Fındıkta bir milyar dolarlık gelir kaybı endişesi

Fındıkta bir milyar dolarlık gelir kaybı endişesi
Fındık ihracatçıları Türkiye’nin payının yüzde 65’e düştüğünü belirterek, bahçe zararlıları konusunda tedbir alınmaması durumunda bir milyar dolara yakın gelir kaybının oluşacağı uyarısı yaptı.

Fındıkta bahçe zararları, üretim artışı gibi konularda yaşanan sorunlar İstanbul’da masaya yatırıldı. İstanbul Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İFMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Haydar Gören ve Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (KFMİB) Yönetim Kurulu Başkanı İlyas Edip Sevinç’in ev sahipliği yaptığı toplantıya çok sayıda sektör temsilcisi de katıldı.

Dünya gazetesinin haberine göre, İki yıl önce külleme hastalığını gündeme getirerek farkındalık yarattıklarını ve üreticinin bilinçlendirilmesiyle 300 milyon doları bulan kaybı telafi ettiklerine dikkat çeken İFMİB Başkanı Ali Haydar Gören, “Sadece bir fındık kurdu böceği 200 adet, bir yeşil kokarca böceği ise 250 adet fındık meyvesine zarar verebiliyor. Mantar kaynaklı bir hastalık olan külleme ise miktar ve kalite kaybına yol açıyor. Fındıkta lider üretici ve ihracatçı ülke olarak fındık kurdu, yeşil kokarca ve külleme gibi sorunlara karşı bilinçli mücadele yapmamız gerekiyor. Bunu başarmayı ve ürün kalitesini daha da artırmayı istiyoruz. Geçen yıl 1.6 milyar dolar olan ihracatımızı bu yıl artırmayı, 2023 yılında da 3.5 milyar dolar ihracatı gerçekleştirmeyi hedefliyoruz” dedi.

TÜRKİYE’NİN PAYI %65’E DÜŞTÜ

Dünyada 950 bin ton kabuklu fındık üretimi olduğunu, Türkiye’nin dünya fındık üretim ve ihracatında yüzde 80 civarındaki payı ile lider konumundayken, son yıllarda meydana gelen gelişmeler sonucunda payını yüzde 65-70’lere kadar düşürdüğünü vurgulayan Ali Haydar Gören “Hatta zaman zaman yüzde 60’a gerilemesi gibi tehlikeli bir durum ile karşı karşıyayız. Bu sonuç ile karşılaşılmasının en önemli nedenlerinden birisi, rakip ülke üretimlerinin artması ve yeni üretici ülkelerin ortaya çıkması iken, en az onlar kadar önemli diğer bir neden de ülkemizdeki verimin diğer ülkelere kıyasla çok düşük olması oldu. Öyle ki Türkiye’de dekar başına verim ortalaması 80-90 kg iken, İtalya’da bu oran 150-160 kg, Gürcistan’da 180-220 kg ve ABD’de ise 260-280 kg civarında. Oysa ülkemizde bazı alanlarda iyi tarım tekniklerini uygulamak suretiyle, şu anda dahi dekarda 250-300 kg fındık üretebilen üreticilerimiz mevcut” dedi.

FINDIĞIN 10 YILLIK KATMA DEĞERİ 21 MİLYAR DOLAR

Fındık başta olmak üzere tarımla ilgili tüm problemleri üretim artışı olmadan çözmenin mümkün olmayacağını dile getiren İlyas Edip Sevinç, “Fındık da bir tarım ürünü olarak, ana ihraç kalemleri arasında yer alıyor. Stratejik ürünlerden bir tanesidir. Türkiye’nin bir zamanlar toplam ihracatının yüzde 10’unu oluşturuyordu, şimdi ise tarımda yüzde 10’unun oluşturuyor. Kemiksiz, yani tamamen yerli ürüne dayalı bir üründür. Yüzde 95 yerli teknoloji ile işlenmektedir. Öyle ki, ithal girdiler çıktıktan sonra ihracat lideri otomotiv sektörünün 10 yıllık katma değeri 23 milyar dolar iken, fındığın 10 yıllık katma değeri 21 milyar dolardır. Buna rağmen ithal bir ürün olan bademin Türkiye’ye ithalindeki ciddi artışların çok dikkat çekicidir. Kuruyemiş stantlarında badem fındığın önündedir. Cevizde de artış var. Kendi milli ürünümüzün, Türkiye’de dahi tüketimi düşüyorken, ithal ürünlerin tüketiminin artması bizi düşündürüyor. Bu yıl bahçeler çok iyi gözüküyor. Türkiye’nin şu anda 720 bin hektar arazide 575 bin ton civarında bir üretimi söz konusu. Bakanlığımız bu yıl için rekolteyi 515 bin ton olarak açıkladı. Üretimde tekrar yüzde 75 paya ulaşma şansımız var” dedi.