Git şehit yüzbaşıdan özür dile!

Git şehit yüzbaşıdan özür dile!
2014'teki Kazakistan maçında bazı taraftarların kendisine küfür etmesi nedeniyle sahayı terk eden Volkan Demirel'in yeniden A Milli Takım'a alınıp alınmaması ile ilgili tartışmalar sürerken, Milliyet yazarı Ercan Güven'den olay yaratacak bir yazı geldi.

Git şehit yüzbaşıdan özür dile!

Bıktık şu Volkan Demirel olayından!.. Gına geldi... Her gün “ölümcül” sorunlarla uyanan, günü şehit cenazeleri canlı yayınlarıyla geçiren, gece yorganı endişeyle çeken, sokaktan/stattan korkacak hale gelmiş bir ülkede Volkan’ın meseleyi şehvetle kaşımasına yazıklar olsun bir kere... Kimin umurunda kalede hangi Volkan’ın olduğu?

Hiçbirisi akrabamız değil ki... Volkan veya İbraham; uyduruk gol yiyor mu, yemiyor mu ona bakarız biz.

Soyadı Babacan olan Volkan pekala işini yapıyorsa, ne bizimle ne de takımla arasında güven sorunu yoksa, görev yerini terk etmiş Demirel için ne konuşuyoruz devamlı?

Hadi biz konuşuruz... O nasıl konuşuyor asıl?

YÜZBAŞI HALİL ÖZDEMİR HAKKINI HELAL EDER Mİ MESELA?
Hani milli forma kutsal bir vatan göreviydi? Kardeşim, sen küfür yedin diye milli görevini bırakırken kurşun yedikleri halde görevini aksatmayan vatan evlatlarına ne diyeceğiz sonra? Yarasını sardırıp askerlerinin başına koşan ve şehit olan yüzbaşı Halil Özdemir hakkını helal eder mi mesela?

Milli takıma davet alabilmesi için okkalı bir özür gerekirmiş... Cevaba bakın; kimse Volkan Demirel’den özür beklememeliymiş.

Boş verin bu işleri.

Olaya sadece “sportif çıkar” açısından bile baksanız, tıkır tıkır yürüyor Milli Takım. Gün olur Volkan Babacan formdan düşerse yerine bir başkası geçer; aynen devam... Hem garantisi mi vardı Volkan Demirel’in tek gol bile yemeden bizi finale taşıyacağının?

Yoktu...

Lakin, böylesine göze soktuğu yumuşak karnını kullanmak isteyenler olursa, yine en olmadık yerde bırakıp gitme ihtimali “sıfır”dı diyemez kimse.

İster özür dile, istersen dileme sevgili kardeşim... Allah Milli Takım’ı sana muhtaç etmesin!