Gençliği bu duruma getirenler utansın

Gençliği bu duruma getirenler utansın

Cumhuriyet döneminin bazı sıkıntılı dönemleri vardır. Bu dönemlerde yetişen gençlerin şanssız olduğu dile getirilir. İkinci Dünya Savaşı dönemi, 61 kuşağı dönemi ve 80 yılları gençlik adına şanssız dönem olarak adlandırılır. Bu dönemler özgürlüklerin kısıtlandığı, Anayasanın rafa kaldırıldığı dönemlerdir. Bu dönemde görev yapan sorunlu politikacılar, yapılanları dünyada ortaya çıkan olumsuzluğa yüklerler. Şartların bu durumu kaçınılmaz yaptığını ileri sürerler. Ama tarih bunları hep yargılamış, olumsuzlukları yanlış yönetilmeye bağlamıştır. Günümüzde ise durum tamamen farklı bir hâl aldı. İş çığırından çıktı. 

Yapılan araştırmada 18-24 yaş arası her beş gençten biri mutsuz. 2017 yılında bu oran 8.8 iken 2021 yılında yüzde 20.4 yükseldi. Uzmanlar, geleceğe dair umutsuzluğun gençleri mutsuzlaştırdığına dikkat çekti. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ''İstatistiklerle Gençlik, 2021'' verilerini paylaştı. 2021 yılı sonu itibarıyla Türkiye''nin toplam nüfusu 84 milyon 680 bin 273 kişi iken 15-24 yaş grubundaki genç nüfus 12 milyon 971 bin oldu.18-24 yaş grubunda ''mutsuz'' olduğunu belirtenlerin oranı son 5 yılın en yüksek seviyesini gördü. Buna göre her beş gençten biri mutsuz. 18-24 yaş arası ''mutlu'' olduğunu söyleyen kadınların oranı 2017 yılında yüzde 67,4 iken 2021 yılında yüzde 16.4 geriledi, yüzde 51''e düştü. 

Hoşgörü ortadan kalktı 

25 yaş üstü yetişkin nüfus arasında ''mutsuzum'' diyenlerin oranı 2020 yılında yüzde 14,6 iken geçen sene yüzde 16''ya yükseldi. Uzmanlar ortaya çıkan bu olumsuzluğu, ekonomik ve siyasal kriz ve en önemlisi bütün bunların değişmeyeceğine dair ve değişmesinin zor olacağına dair umutsuzluk olduğunu dile getiriyorlar. Bilindiği gibi bizim halkımız mutsuz olsalar bile kendilerini mutlu göstermekten yanadır. Nedense günümüzde bu hoşgörü ortadan kalktı. Gençler gelecekleriyle ilgili plan yapamıyorlar. Kaygıları her geçen gün artıyor. Ekonomik durum ve istikrarsızlık gençleri daha fazla mutsuz yapıyor. 

Üniversite gençliğine gelince durum daha vahim durumda. Bin bir zorlukları aşarak üniversite kapısına gelen gençler şaşkınlık içindeler. Karşılarında dağ gibi geçim sıkıntısı var. Kayıtlarını dondurmaktan başka çare göremiyorlar. Okula devam etmeleri durumunda, ailelerini içinden çıkılmaz bir duruma sürüklemekten başka bir şeye yaramayacağını dile getiriyorlar. Ev kirası, yemek, okul masrafı, harçlarını karşılamalarının mümkün olmadığını belirtiyorlar. 

Tek düzey eğitim 

Türkiye''nin en başarılı okullarına girme şansları olduğu halde, masrafları karşılamak maksadıyla memleketlerindeki üniversitelere girmeyi düşünüyorlar. Bir genç, üniversite eğitiminin özgür olmadığını tek düzey bir yapıda iktidar borazanı halinde eleştirisiz bir eğitim sistemine girdiğini belirterek şeyle konuştu "Türkiye''nin en başarılı Üniversitesi Boğaziçi Üniversitesi''nde rektör, bütçe sıkıntısını sebep göstererek toplu mezuniyet törenini iptal ediyor. Öğrenciler en mutlu günlerini alternatif mezuniyet töreni düzenleyerek kutluyorlar. Hacettepe Tıp Fakültesi mezuniyetinde okul birincisinin konuşması dekan tarafından susturulmaya çalışılıyor. Dr. Kaya Avşar''ın üniversite yönetiminin siyasileştiğini söylemesi yöneticileri rahatsız etti. Arkadaşımız ''Üniversitemizdeki kadroların önceliği de siyasilerin beklentilerini karşılamaktan çok bilim insanlarının isteklerini değerlendirmek olmalıdır'' deyince taşlar yerinden oynadı. Bütün bu olumsuzluklar gençliği ne hale getirdi. Oysa biz ülkemizi Dünyanın en gelişmiş ülkeleri arasına sokmak, Atatürk''ün dediği gibi muasır seviyeye çıkarmak için çalışmak istiyorduk. Bizim umutlarımızı yok ettiler. Bizi tanınmaz hale getirdiler. Halkımıza düşman göstermeye çalıştılar. Nasıl mutlu olalım. Sakın başardıklarını sanmasınlar. Biz bu zorlukları aşarak güzel günlere geleceğiz."

Ülkemin insanlarının Kurban Bayramını en içten dileklerimle kutlarım. 

Yazarın Diğer Yazıları