Vurun ama öldürmeyin
YargItay Başkanı Hasan Gerçeker, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya’ya hakarete varan sözlerle saldıranlara cevap verirken; “Eleştirinin sınırları zorlanmamalı, kamuoyunun bilgisine saygıyla duyurulur” dedi.
AKP’ye açılan kapatma davası için “onursuzluk” gibi hakarete ve küfre varan ifadeler kullanılırken, Yargıtay Başkanlığı’ndan sert tepki gelmedi : Eleştirirken sınırları zorlamayın
Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın Anayasa ve yasaların kendisine verdiği görev, yetki ve sorumluluk kapsamında tasarrufta bulunarak ve takdir hakkını kullanmak suretiyle bir siyasi parti hakkında kapatma istemi ile Anayasa Mahkemesi’ne dava açtığını belirterek, “Bu süreçte taleple ilgili değerlendirmeyi yapmak ve son kararı vermek anayasa Mahkemesi’nin yetkisi kapsamında bulunmaktadır” dedi. Demokratik hukuk devletinde hukukun üstünlüğü ilkesinin gereği olarak tüm bireyler ve kurumların, yasalara uygun davranmak ve saygı kurallarının dışına çıkmamak koşulu ile eleştiri haklarını kullanabileceklerini bildiren Gerçeker, ancak “eleştirinin sınırları zorlanmaması gerektiğini” ifade etti.
Saygının dışına çıkmayın
Hasan Gerçeker, konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, şunları kaydetti: “Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, Anayasa ve yasaların kendisine verdiği görev, yetki ve sorumluluk kapsamında tasarrufta bulunarak ve takdir hakkını kullanmak suretiyle bir siyasi parti hakkında kapatma istemi ile Anayasa Mahkemesi’ne dava açmıştır. Bu süreçte taleple ilgili değerlendirmeyi yapmak ve son kararı vermek Anayasa Mahkemesi’nin yetkisi kapsamında bulunmaktadır. Demokratik hukuk devletinde hukukun üstünlüğü ilkesinin gereği olarak tüm bireyler ve kurumlar yasaları uygun davranmak ve saygı kurallarının dışına çıkmamak koşulu ile eleştiri haklarını kullanabilirler. Ancak eleştirinin sınırları zorlanmamalı, hakarete varan mahiyette yazı, haber ve yorum yapılmamalıdır. Yazılı ve görsel basına düşen görev yasal ve etik sınırları aşmadan toplumu bilgilendirmektir. Tüm basın organlarının gereken özeni göstereceği düşüncesindeyiz. Kamuoyunun bilgisine saygıyla duyurulur.”
“Rejim tehlikesi görmüyorum” demişti
Yargıtay’ın yeni başkanı Hasan Gerçeker, 20 Şubat’ta makamında muhabirlerle bir araya gelmişti. Gerçeker, Türkiye’de rejim tehlikesi görmediğini söylemişti. Gündemdeki konularla ilgili değerlendirmeler yapan Gerçeker, “Türkiye’de rejim tehlikesi görüyor musunuz?” sorusuna şu karşılığı vermişti.: “Türkiye’de bir rejim tehlikesi görüyorum diyemem. Böyle bir şeyi birey olarak da Yargıtay Başkanı olarak da söyleyemem. Onu söylediğimiz zaman farklı yorumlar yapmak gerekir. Böyle bir şeye girmenin zamanı ve zemini olmadığını düşünüyorum.” Gazeteciler, “Bunun zamanı ve zemini ne zaman?” diye üsteleyince de emeklilik yıllarını işaret etmişti: “Yargıtay Başkanlığı’ndan ayrıldığım zaman.” Gerçeker, bu açıklamayı üniversitelerdeki türban yasağını kaldıran anayasa değişikliğiyle ilgili tartışmalar sürerken yapmıştı.
301’in değiştirilmesine sıcak bakıyor
Yargıtay başkanı seçildikten sonra Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü ziyaret eden Gerçeker, görüşmede türban konusunun gündeme gelmediğini söylemişti. Gerçeker, ’Türklüğe hakaret’i içeren TCK’nın 301. maddesinin değiştirilmesine ilişkin görüşlerinin sorulması üzerine şunları söylemişti: “Siyasî irade yasaları değiştirirse biz uygularız. Bu, kanun koyucunun tercihidir. 301. maddede ifade özgürlüğü kısıtlı değil ki.”
Paşa da uyarmıştı İrtica büyük tehlike
Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt, Harp Akademileri’nin eğitim ve öğretim yılı açılışındaki konuşmasında, “İrtica tehdidi vardır ve buna karşı her türlü önlem alınmalıdır” demişti.
Cumhuriyetin temel nitelikleri ağır bir saldırı altında değil mi
Bu soruyu soran Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt, “İrtica tehdidi vardır ve buna karşı her türlü önlem alınmalıdır” ifadesini kullanmıştı
Büyükanıt, ayrıca “Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu günden bugüne kadar hiçbir zaman, bu kadar
tehditle aynı anda karşı karşıya gelmemiştir”demişti
Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, “Rejim tehlikesi görmüyorum” derken, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt sık sık bu tehlikeye dikkat çekmişti. 2006 yılında Başbakan Erdoğan’ın, ABD’ye uçarken gazetecilere “İrtica tehdidi yoktur” demesinin ardından 24 saat geçmeden, önce 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer sonra Genelkurmay Başkanı Org. Büyükanıt, “İrtica tehdidi vardır” demişlerdi.
Harp Akademilerinde
Harp Akademileri Komutanlığı’nda 2006-2007 eğitim ve öğretim yılı, düzenlenen törende Orgeneral Büyükanıt, Başbakan Erdoğan’ın, “İrtica tehlikesi yoktur” sözlerinin tersine, “İrtica tehlikesi vardır” demişti. Büyükanıt irtica konusunda şunları söylemişti: “Her fırsatta laikliği yeniden tanımlayalım diyenler yok mudur bunlar devletimizin en üst kademelerinde yer almıyor mu? Cumhuriyetin temel nitelikleri ağır bir saldırı altında değil mi? Her fırsatı TSK’ya saldırı için kullananlar kimlerdir? Bu listeyi uzatmak mümkün. Bu sorulara hayır Türkiye’de bunlar yoktur diyebiliyor muyuz? Diyemiyorsak irtica tehdidi vardır ve buna karşı her türlü önlem alınmalıdır.”
Devir teslimlerde
Orgeneral Büyükanıt, Ağustos 2006’da eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök’ten görevi devraldığı törende ise şu konuşmayı yapmıştı: “Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu günden bugüne kadar hiçbir zaman, bu kadar tehditle aynı anda karşı karşıya gelmemiştir.” Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Kara Kuvvetleri Komutanlığı görevini Orgeneral İlker Başbuğ’a devrederken de şöyle demişti: “Türkiye Cumhuriye laik demokratik bir devlettir. Ülkemizin üniter yapısını bozmak isteyenler TSK‘yı etkisiz hale getirilmek istiyor.”
İlham kaynağımız şehitlerimiz
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt Çanakkale Zaferi’nin 93. Yıldönümü ve 18 Mart Şehitler Günü nedeniyle bir mesaj yayınladı. Orgeneral Büyükanıt, şehitlerin sergilediği kahramanlıkların Türkiye Cumhuriyeti’ne, onun vazgeçilmez dinamiği olan Atatürk ilke ve devrimlerine yönelecek her türlü tehditle mücadelede ilham kaynağı olmaya devam edeceğini vurguladı. Orgeneral Büyükanıt, “Kalbinde yaşattığı vatan, millet ve bayrak sevgisiyle görevi başında hazır bulunan Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları, kendilerine duyulan güvene layık olduklarını en açık şekilde ortaya koymaktadırlar” dedi.