem öyle, ayrılırken de eğer müsaade edilmiyorsa orada kalması ve ayrılmaması gerekirdi. Dolayısıyla tabii ki kırgınım.”

2023’te 3. kez cumhurbaşkanı seçilen Erdoğan Dışişleri Bakanlığına Fidan’ı, MİT Başkanlığına da İbrahim Kalın’ı atadı. MİT elbette zayıflamadı.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, bir televizyon programında suikast girişimine uğradığını şöyle anlattı:

"Dört ila beş sene önce suikast girişimine uğradım. Arsenik ve cıva ile zehirlendim. Tahlillerde ortaya çıktı. Bu sebepten dolayı bir süre tedavi gördüm."

Sunucu gazetecilik mesleğinin temel kuralı olan 5N1K açısından gerekli soruları soramadı.

“X” hesabımdan 24 saatlik anket yaparak 5N1K sorularını yazdım.

“Günün yanıtlanmayan en önemli sorusu MİT Başkanı Hakan Fidan’ı;

Ne? Ne zaman? Nerede? Nasıl? Neden? Kim? Zehirlemek ister?”

Sonuç şöyle çıktı:

İsrail: %38,1
FETÖ: %47,6
PKK: %4,8
Amerika: %9,5

Hakan Fidan 5 Haziran 2023’te Dışişleri Bakanı oldu. “4-5 sene önce” dediğine göre bakanlığı sırasında suikast girişimi yapılmış.

Yurt içinde mi yurt dışında mı belli değil.

Anketimde yer alan yanıtları neden seçtiğimi anlatayım.

Birinci sıraya İsrail’i koyma nedenim şudur:

Dönemin İsrail Başbakanı Ehud Barak, Fidan’ın MİT’in başına gelmesinin kaygı verici bir gelişme olduğunu söylemişti.

Barak, Fidan’ın 2008-2009 yılları arasında Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nda “ŞERPA” olarak görev yaptığı yıllarda İran yanlısı bir tavır aldığını iddia etmişti.

Fidan 2013’te şu açıklamayı yaptı:

“Dünyada ilk defa bir devlet (İsrail), başka bir devletin istihbarat yönetimine tepki gösterdi ve açıkça kendi çıkarları için Hakan Fidan’ın MİT’in başına gelmesini istemedi ve resmi açıklamayla bunu beyan etti.”

İsrail’in küstahlığını doğrulayan Fidan’ın bu sözleri suikast girişiminde aklıma ilk gelen İsrail oldu.

İkinci sıraya FETÖ terör örgütünü koyma nedenim şudur:

7 Şubat 2012'de FETÖ’cü savcı Hakan Fidan ve iki MİT yetkilisini KCK davasında ifade vermeye çağırdı.

Dönemin başbakanı Erdoğan, Fidan’ın ifadeye gitmesi durumunda tutuklanacağını söyleyerek yasa değişikliği yaparak bu komployu bozdu.

Üçüncü sırada PKK terör örgütünü koyma nedenim şudur:

Sınır ötesi askeri harekatların yanı sıra Fidan yönetimindeki MİT sınır ötesinde istihbarat yapmanın yanı sıra PKK’nın kilit isimlerini fiziki operasyonlar yapmaya başladı.

Çok sayıda terörist MİT operasyonlarında başarılı şekilde etkisiz hale getirildi.

Dördüncü sıraya Amerika’yı koyma nedenim şudur:

Dünyada her pisliğin, bu tür her suikastın arkasında Amerika vardır.

Ayrıca Türkiye’nin Rusya ile yakınlaşması, S400 gibi hava savunma sisteminin satın alınması, Rusya’ya Nükleer santral kurulması çerçevesinde Akdeniz’de Rus savaş gemilerinin ikmali için çok önemli bir liman kurulması da Amerika’yı rahatsız etmiş olabilir.

Sonuçta Hakan Fidan’ın ayrıntılı açıklama yapması da gerekir.

Çünkü sorun Fidan’ın şahsı değildir.

Büyük sorun;