Borsa İstanbul’da son haftalarda yaşanan sıra dışı fiyat hareketleri, klasik manipülasyon döneminin kapandığını, “fon manipülasyonu” döneminin başladığını gösteriyor.
Bunun en çarpıcı örneği, Ata Portföy Yönetimi A.Ş. tarafından yönetilen THV Serbest Fon oldu.
14 Günde %400 Getiri: THV’nin Şaşırtıcı Grafiği
THV Fonu, 2005 yılında kurulmuş eski bir fon. Ancak 2025 Eylül ayında yaşanan performans patlaması, bugüne kadar görülmemiş ölçüde dikkat çekici.
1 Eylül’de 18 TL seviyesinde olan fon katılma payı, 26 Eylül’de 89 TL’ye çıktı.
14 günlük dönemde yaklaşık %400’lük bir artış.
Fonun yatırımcı sayısı ise sadece 29 kişi.
Toplam büyüklüğü 3,8 milyar TL.
Portföydeki Ani Dönüşüm: BİST30’dan Kiler Holding’e
Ağustos ayında fonun portföyü, klasik bir BİST30 endeks takibi stratejisi üzerine kuruluydu.
Fon, hisse tarafında uzun, VİOP tarafında endeks kısa pozisyon taşıyordu.
Yani düşük riskli, nötr bir yapıdaydı.
Ancak 12 Eylül sonrası tablo bir anda değişti:
Eylül raporuna göre fonun %99’u Kiler Holding (KLRHO) hissesine aktarılmıştı.
Kiler Holding hissesi, aynı dönemde tavan serisiyle 10 gün içinde yaklaşık %100 yükseldi.
Yani fonun neredeyse tamamı, bu hızlı fiyat hareketine “denk geldi”.
Fonlarda Şeffaflık Eksikliği Yeni Bir Risk Doğuruyor
Sorun sadece bir hisseye yüklenilmesi değil.
Serbest fonlar, mevzuat gereği portföy dağılımlarını yalnızca dönem sonunda açıklamak zorunda.
Bu da şu anlama geliyor:
Fonlar dönem içinde istedikleri kadar kaldıraçlı işlem yapabiliyor, girip çıkabiliyor, ancak kamuya yalnızca “son fotoğrafı” sunuyorlar.
Bu yapı, manipülasyonun artık bireysel değil, kurumsal görünümlü şekilde yapılmasına zemin hazırlıyor.
Fonlar, “yasal statü” altında yüksek hacimli, koordineli işlemlerle piyasa yönünü etkileyebiliyor.
SPK’nın Yeni Döneme Uyum Sağlaması Gerekiyor
Bu tablo, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) için ciddi bir uyarı niteliğinde.
Artık piyasa denetimleri, sadece tahta bazlı fiyat hareketlerine değil, fon içi pozisyon değişimlerine de odaklanmalı.
14 günde 5 kat artan bir fon performansı, otomatik olarak “anormal işlem tespiti” kapsamına alınmalı.
SPK, klasik “manipülatif alım-satım” takibini bırakıp, fonların günlük işlem loglarını ve türev pozisyonlarını izleyen dijital bir sistem kurmak zorunda.
Aksi takdirde, “lisanslı manipülasyon” dönemi başlayacak.
Sonuç: Kravatlı Manipülasyon Çağı
Bugün borsada oynanan oyun, artık küçük yatırımcının forumlarda kovaladığı hisselerde değil.
Oyun, fon portföy raporlarının satır aralarında oynanıyor.
Ve oyuncular, takım elbiseli, izinli, lisanslı… ama amaç aynı:
piyasayı kendi lehlerine çevirmek.
Bu nedenle artık mesele sadece yatırımcı eğitimi değil;
regülatörün eğitimi de yeniden tanımlanmalı.
Çünkü manipülasyonun şekli değişti, ama doğası aynı kaldı:
Birileri kazanırken, çoğunluk yine kaybediyor.