Hıncal Uluç, düzeltmesi yayınlandıktan sonra bir mesaj daha yolladı. Bu da hafif fırçamsı; "Spor yaz, spor…" diyor. Gelen öteki mesajlara bakıyorum, haklı. Uluç büyüğüm başta, futbolseverlere kalsa köşemin adını Futbol Polisi olarak değiştirmek zorunda kalacağım.

Basında hemen hergün spor programlarından notlar alıyorum. Örneğin Ali Ece'nin tarzından notlar alıyorum. NTV'de başladığı Diyalog güzel. Nebil Evren'le kısa sürede uyum sağladılar.

Kendine çalışanlar

CNN Türk'deki Pazar Akşamı Futbol'u onca kalabalığı ve adı markaya çıkmış isimlerine rağmen tatsız tuzsuz. Programın tek bayan unsuru Damla Uğurtürk biraz öne çıksın istiyorum. Ona da fırsat vermiyorlar. Hemen her programda engelleyenler var. Çoğunlukla Mehmet Arslan'ın kurgulamalarına kurban oluyor. Hürriyet'in hasta Fenerbahçeli spor müdürü işlenecek konuları önceden tayin ediyor. Mesela Galatasaray'ın idari yönetimi ele alınacaksa bir spor hukukçusunu bulup önceden görüşüyor. Öteki katılımcılar kös kös dinliyorlar.

Her yerde aynı

Bu tip işlerde Arslan yalnız değil. Milliyet'in  spor sorumlusu Tayfun Bayındır da bu tezgahlara meraklı.

Eski hakemler transferlerde moda haline geldi. Kimileri yeni yerlerine çabuk adapte oldu. Bazıları yıldız gibi süratle kayıyorlar. Bunların sonuncusu Bülent Yıldırım. O da başarısızlardan. Çabuk gider.

Çeyrek asır sonra da aynı yıldızı izleriz; Erman Toroğlu.

Yılmaz Gökdel

Türk Futbolu'nun en kısa boylu oyuncularından Yılmaz Gökdel'i de kaybettik. Bir hava subayının oğlu olan Yılmaz'ı ilk kez Dolmabahçe'de seyrettim. İngiltere genç milli takımıyla oynuyorduk. O kadar başarılı olmuştu ki, onu marke etmek için sahaya sürülen bekleri iki defa değiştirmişlerdi. 3-0 kazandığımız maç Gökdel'i Galatasaray'ın sembollerinden biri haline getirdi.

Futbolu bıraktıktan sonra milli takımlarda görev yaptı. Futbol oynadığı kulüpler sırasıyla Süleymaniye ve Beykoz'dur.

Evrenspor

Hoca olarak en önemli başarısı 2. Lig'deki Ankaragücü'ne Türkiye Kupası'nı kazandırmaktı. Böylece futbolumuzda bir ilke imza attı. Kenan Evren de çıkardığı özel yasayla Ankaragücü'nü 1. Lig'e taşımıştı.

Sınıf arkadaşı

Bu hafta TRT Spor-2'deki "Orhan Ayhan'la" programı merhum Gökdel'e ayrılmıştı. Çünkü Orhan Ağabeyin sınıf arkadaşıydı. Üstadın vefasına bir kez daha tanık olduk. Hatta bir dönemin takım arkadaşı ve hiçbir yere katılmayan Mustafa Yürür'ü bile Bodrum'dan getirtmişti. Diğer konuk ise o ekibin unutulmaz sporcularından Aydın Güleş'ti.

Tatlı anılarla dolu güzel bir yayın izlediğimizi söyleyebilirim. Hele Orhan Ağabeyin elinde Türk bayrağı ve kırmızı beyaz kıyafetiyle program açışı müthişti. Ayrıca Gökdel'in cenaze töreninden çok güzel röportajlar da izledik.

Türkiye Mali Müşavirler Birliği

Armağan Üreten kardeşimiz bir mali müşavir. Bu konuda oldukça başarılılardan. Kasım onlar için seçim ayıydı. Görev alanları, yerini koruyanları tanıtmamı istedi:

"Sayın Ayeri; Her meslekte olduğu gibi mali müşavirler örgütü içinde de meslek adına bir takım oluşumlar bulunmakta. Bunlar salt mesleki sorunların çözümü için yapılanmalardır. Bildiğiniz üzere çatımız altında yer alan mali müşavirlik ve yeminli mali müşavirlik odaları mevcut. Bu odaların seçimlerinde yönetime talip gruplar oluşur. Türkiye Mali Müşavirler Birliği (TMB) grubu da bunlardan biridir. Benim de aralarında bulunduğu TMB Yürütme ve Karar Kurulları'nı seçti ve şu isimlerden oluştu:

Abdurrahman Kınalı, Aliye Karaarslan, Armağan Üreten, Belma Sabuncu, Doğan Yıldırım, Hasan Tahsin Kurt, İlker Işık, Metin Gürel, Muhammed Ekiz, Nihan Yeşilyurt, Oktay Yeşilyurt, Onur Yokuş, Özlem Avcu, Selçuk Bozkurt, Serdar Maşa ve Zeynep Ateş.

Karar Kurulu ise şu isimlerden meydana geldi:

Ahmet Göktaş, Bahadır Gülerşen, Jale Ataç, Mehmet Dikmen, Nihat Cinemre ve Tamer Kınalı."

GÜNÜN SÖZÜ:

Yalancıyla paragöz çabuk pazarlık eder. Yunan atasözü