Gerekçe merekçe yok, fasa fiso var…

Siyasetçiler, gazeteciler, akademisyenler ve hukukçular günlerdir merakla heyecanla rötarlı tren bekler gibi sabırla bekliyorlar.

YSK'nın 7 üyesinin 200 sayfalık gerekçeli kararı var da 4 üye de karşı görüş yazacak da yukarıda saydığım ahali de okuyup ahkam kesmek için bekliyor.

Ben de bir kıyak yapıp bu ahaliyi bekletmeyeyim ve açıklayayım;

Gerekçe merekçe yok, fasa fiso var…

Çok güvenilir bir kaynaktan ya da YSK üyelerine yakın kaynaktan aldığım bir bilgi değil bu ifade.

Yüzde yüz benim fikrimdir.

Şöyle izah edeyim değerli okurlarıma.

YSK kısa kararında şu gerekçe ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimini 7 üyenin oyu ile iptal etti:

"Bir kısım sandık kurullarının, ilçe seçim kurullarınca kanuna aykırı oluşturulması ve bu hususun da seçim sonucuna müessir olması…"

Oylar defalarca sayıldı.

Ekrem İmamoğlu kazandı.

Binali Yıldırım kaybetti.

YSK "çalınan oy" gerekçesi ile seçimi iptal etti mi?

Hayır…

Gerekçe seçim sonuçlarının değişmesine neden oluyor mu?

Hayır, olmuyor…

Bu sandık kurulları 24 Haziran Cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimlerinde de ilçe seçim kurulları tarafından görevlendirildi mi?

Evet…

O iki seçim de YSK'nın bu kısa kararındaki gerekçeye göre sakat mı? Sakat…

O seçimlerin de iptal edilmesine YSK ne dedi?

"Gerek yok, seçimler geçerlidir"

Ya İstanbul seçimi?

"Gerek var, seçim geçersizdir"

Ahali ise ağlak ağlak haykırıyor…

"Gerekçeli karar açıklansın."

Ey ahali gerekçeli karar marar yok,

İnanın bana, YSK tarafından yayınlanırsa bu gerekçeli karar fasa fisodur…

Ama gelin görün ki 7 asil 4 yedek üyenin toplanıp 11 üye ile karar alınması YSK'ya göre anayasaya ve mevzuata uygunmuş.

YSK üyeleri anayasa ve yasaları sular seller gibi ezbere biliyormuş.

İşgüzar bir vatandaş İstanbul İl Seçim Kurulu aracılığıyla YSK'ya bir başvuru yaparak, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin iptaline ilişkin kararın iptalini ve Kurul'un yedi asıl üyesiyle toplanarak tekrar karar vermesini istedi.

İstemi görüşen YSK, talebi reddetti.

YSK'ye Yargıtay ve Danıştay genel kurullarınca doğrudan "yedek üye" sıfatıyla üye seçilmediği vurgulanan gerekçede, hangi üyelerin yedek üye olacağının ad çekme suretiyle belirlendiği aktarıldı.

Kararda, Anayasa, 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkındaki Kanun ve 7062 sayılı Yüksek Seçim Kurulunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'da, YSK'nin yedi üye toplanacağına dair açık bir hüküm ve düzenleme bulunmadığı vurgulandı.

Peki, YSK'nın 7 asil, 4 yedek üyesine soruyorum.

Bu kanunlarda 11 üye ile karar verilmesi şartı var mı?

YSK resmi açıklamasında diyor ki; "Kararlardaki demokratik meşruiyet ve geniş katılımlı müzakereye olanak tanımak açısından YSK oldukça uzun bir süredir on bir tam üye ile toplanmakta kararlarını salt çoğunlukla almaktadır."

Şimdi gelelim bu resmi açıklamadaki hukuki püf noktasına.

YSK, "Kaldı ki 298 sayılı Kanun'un 113/3. maddesinde, YSK'nin seçimin sonunda verilecek tutanaklara karşı yapılan itirazların incelenmesinde, tam sayı ile yani on bir tam sayı ile on bir üye toplanacağı düzenlenmiştir" diye bir itirafta da bulunuyor.

Ey YSK üyeleri;

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimini "tutanaklara yapılan itiraz" gerekçesi ile iptal etmediniz ki 11 üye ile toplanasınız…

Siz, "Bir kısım sandık kurullarının, ilçe seçim kurullarınca kanuna aykırı oluşturulması ve bu hususun da seçim sonucuna müessir olması…" gerekçesi ile İstanbul seçimini iptal ettiniz.

Ey YSK üyeleri,

Asıl, görev süresi biten 6 üye ile toplanıp karar almanız Anayasa'ya aykırıdır.

TBMM'den seçime bir yıldan az kalan sürede çıkartılan seçim yasası değişikliklerinin uygulanmaması gerektiğini neden bilmezden geliyorsunuz.

31 Mart seçim sonuçları açısında kararlar veren YSK'nın anayasa ve yasalara göre resmi olarak sadece 5 üyesi vardır.

Görev süresi dolan 6 üye, AKP ve MHP işbirliği ile çıkartılan yasayı "Anayasa'ya aykırı" gerekçesi ile "yok hükmünde" saymalı ve YSK toplantılarına katılmamalıdır.

6 YSK üyesi YSK toplantılarına katılarak açıkça anayasa suçu işlemektedir.

ACI KAYBIMIZ: Canım kardeşim, 50 yıllık dostum, meslektaşım Taki Doğan hayatını kaybetti... Oğlu Yılda'ya ve sevenlerine sabır diliyorum. Mekânın Cennet ruhun şad olsun Taki kardeşim.

Bugün (22 Mayıs 2019) saat 11.00'de TSYD'de Ankara Şubesinde düzenlenecek törenin ardından Kocatepe caminde öğle namazına müteakip Gölbaşı kabristanında defnedilecektir.

 

Yazarın Diğer Yazıları