Gizli Hristiyanların 106 yıllık serüveni

Gizli Hristiyanların 106 yıllık serüveni
Sinema ve edebiyat alanındaki başarılı çalışmalarıyla bilinen Turgay Bostan'ın KUTSAL İKONA ile başlayıp KARAKULA ile süren GİZLİ HAYATLAR üçlemesi SON KRİFOS ile tamamlandı. Bostan, bu üçlemede Doğu Karadeniz'de kendilerini "krifos" diye adlandıran, gizli Hristiyan bir halkın hikayesini anlatıyor.

Yunanca''ya da çevirisi yapılan KUTSAL İKONA Turgay Bostan''ın "ÜÇLEME"sinin ilk kitabı. Yazar, KUTSAL İKONA''da, Müslüman anne ve gizli Hristiyan (krifos) babanın oğlu olan Efraim''in, kimliğini arayış mücadelesini konu ediyor. Ve onun hikâyesi üzerinden, Doğu Karadeniz''deki "Gizli Hristiyanlık" tarihini aktarıyor.

KUTSAL İKONA o günlerden bugünlere ışık tutan bir roman olmakla kalmıyor, dönemin tarihini yeniden sorgulatıyor:

  1. yüz elli yıl süren bir krizalit dönemi... Sır dolu hayatlar... Gizli Hristiyanların alenileşmek için asırlık bekleyişleri...

Fransız Devrimi''nin Avrupa''da ulus bilincini tetiklemesi... Ve 1821 Yunan İsyanı... Osmanlı Devleti topraklarında kurulan ilk ulus devlet: Yunanistan.

Tanzimat ve Islahat Fermanı''nın ardından baş gösteren ekonomik, kültürel ve sosyal sıkıntılar, dışa karşı Müslüman, kendi içlerinde Hristiyan olan krifosları harekete geçirir. Bir tarafta Müslümanlar, diğer tarafta yeniden Hristiyanlaşan krifoslar.

Bu hikâye daha önce yazılmamıştı, yazıldı.

***

"ÜÇLEME" sinin 2. kitabı olan "KARAKULA"da Rumlar arasındaki dini çözülmeleri irdeliyor. "Anne-Oğul" ilişkisinin travmatik taraflarını, Safiye ile oğlu Aleksi üzerinden anlatıyor. Artık hiçbir şey eskisi gibi değildir ve olmayacaktır. Yazar, "KARAKULA"da, 1858 ile 1885 yılları arasında Doğu Karadeniz''de yaşanan köklü değişimi, destansı bir dille hikâye ediyor:

Efraim''in sonu tam bir muamma... Ondan geriye ne bir iz ne de bir ses kalmıştır. Sağ mı ölü mü?..

Krom''da kafaları karıştıran soru buydu?

Efraim''siz Safiye mecnun gibidir.

Bir de başına "Karakula" denen ifrit belâ olmuş, düş ile gerçek birbirine karışmıştır.

***

"ÜÇLEME"nin son kitabı SON KRİFOS''ta; 19. yüzyılda açılan yaraların Birinci Dünya Savaşıyla nasıl kangrene dönüştüğünü; önce Türklerin muhaceretini, ardından Lozan Anlaşmasıyla Rumların mübadelesini âdeta sinema diliyle öyküleştiriyor. Böylece 1829''da başlayan ve 1935''de biten 106 yıllık çalkantılı bir dönemi, SON KRİFOS romanıyla neticelendiriyor:

20. yüzyılda dünya çok şeye gebedir.Yarım asır önce başlayan tanassur (Hristiyanlaşma) hadiseleri bitmiş, krifosların tamamı alenî Hristiyan olmuştur.

Birinci Dünya Savaşı dünyayı kâbus gibi sarar. Sarıkamış felâketinin ardından Ruslar, Trabzon ve Gümüşhane''ye karabasan gibi girerler.

Yollar muhacirlik ağıtlarıyla yankılanır. Bir yanda perişan Ardasalılar diğer yanda Pontus Devleti havaliyle sarhoş gizli Hristiyanların torunları.

Ve Rusların çekilmesiyle patlak veren Pontus İsyanı... Bütün bu kargaşada filizlenen pırıl pırıl bir aşk...

POST Kitap Tel:(0212) 512 70 20

***

Kurtuluş müjdeleyen bayrağı çekti

Araştırmacı yazar Yaşar Aksoy, "İstiklal Süvarisi: İzmir''in Kurtuluşu" adlı yeni kitabıyla kurtuluş tarihimizin gölgede kalmış bir sayfasını daha gün ışığına çıkarıyor.

Aksoy, İzmir''e ilk giren ve Hükümet Konağı''na Türk bayrağını çeken Teğmen Ali Rıza Akıncı''nın şimdiye kadar hiç yayınlanmamış hatıratını okurla buluşturuyor.

Teğmen Ali Rıza Akıncı, Birinci Dünya Savaşı''nda Filistin-Suriye cephesinden sonra Bolşevizm yanlısı Yeşil Ordu''da, ardından Mustafa Kemal Paşa''nın İstiklal Ordusu''nda çarpıştı. Teğmen Ali Rıza Akıncı, Fahrettin Altay Paşa komutasındaki 5. Süvari Kolordusu, 2. Tümen, 4. Alay, 2. Bölük Süvari Takım Kumandanı olarak İzmir''e ilk girenler arasında yer aldı.

Yaşar Aksoy''un yayına hazırlayıp kaleme aldığı kitap, aynı zamanda İzmir''in Kurtuluşu destanıdır: İstiklal Ordusu''nun en altındaki aç, susuz, uykusuz, beş parasız, çıplak atına semersiz binen, kuru peksimetten başka bir şey yiyemeyen, atı ve tüfeğinden başka hazinesi olmayan ama vatan aşkı ile kavrulan insanların emperyalizme karşı destansı isyanının hikâyesi... Aksoy, kitabının ana eksenini şu cümle ile özetliyor:

"Bu kitap, emperyalizm tarafından ilgal edilmekle bir kurtuluş savaşını başlatan, kurtulmakla o kurtuluş savaşını sona erdiren, dünyada benzeri olmayan bir direnişçi şehrin coşkulu biçimde istiklale kavuşma (istirded) tarihini anlatır. Anlatılanların tümü gerçektir."

Kırmızı Kedi Yayınevi Tel:(0212) 244 89 82

***

HAFTANIN KİTABI:

Küllerinden dirilen millet

Metin Savaş, yeni romanı "Kıvılcım" ile kuruluşunun üzerinden bir asır geçen Türk Ocakları''nın tarihini de gündeme taşıyor. Savaş''ın çalışması, Askerî Tıbbiye-i Şâhâne''nin isyankâr ve aydınlanmacı koridorlarında başlayan upuzun bir hikâye. Çılgın ruhlu Tıbbiye talebelerini gözetip kollayan muallim muavini Hüseyinzade Ali Bey''in dört bir yanda dolaşan gölgesi.

Karacaahmet Mezarlığı''nda harlatılan kıvılcımlardan Türk Ocağı doğacaktır.

Bu roman bir milletin küllerinden dirilişinin hikâyesidir. Ocak, payitaht İstanbul''un bir mezarlığında tutuşturulur ve Budapeşte''den Kaşgar''a kadar sıçrayan kıvılcımlar Türk Yurdu''nu yeniden ışıtır.

Yusuf Akçura''ların, Ziya Gökalp''ların, Hamdullah Suphi''lerin çevresindeki ülkücü Türk gençliği aşklarıyla ve fedakârlıklarıyla bugünün Türklüğüne sesleniyor.

Onlar buradalar! Siz neredesiniz?

Ötüken Neşriyat Tel:(0212) 251 03 50

***

Bozkırdan başkente...

 

Osman Özbek, "Bir Ankara Hikâyesi" isimli eseriyle bir Cumhuriyet aydını olarak, giderek kimliğini yitiren bir başkentin kimliğini geri kazanması ve Mustafa Kemal Atatürk''ün başkentine yakışır bir şehir olması adına sorumluluğunu yerine getiriyor.

Milli Mücadele''nin zor günlerinde Mustafa Kemal Atatürk''e ev sahipliği yapmış bir şehrin, genç Cumhuriyet''in kuruluşunun ve yükselişinin başkentinin hikâyesi...

Pek çok uygarlığın mirasıyla Cumhuriyet atılımlarının harmanlanmasından doğan bir tarih ve kültür şehrinin hikâyesi...

 

 


Sia Yayınları Tel:(0216) 550 18 81

***

KÜTÜPHANEMDEN:

Milli Mücadele''ye kalemiyle hizmet etti

Milli Eğitim Basımevi tarafından 1000 Temel Eser Dizisi''nin20. kitabı olarak 1970 yılında yayınlanmış olan "Eğil Dağlar" bir anlamda Yahya Kemal''in kalemiyle İstiklal Harbi''nin günü gününe yazılmış en yakın tarihi niteliğinde bir eser. Kitabın önsözünü yazan büyük edebiyat tarihçimiz Nihad Sami Banarlı, Yahya Kemal''in bu çalışmasını "Milli Mücadele''ye bilgi ve fikir yoluyla yapılmış bir vatan hizmeti" olarak değerlendiriyor. Nihad Sami Banarlı, kitap hakkındaki genel düşüncelerini de şöyle özetliyor:

Kemal, İstiklal Harbi''nin lüzumuna daha ilk anında inanmıştı. Onun, mutlaka bir zaferle neticeleneceğini de daha ilk anlarda söylüyordu. Onun yarattığı acı tatlı, savaş ve mukadderat cilvelerini (gazetelere yazdığı makalelerle) milletine günü gününe haber veriyordu; bütün bu ölüm kalım vak''alarının neden ve hangi milli, tarihi, askeri ve politik sebeplerle, milletimizin zaferiyle son bulacağını da deren bir bilgi, bir sezgi ve düşünce sentezi halinde aziz milletinin gönlüne ve idrakine sunuyordu. Eğil Dağlar, İstiklal Harbi yıllarında, Türk milletinin ruhuna ve idrakine sunulan ve yalnız bir ümid ve temenni olmaktan çok üstün ve çok imanlı bir duygu düşünce kudretinin otantik kitabıdır. Eğil Dağlar kitabında Anafartalar ve İstiklal Harbi kahramanı Mustafa Kemal Paşa için, yine savaş günlerinde yazılmış, samimi ve riyasız takdir ve hayranlık sıralınır. Mustafa Kemal Paşa''dan hemen her fırsatta milli timsal diye bahsedilir. Mustafa Kemal, bir ferd değil, bir timsaldir cümlesi her fırsatta tekrarlanır.

(Ahmet Yabuloğlu)