Futbola FIFA'da adalet aramak…

Söz konusu "demokrasinin hedef olması", hele hele sistem ve tercihlerin "demokrasiye uygun hale getirilmesi" olunca, böyle hareket etme ve idare sadece siyaset ve devlet yönetiminde değil, hemen hemen her yerde olmalıdır.
Örneğin, dünyada artık büyük bir sosyo-ekonomik güç, sektör, kaynak haline gelmiş olan futbolda da olması gerektiği gibi…
Ama öyle mi?
Hayır!
Özellikle de Türkiye'de…
Örnek mi istersiniz?
Türkiye Futbol Federasyonu ve bağlı kurulların oluşum şekli…
Yani, yönetilecekler yerine yönetenler tarafından TFF'nin, bağlı olduğu üst kuruluş FIFA'nın hükümlerine aykırı olacak şekilde, Türk tipi demokrasi yöntemi ile belirlenmeleri…
Durum böyle olunca, özellikle de MHK'nin atamaları ile görev üstlenen hakemlerden çok şikayet de gelince, Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu, demokratik bir ülkede olması gerekenler çerçevesinde hareket ederek FIFA'ya Türkiye'deki bu oluşum şeklini şikayet eyledi.
Etti eylemesine de, Türkiye'de bırakın sadece futbolu, demokrasiye ve hukuka uygun hareket edilmediğini de galiba unuttu Trabzonspor Başkanı Sayın Ahmet Ağaoğlu!
Onun için de, "en kötü gerçek, en güzel yalandan iyidir" darbımeselinden hareketle, bu şartlarda TFF'nin, FIFA'ya şikayetini çok da doğru bulmadığımızı daha önce dile getirip, satırlara döktük.
Çünkü biliyoruz ki, bu hareket tarzı, yani işin özüne uygun olmayan bu tercih ve durum, sonuç itibari ile hiçbir yarar getirmeyecek, sonuca varmayacak.
Bu gerçek ortada iken başvuruyu "demokratik hakkımız" diyerek yapan Ahmet Ağaoğlu'na adeta "sen görürsün" babından tehdit gibi algılanacak bir davranış biçimi TFF Başkanı Nihat Özdemir'in, "Trabzonspor'un ligden ihraç edilebileceği" şeklindeki noktaya taşımasını ne anlamak, ne anlatabilmek, ne de kabullenebilmek mümkün değildir!
Hele hele; "Trabzonspor'un FIFA'ya başvurusu, Türkiye içinde hiçbir yaptırım getirmeyecektir" gerçeği ortada iken, TFF Başkanının karşılığı olmayacağı bal gibi ortada olan bir konuda kelam eylemesi, söz söylemesi olsa olsa "boşu boşuna" lâf eylemektir.
Ama söz konusu konuşmak olunca, bu ülkede yönetenlerin en iyi becerdikleri işin de bu olduğunu bilmek ve yadırgamamak gerekir!
Çünkü bu ülkeyi yönetenlerin hemen hemen tümü Ziya Paşa'nın sözünün tam tersi, yani "Ayinesi lâftır kişinin, işine bakılmaz" şeklinde hareket etmekteler!
İlle de; paralı-pullu, akçeli işler söz konusu olunca!
Hem de, "Çok mal haramsız, çok lâf yalansız" atasözüne örnek teşkil eden milyonlarca kişinin varlığına rağmen!
Onun için Trabzonspor Başkanı Sayın Ağaoğlu, öncelikle yaşadığı ülkenin tümünde adaletin ne denli dayanak bulduğuna bakarak, uğraş alanı seçip ona göre hareket etmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Aksi takdirde, Trabzonspor'un, 10 yıldır verilmeyen bir kupanın peşinden koşarak harcadığı enerjisinin benzerini, şimdi de TFF'yi, ben diyeyim "FIFA kurallarına" siz söyleyin "adalet ve demokrasiye" uygun hale getirmeye tahsis etmiş olacaktır.
Bir sonuç elde edilebilecek midir?

"Görünen köy kılavuz istemez!"
Görünene; siyasete, ekonomiye velhasıl kelam diğer alanlarda olup bitenlere bakıldığında, "elde edilebilecektir" diyebilmek o kadar zor ki!
Hatta imkânsız gibi!

Yazarın Diğer Yazıları