"Gaflet" dönemi

İleride tarihçiler, ülkemizin bu devrine, acaba ne ad verecekler? Türkiye Cumhuriyeti’nin “Çöküş devri” demeye dilim varmıyor, gönlüm razı olmuyor. Ama her halde, “Birinci Cumhuriyet” in, “inkırazına” - çöküşüne- yol açan “Gaflet dönemi” diyeceklerdir! Gaflet, “abesle iştigal” boş laflar, sonunda “ihanet” ve “çöküş!”
Sonraki kuşaklar; bizim Osmanlı Devletinin, “yükseliş ve ihtişam devrinden” , sonra, nasıl olup da çöktüğüne hayret ettiğimiz gibi, bu döneme hayret edecekler ve bizim bu akıbeti, oluşurken neden ve nasıl görmediğimizin sebeplerini araştıracaklardır. Sebep, tek kelimeyle ve bütün ayrıntılarıyla “Gaflet” ... 
AKP İktidarı Erdoğan ve diğerleri - 2. Cumhuriyetçi yalakaların desteğiyle, amaçlarına adım adım yürürlerken, gericilik çiçekleri “büyürken” , boş laflarla “abeslerle” iştigal edilmekte... “Özde” , kesinlikle, “laik” üniter Cumhuriyet’e ve Atatürk’e bağlı olmadığı, geçmişteki belgeleriyle, şimdi de hareketleriyle belliyken, gidişatı, “dur bakalım n’olacak” diye oluruna bırakıyoruz ve Cumhuriyet, gittikçe artan bir tempoyla elden gidiyor.
İktidarın başlarına, mensuplarına siz “işte öylesiniz” dememiz, İran, Malezya örneklerini göstermemiz, takiye, “hile-i şerriye”  yapsalar, inkâr etseler de aslında   “öyle” oldukları için onları, hiç rahatsız etmiyor! Zaten zamanı gelince -çok geçmeden- kendileri itiraf edecekler. Bunu görmemek için, gerçekten “gafil” olmak lazım! “Olmaz olmaz” demeyin, “olamazlar” olmakta, “değiştirilemez” denenler değiştirilmekte!
Başbakan Erdoğan, amacına daha çabuk ve kolay ulaşmak için, yeni bir strateji açıkladı... Açıkça söyledi: Ülkede çoğunluk, AKP’de olduğu için, artık TBMM “formalitesini” aradan çıkartıp, çoğu kararları referandumla -halk oylamasıyla- geçirecekmiş. Tıpkı, eski Yunan’da ve eski Roma’da olduğu gibi. “Forum” bütün ülke sathı ve Romalıların deyimiyle “Vox Populi- Vox Dei” , yani “Halkın sesi-Allahın sesi” . “Allahın sesi” de, AKP’nin sesi!

Avrupa Birliği

Bir gaflet konusu da, “AB süreci” . AB’nin ne olduğu, maksadı, Türkiye’yi asla tam üye kabul etmeyeceği, Milli değerlerimizi, “kriterleriyle” uyum uyum harcadığı, Güneydoğu’daki faaliyetleri, orayı önce eyaletlere bölmek hazırlıkları, gün gibi belliyken, AKP Hükümet programın ana maddesi: “AB reformlarına devam!” AB süreci adeta “Allah kelamı” ! Öylesine ki AB’nin, ne olduğunu, amaçlarını bilenler dahi, “AB’ye taraftarız” amentüsünü tekrarlamak zorundalar! Ama diyorlar, onurumuzla girelim. Fakat Prof. Dr. Çetin Yetkin’in dediği gibi, “hangi namuslu kadın, malum bir eve onuru ile girebilir.”

Güneydoğu

Güneydoğu sorununda da, bölücülerin maksatları belli! Her gün onlarla şehit verilirken AKP iktidarının, Kuzey Irak’a “sınır ötesi takip” hareketini önce ABD ile sözde “eşgüdüm” , şimdi de, iki günlük ömrü kalan, sözde Irak hükümetiyle “mutabakat” , aslında Barzani’den destek, PKK uzantısı DTP’nin Mecliste olmasından medet umarak savsaklamakta! Bu “gaflet” değil de nedir?
Ve ABD, hâlâ “stratejik ortağımız” ! Başbakanımız, bütün bunlara rağmen Başkan Bush’u sözde tehdit ediyor: “Stratejik ortaklığımızı gözden geçiririz ha!”  diye! “Sadık” Kürtleri varken, Türkiye’nin “ortaklığı” sanki ABD’nin, umurundaydı!

Soykırımı!

Ve sanki “Ermeni Soykırımı” konusunda Türklerin onuru da, Amerikalıların umurunda! Bu konudaki tasarı Amerikan Senatosundan yarın, şu veya bu şekilde geçecek. !
Maksat, milli onurumuzu korumaksa, bunu önlemek için protestolarla “yakın markajla” vb... Havanda su dövüyor, abesle iştigal ediyoruz.
Siz garabete bakın; tasarıya PKK’nın la-netlenmesi katılsa, bu tesellimiz olacaktı! Bu iddialar Damoklesin kılıcı gibi tepemizde kalacak! En onurlusu bu olayı, artık, “İskender kılıcı” ile, kesin olarak kesmek... Ama önce, kendimizin haklı olduğumuza inanmamız lazım. Biz bu konuda yalvar yakar oldukça... Sözde aydınlarımız da, ihanet ettikçe, Ermeniler ve dostları üstümüze, üstümüze gelecekler!
Başka “Gaflet” örnekeleri mi istersiniz! Irak’ta Barzani, Kürt Devleti’nin, alt yapısını ABD yardımıyla kurdu bile. Ordusu vb... de tamam. Sonunda ve Türkiye pahasına, “Büyük Kürdistan” kurulacak! Ancak, bizim işadamlarımız, holdinglerimiz “Kuzey Irak’ı biz inşa ediyoruz” diye iftihar ediyorlar.
Bu durumlarda, Türkiye’nin bu dönemine, “gaflet” devri denmez de, ne denir? Ve bizim sözde enteller “Kemalizmin” miyadı -son kullanım tarihi- doldu “ diyorlar.
Akıllı eşim: ” Artık Mustafa Kemal’i rahat bırakın çok yoruldu. Çankaya’dan çıkarıldı. Bırakınız, Anıtkabirinde -orasını da yıkana kadar- rahat uyusun “ diyor! Ama ” Çılgın Türkler “ dururlar mı?

Yazarın Diğer Yazıları