Gerçek mağdur kim?

Eskiden yalnızca pahalı tropik meyvelerde gördüğümüz ambalaj içerisinde taneyle domates satılırken; bebek maması, üç sene öncesinin gram altını fiyatında olunca, özel kilitli kutularda tezgaha yerleştirilir, yağın fiyatı vatandaşı -zorunlu perhize- yağsız yemeğe mecbur bırakırken; biz, iktidarın tartışmaya açtığı Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nin önemine ve de bir amiralin tarikat toplantısında cübbesi ile katıldığı görüntülerinden duydukları üzüntüye dikkat çekmek üzere 104 emekli amiral tarafından 4 Nisan'da yayınlanan açıklamayı günlerdir tartışıyoruz.
Açıklamayı yapanlar, darbecilikle suçlanıyor;
Açıklamaya destek verenler darbe destekçisi olmakla eleştiriliyor;
Açıklamayı "iktidarın gündemi değiştirme bahanesi" olarak niteleyenler, ifade özgürlüğüne gerekli ehemmiyeti vermemekle itham ediliyor;
Kısacası, hemen herkes bir suçlamayla karşı karşıya ancak ortada tek bir mağdur var; o da iktidar partisi.
Hemen belirteyim:
Bir hukukçu olarak, ifade özgürlüğünü burada sayfalarca ele alabilir, yine ifade özgürlüğünden mütevellit açıklamanın zamanı ve üslubu ilgili eleştirileri de hoş görebilirim, haklı/haksız bulabilirim.
Ama aklıselim her insan gibi, asla darbe iması çıkaramadığım bu metinle ilgili şunu belirteyim:

Ne darbe ne iması ne de bunlardan iktidarın kendisine mağduriyet yaratarak siyasi avantaj sağlamaya çalışması kabul edilemez.

Gerçek mağdur

Evinde ın derdine düşmüş milyonlar varken,
Virüs tehdidine karşı hayatından endişe duyan milyonlarca insan hala aşılanamamışken,
Geleceğimiz çocuklarımızı eğitmek uğruna okula giden binlerce öğretmen hâlâ aşılanmayı beklerken,

Restoran, kafe ve barlar, adil olmayan bir şekilde kapalı kaldıkları ayların üzerine yeni açılmışken tekrar
kapanıyorken,

Sanayicisinden çiftçisine, tekstilcisinden yayıncısına, milyonlarca insan, yarını kurtarmanın derdiyle işlerini kotarmaya çalışıyorken,
Hesabı verilemeyen milyonlar varken,
Sosyal devletin gereklerini yerine getiremediği için bunca vatandaşını mağdur eden bir yönetim varken,
Aynı yönetimin şu veya bu sebepten, mesnetsiz gerekçelerle kendisini mağdur göstermesi, siyasi avantaj sağlaması kabul edilemez.
İşin özü şudur ki: 20 yılın sonunda bugün, iktidar, mağdur olan değil, mağdur eden konumundadır.

Yazarın Diğer Yazıları