Sonunda Deli Dumrul köprümüz de oldu.

Osman Gazi...

Devlet mi gazi, vatandaş mı gazi anladınız mı bilmem?

İhale Devlet Baba'dan,

Krediler Devlet Baba'dan,

Zarar Devlet Baba'dan,

Kâr Deli Dumrul'a.

Yatırımcı demiş ki, "yaparım ama zarar etmem",

Devlet Baba demiş ki, "ayıp ettin Şemsettin, zarar edersen benden."

Deli Dumrul, geçenden de geçmeyenden de para alır ya.

Bizim Deli Dumrul'a Devlet Babası demiş ki, "geçmeyenden alma, onların parasını ben veririm Sn. Deli Dumrul beyefendi."

Tamam, büyük eser itiraz yok.

Yol ya 6 saat, ya 4 saat, ya 2 saat, ya 1 saat kısalıyor.

"Amma attın ha" demeyin

Ben mi uydurdum ki?

Yok canım canlı yayın yapan her televizyonun muhabiri bir rakam attı.

Onların yalancısıyım.

Yahu Reis ben de bir ihale isterim aynı şartlarda.

Neyse külfeti razıyım.

Eskiden "himmet" dermişsin Fethullah Bey amcamın cebine gidermiş.

O günler geçti diyorlar ve bugünlerde paralel dediğin Himmet'çiler paçayı kurtarmaya çalışıyorlarmış.

Ben hata yapmam, sen ne dersen o.

3. köprücüler, Osman Gazi'ciler ne yapıyorlar, nasıl beceriyorlar ise ben de hazırım.

O kadar büyük işte de gözüm yok inan Reis.

300-500 milyon dolarcık bir ihale ile başlayayım.

Win-Win dersin ya öyle yaparız işte.

Asla, "hep bana, Rab bana" demem bilesin.

Ne kazanırsam; Fifty-Fifty kardeş payı.

Emine Hanım teyzemin vakfına mı, Bilal biraderimin vakfına mı neyse vecibesi hazırım.

Aman ha aramızda kalsın, kimse duymasın...

Ben gazeteciyim ya kulp takarlar ihale takipçisi diye valla...