“Gidemeyenlerin Ülkesi”

Ankara’da bazı Batı ülkelerinin büyükelçilikleri bırakınız vize vermeyi, vize başvurusu için randevu vermeyi bile kesti.

Aşırı talep var çünkü.

Çoğu genç binlerce insan ülkeden ayrılmak, başka diyarlara gitmek, kendilerine yeni hayatlar kurmak istiyor.

Resmî rakamlara da yansıdı bu durum.

TÜİK’in verilerine göre 2023’de 291 bin 377 Türk vatandaşı yurt dışına göç etti.

Gidilmek istenen ülkeler için vize almak kolay olsa bu rakam herhalde katlanırdı.

Gidenler ayrılma nedenleri olarak işlerinin olmayışı ya da hâlen çalıştıkları işlerden memnun olmamaları ile ülkelerini özgürlükler açısından sorunlu bulmalarını gösteriyorlar.

Gazeteci Gülay Göktürk, 1999’da yazdığı bir köşe yazısına “Gidemeyenlerin Ülkesi” başlığını koymuştu.

O başlık o günlerin tablosuna tam uyuyor muydu tartışılır ama çeyrek asır sonra bugünü çarpıcı şekilde yansıtıyor.

...

Yaşanan göç dalgası genellikle haklı bulunuyor, gençlerin yabancı ülkelerde geleceklerini aramalarının ülkenin içinde bulunduğu olumsuz koşullardan kaynaklandığı belirtiliyor.

Benim görüşüm farklı:

Cumhuriyetin ilk yıllarında binlerce genç çeşitli alanlarda eğitim alıp ülkelerine yetişmiş insan gücü olarak dönmeleri için yurt dışına gönderildi.

O gençler yıllarca eğitim gördükten sonra ülkelerine kimi doktor, kimi mühendis, kimi hukukçu, kimi akademisyen, kimi sanatçı olarak döndü.

İsteseler dönmez Türkiye’ye göre kat ve kat gelişmiş ülkelerde pekâlâ kalabilir, rahatça yaşarlardı.

Ama hepsi de savaş yorgunu yoksul ülkelerine borçlarını ödemeye, canla başla hizmet etmeye koştu.

Bugünün Türkiye’sinin koşulları o günlerden daha mı ağır ki ya kaçılıyor ya da kaçmak için fırsat aranıp vize başvuruları patlatılıyor.

Yurt dışına kaçan ve kaçmaya can atan gençler ile onları haklı bulup savunanlar Atatürk’ün Cumhuriyeti siyasetçilere, öğretmenlere, doktorlara, mühendislere, bürokratlara, iş adamlarına, işçilere, çiftçilere, tüccarlara, esnafa, emeklilere filan değil şu sözlerle gençlere emanet ettiğini de unutuyorlar galiba:

“Ey Türk gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklalini, Türk Cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel senin en büyük hazinendir.”

Yazarın Diğer Yazıları