Hamas ile İsrail arasında kalıcı ateşkes için anlaşmaya varıldı. İki yıldır içimizi yakan görüntülerin bu anlaşma ile son bulmasını dilerim. İsrail’i durduran arabuluculardan ziyade insanlığın vicdanı oldu. Dünyanın her yerinde insanlık ayağa kalktı, meydanlarda milyonlar İsrail’i protesto etti.
Kanın durması sevindirici ama bu bir zafer değil, çoğu çocuk 68 bin insan İsrail bombaları altında öldü. Yüzbinlerce ev yerle bir edildi. Gazze’nin belini doğrultabilmesi için en azından 20 yıl gerekiyor.
Üstelik katil İsrail’in anlaşmaya ne kadar sadık kalacağı meçhul. Daha önce de ateşkes için anlaşmaya varılmış, İsrail sözünde durmamış, saldırılarını sürdürmüştü. Bu defa öyle olmamasını, savaşı durduran insanlığın vicdanının bunu da sağlamasını diliyorum.
Bu sonuçta hiç şüphesiz Sumud Filosununda büyük etkisi oldu, katılanlara teşekkür ediyorum ama olayı magazinleştiren, bu insani haykırışı şova çeviren içimizdeki istismarcıları da kınıyorum.
Kalıcı ateşkesle herşey bitmiş değil, bunun olması kalıcı bir barışa dönmesine bağlı. İsrail, iki devletli bir çözüme razı olmadığı müddetçe ateşkes bıçak sırtında olmaya devam edecektir. Yine de meselenin bu noktaya gelmesi sevindiricidir. Dilerim bu insanlığın gördüğü son soykırım olur, savaşı durduran insanlığın vicdanı, günü gelince suçluları da cezalandırır. Adalet ancak o zaman sağlanmış olur.
ÖNCE KULLAN SONRA YOK ET
Sinan Ateş’in öldürülmesinin faillerinden Av.Serdar Öktem öldürüldü.
Cinayeti “ Daltonlar” isimli suç örgütünün organize ettiği iddia ediliyor. Failler arasında yaşı 18’den küçük suça sürüklenmiş çocuklar da var. Bu olay, çocuk kavramının hukuki niteliği üzerinde bir defa daha düşünmemiz gerektiğini gösteriyor.
Öktem’i öldürenler belli ama azmettirenler ve sebep belli değil. Fakat şunu biliyoruz; Öktem Sinan Ateş dosyasındaki en zayıf halkaydı. Konuşacağı iddiaları ayyuka çıkmıştı. Kendisi de sosyal medya paylaşımlarında bunu ima eden mesajlar veriyordu. Konuşsaydı en azından ülkücü hareket içindeki ülkücü düşmanları ortaya çıkacak, belki körlükte ısrar edenlerin gözleri açılacaktı.
Öktem,Ülkü Ocaklarında bir dönem başkan yardımcılığı yapmış bir kişiydi. Ama cenazesinde ÜO’ ve MHP’den tek bir kişi yoktu. Ne ibret verici durum değil mi? Kullanım süresi bitince dostluk, arkadaşlık, vefa da bitiyor. Sırrı Süreyya’nın fotografını okşayanlar gerçek ülkücü Ökkeş Şendiller’in cenazesinde de yoktular. Ne diyeyim ağacın kurdu içindeymiş. Sinan Ateş olayı gibi bu olayın azmettiricileri ve Ateş olayı ile ilgisi mutlaka ortaya çıkarılmalıdır.
ismail türk yazısı